Yeni fındık sezonu yaklaşırken...
Abone olORDU'DAN / Murat GÜRSOY
Fındık ülkemizin en fazla döviz girdisi sağlayan tarım ürünü. Fındık geçmişte sadece Doğu Karadeniz bölgesinde yetiştirilen bir ürünken, dikim sahalarının devamlı olarak genişlemesi ve Fındık Dikim Sahalarını Sınırlandırma Yasası olan 2844 Sayılı Yasa'nın uygulanması nedeniyle bugün 49 vilayette yetiştirilen bir tarım ürünü haline geldi.
Sadece ülkemizde değil, izlenen yanlış politikalar nedeniyle dünya genelinde de fındık dikim sahaları genişledi. Fındık ülkemizde yıllarca siyasete alet edildiğinden, günü-seneyi kurtarma odaklı yollar izlendiğinden fındık politikası artık duvara tosladı ve Hükümet önce TMO kanalıyla sektöre 3 yıl müdahale etti. Ortada güçlü bir Fiskobirlik olmadığı için, Hükümet TMO kanalıyla fındık sektörüne müdahale edince Fiskobirlik'teki sıkıntı da daha çok büyüdü. 2009 yılında ise Hükümet yeni bir kararnameyle artık TMO'nun fındık almayacağını; fındığın fiyatının arz ve talebe göre serbest piyasa tarafından belirleneceğini; ürünü değil 3 yıl boyunca üreticiyi destekleme primleri verileceğini açıkladı.
2009'da fındık rekoltesinin az olması, TMO'nun piyasaya fındık satmaması ve fındık üreticisinin piyasaya yavaş yavaş fındık indirmesiyle fındık fiyatları serbest piyasada 4-4.5 TL'den aşağıya düşmedi. Hükümetin 1.5 TL'lik desteği ile üreticinin eline 6 TL gibi önemli bir rakam geçti. Rekolte az olduğu için Hükümet açısından kararnamenin ilk yılı başarılı geçti.
Bugüne geldiğimizde, ihracatcıların 2010 fındık rekoltesi 630 milyon kilo. Bu yıl rekolte 2009 yılına göre daha fazla. TMO fındık almayacak, ortada güçlü bir Fiskobirlik de yok... Fındıkta hala ürün borsası ve lisanslı depoculuk kurulmuş değil. İhracatçılar ürünün değil üreticinin desteklenmesini; dünya gerçeklerinin dikkate alınarak arz ve talebin fındık fiyatlarını belirlemesini; fındık üreticisine Hükümet desteği haricinde başta devlet bankaları ve özel bankalar kanalıyla ucuz kredi desteği verilmesini istiyorlar. Çünkü ihracatçılara göre bu konuda istikrarlı bir Türkiye yakın gelecekde Çin pazarını ve artık vize uygulanmayacak olan Ortadoğu pazarını da tamamen kazanarak, yakın gelecekte ürettiği fındığın tamamına yakınını satacak ve artık ne dünya genelinde ne de ülkemizde dikim sahaları artmayacak. Ancak Hükümet TMO veya FİSKOBİRLİK ile müdahale ederse dünya genelinde ve ülkemizde devamlı olarak dikim sahalarının artacağını ve kaybedenin ülkemiz olacağını savunurken; üretici ise fındıkta altyapı eksikliklerinin sürdüğünü, lisanslı depoculuğun ve ürün borsasının hala kurulmadığını, fındıkta devlet müdahalesi olmasının şart olduğunu belirterek, Hükümetten yeni sezonu öncesi alınan tedbirleri ve izlenecek stratejiyi açıklamasını istiyor.
Şimdi gözler 2010 yılı yeni sezonunda... Hükümet rekolte az olduğu için 2009 sezonunu başı ağrımadan geçirdi. Ancak altyapı eksiklikleri devam ediyor, bu sezon rekolte beklentisi 630 milyon kilo. Neler yaşanacağını beraber göreceğiz. 2010 yeni fındık sezonu şimdiden tüm kesimlere hayırlı olsun ,yüzler hep gülsün.