Yarın çok geç kalınmış olacak…

Abone ol

GAZİANTEP'TEN / Orhan KARADAĞ

Yapılışı, görselliği ve lezzeti ile dünyanın en özel tatlılarından biri olan baklavanın üreticileri ve müdavimleri, bugünlerde oldukça sıkıntılı günler yaşıyorlar. Bilindiği gibi Gaziantep baklavasının en önemli malzemesi olan antepfıstığı fiyatları son 7-8 ayda neredeyse 2 kat arttı.

Son yıllarda birçok tarım ürününde görmeye alıştığımız bu ani fiyat artışının birden fazla nedeni bulunuyor. Bu nedenler arasında; karakteristik olarak bir yıl az, bir yıl çok ürün verme özelliği bulunan antepfıstığının bu niteliğinin fiyatını minimum seviyede etkilemesini sağlayacak politikaların üretilememesi başta geliyor. Antepfıstığı yetiştiricisinin gerek üretim, gerek saklama koşulları konusunda eğitilememesi, ürün kalitesinin rakip ülkeler İran ile ABD'nin gerisinde kalması nedeniyle ihracat pazarlarının kaybedilişi ve buna seyirci kalınması, üreticilerin para kazanamamaları nedeniyle ağaçlarını söküp zeytinciliğe yönelmeleri, Tarım Bakanlığı'nın maalesef birçok üründe olduğu gibi uzun vadeli politikaları uygulayamaması sorunun diğer sebepleri arasında.

Gaziantep başta olmak üzere Siirt, Şanlıurfa, Kilis, Kahramanmaraş ve Adıyaman'da yaşayan yaklaşık 250 bin kişinin geçim kaynağı olan antepfıstığının bir diğer önemli özelliği ise birinci sınıf tarım arazilerinde değil, kireçli, kumlu arazilerde yetişmesi. Dolayısıyla bu ürün hububat veya meyve-sebze yetiştirilebilen tarlalarda değil, nispeten daha değersiz arazilerde yetişiyor. Ancak günümüzde topraksız sebze yetiştirme olanağı sağlayacak kadar ilerleyen teknolojinin antepfıstığı üretiminde neredeyse hiç kullanılmaması, bu ürünü iklim koşullarına yüzde 100 bağımlı hale getiriyor. Bu durum da olumsuz hava koşullarının görüldüğü yıllarda antepfıstığı fiyatlarının aşırı yükselmesine yol açıyor.

Yukarıda sıraladığımız sorunları nispeten çözen İran ve ABD ürettikleri fıstığın yüzde 70-80'ini ihraç ederken, dünyanın en lezzetli fıstığının yetiştirildiği ülkemizde ise ihracat rakamı 6 bin ton civarında seyrediyor.

Antepfıstığı ihracatı yüz yıl önce bölge ekonomisinde önemli yer tutarken günümüzde bu özelliğini yitirmiş durumda. Gelinen noktadan ne üretici, ne kullanıcı, ne de tüketici memnun. Aşırı fiyat artışından olumlu etkilenen tek kesim, mesleği bu ürünün ticaretini yapmak olmadığı halde spekülasyonla para kazanmaya çalışan stokçular oldu.

Tüm halkımızın ağzını tatlandıran baklavaya lezzetini veren, çerez olarak da katma değer yaratan antepfıstığının geleceği bakımından bazı önlemlerin acil olarak alınması gerekiyor. Fıstığın yetiştirici tarafından sağlıklı koşullarda depolanabilmesini ve fiyat istikrarının sağlanabilmesini temin edecek lisanslı depoculuğa bir an önce geçilmesi, üreticilerin kalite ve verimliliğin artırılması konularında hızla bilinçlendirilmeleri, kuruluşu tamamlanan ancak bütçe yetersizliği nedeniyle önemli faaliyetler gerçekleştiremeyen Tanıtım Grubu'na kaynak aktarılması acil olarak alınması gereken önlemler. Ancak asıl yapılması gereken ise Tarım Bakanlığı'nın; Gaziantep'te yer alan araştırma enstitüsü, üniversite, tanıtım grubu, ziraat odası gibi ilgili kurumların da katkılarıyla uzun vadeli bir antepfıstığı politikası oluşturup uygulamaya koymasıdır. Bu plan sonucunda üretimin daha büyük arazilerde modern şartlarda yapılması, ürünün bilinçli depolanıp yurt içinin yanı sıra uluslar arası pazarlarda daha fazla talep edilmesinin sağlanması hedeflenmelidir. Aksi halde yarın çok geç kalınmış olacaktır.

Tüketici koruma kanun teklifi Komisyonda Bir rakı grubuna daha zam geldi ABD Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle istifa etti Muğla'da bir evde çıkan yangın ormana sıçradı İnşaat sektörü 'çözümü' yabancı işçide buldu