Yabancı fonlar İstanbul'da arsa peşinde

İSTANBUL - TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Işıl Dinçer, iki yabancı yatırım fonunun, konut projesi geliştirmek üzere İstanbul'da arsa arayışında olduğunu; yabancıların konut edinmesinin önünü açacak yasal düzenlemenin ardından gayrimenkul piyasasında özellikle fonlara yönelik blok satışlar beklediklerini söyledi.

TSKB Gayrimenkul Değerleme'nin 10. kuruluş yılı nedeniyle düzenlenen toplantıda, gayrimenkul sektörü ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Dinçer, mütekabiliyet yasası, kentsel dönüşüm ve 2B arazileri ile ilgili yasal düzenlemelerin önümüzdeki aylarda tamamlanmasının beklendiğini; özellikle yabancıların konut edinimini kolaylaştıracak mütekabiliyet yasasının etkisiyle yaz aylarıyla birlikte gayrimenkul piyasasında hareketlenme beklediklerini söyledi.

10 yabancı yatırımcı

Türkiye'de gayrimenkul yatırımıyla ilgili kendilerine gelen yabancı yatırımcı sayısının şu anda 10'un üzerinde olduğunu ve özellikle mütekabiliyet yasasının ardından bu ilgide önemli bir artış beklediklerini ifade eden Dinçer, "Bunlar arasında özellikle 2 yabancı fonun ciddi yatırım planı var. Konut projesi için İstanbul'da arsa arıyorlar. Yabancı ilgisi şu anda körfez ülkeleri ağırlıklı. Ancak bu iki fon Avrupalı ve mevcut durumda Türkiye'de varlar" dedi.

Yaz hareketli olacak

Dinçer, "Yabancıların gayrimenkul ediniminin önündeki yasal sınırlamaların kalkmasıyla yabancı iştahında önemli artış olacak. Yabancıların bireysel alımlarının yanında, özellikle yabancı fonlara yönelik blok satışlarda artış bekliyoruz. Fonlar blok olarak daha ucuza satın alacakları gayrimenkulleri hem kira, hem de satış amaçlı değerlendireceklerdir" diye konuştu.

Mütekabiliyet yasasının önümüzdeki aylarda çıkmasının beklendiğini, bu doğrultuda yaz aylarında yabancıya satışlarda önemli hareket beklediklerini ifade eden Dinçer, İstanbul'un yanı sıra, Antalya, Bodrum ve Marmaris başta olmak üzere öncelikle sahil kesimlerindeki gayrimenkul piyasasının etkileneceğini, bunun yanı sıra, Arap yatırımcılar için Hatay, Kilis, Mersin ve Gaziantep'in de gayrimenkul alımına yöneleceği öncelikli iller olacağını söyledi.

İzmir yatırımcısı arttı

Dinçer, İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) seferleri ve otoyol bağlantısı projesi sonrasında İzmir'e yönelik yatırımcı ilgisinin de arttığını söyledi.

TSKB Gayrimenkul Değerleme'nin Teminat Değerleme Departmanı Koordinatörü Fatih Tosun ise, sektörün uzun süredir beklediği kentsel dönüşüme yönelik düzenlemenin de bahar aylarında yasalaşmasının öngörüldüğünü, ancak bunun gayrimenkul piyasasına yansımalarının en erken Eylül-Ekim sonrasında gözlenebileceğini söyledi.

Kentsel dönüşümün müteahhit, proje geliştirici ve finans kurumları başta olmak üzere çok taraflı bir koordinasyon gerektirdiğine işaret eden Tosun, "Kentsel dönüşüm planlanan bölgeler, alım gücü ve finansal birikimi düşük kişilerin ağırlıklı olduğu bölgeler. Dolayısıyla mutlaka krediye önemli miktarda bir yönelim olacak. Bankaların buna hazırlıklı olması lazım. Kredi faizlerinin çok uygun oluşması gerekiyor. Belki bu projelere yönelik özel faizler oluşturulabilir. Aksi takdirde arz fazlası oluşabilir" diye konuştu.

Yüksek faiz sorun

Tosun, konut sektörüne yönelik yaptığı genel değerlendirmede ise, hem faizlerdeki yükseliş, hem de yüzde 25 kredi hedefi nedeniyle bankaların yeni kredi vermedeki isteksizliğinin etkisiyle Aralık ayında konut kredilerinde 2008'den beri en kötü dönemin yaşandığını belirtti. Tosun, faizlerin ortalamada 1.20'nin altına inmesi durumunda konut kredilerinde bir hareket oluşacağını söyledi.

Işıl Dinçer de, kredi faizlerinde düşüşün başladığını ve gerilemeyle birlikte önümüzdeki dönemde kredi taleplerinde artış beklendiğini, son bir haftada kendilerine gelen değerleme taleplerinde yüzde 25 artış gözlendiğini söyledi.

Dinçer'in bilgiye göre, sektörde faaliyet gösteren 110 civarı değerleme şirketi, yerli ve yabancı bankalara, şirketlere, kamu kuruluşlarına, GYO'lara, hukuk bürolarına, aracı kurumlara, finansal kiralama ve sigorta şirketlerine yıllık olarak toplamda 700,000 civarı değerleme yapıyor. Bu raporların yaklaşık yüzde 80'ini ise konut kredilerine yönelik değerlemeler oluşturuyor.

(Reuters)