”Ya iade et, ya da yargıla”
Çiçek, "Avrupa'dan beklentilerimiz var, çok açık beklentilerimiz var. Hiç kimsenin ayak sürümemesi lazım." dedi.
Abone olANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Üçlü Mekanizma" kapsamında istihbari bilgi alışverişinin çeşitli şekillerde sürdüğünü belirterek, "Türkiye daha ötesini istiyor. Şimdi geldiğimiz nokta daha ötesinin yapılmasıdır. Belli bir çalışma da var. Ümidimiz bu çalışmanın sonucunun eyleme dökülmesidir" dedi.
Çiçek, İnsani Değerler Derneğinin Rixos Otel'de düzenlediği toplantıya gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye-Irak-ABD arasındaki üçlü mekanizmanın işlevinin "istihbarattan öteye gitmesi gerektiği" yönündeki sözlerinin hatırlatılması ve bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine Çiçek, Türkiye'nin en önemli meselelerinin başında ülkenin güvenliğinin geldiğini belirterek, ideolojik, etnik ya da din adına yapılan terör eylemleriyle mücadelenin 40 yılı aşkın süredir çok yönlü olarak sürdüğünü ifade etti.
Terör suçlarının ve terör olaylarının sınır aşan bir boyutu olduğuna dikkati çeken Çiçek, 11 Eylül'den sonra bu durumun tüm dünyada anlaşıldığını dile getirdi. Terörle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine işaret eden Çiçek, terör örgütlerinin yöneticilerinin bir kısmının dışarıda yaşadığını, örgüt üyelerinin farklı ülkelerden olabildiğini ve bazen de terör örgütleri arasında işbirliğine gidilebildiğini kaydetti.
Terör örgütü PKK'nın da Avrupa'da, Kuzey Irak'ta ve Türkiye'nin içinde bazı oluşumları bulunduğunu ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu belayı defedebilmek için hem Avrupa ülkelerinin, ki bunların hemen tamamına yakını NATO ülkesidir, hem de Kuzey Irak'taki faaliyetlerin ortadan kaldırılması, bu işin en asgariye indirilmesi gerekmektedir. Bugüne kadar kamuoyunun bildiği ya da bilmediği bir çok çalışma ve çaba sürdürülüyor. Şu an Kuzey Irak'ta sınır ötesi bir yapılanma söz konusu. Orada kararlar veriliyor, sonra gelip Türkiye'deki askeri üsler, vatandaşımız, güvenlik güçlerinin bulunduğu yerler zaman zaman da sade vatandaşımızın olduğu yerler bu türlü eylemlere muhatap oluyor.
Biz bu durumu çeşitli defalar söylemeye çalıştık. Üçlü mekanizma kuruldu. İstihbari bilgi alışverişi çeşitli şekillerde sürdürülüyor. Türkiye bunu istediğinden değil bugüne kadar varılan mutabakat bu konuda olduğundan. Türkiye daha ötesini istiyor. Şimdi geldiğimiz nokta daha ötesinin yapılmasıdır. Bunun ne olduğu konusu üçlü mekanizma toplantılarında çok ayrıntılı bir şekilde ortaya konmuştur. Belli bir çalışma da var. Ümidimiz bu çalışmanın sonucunun eyleme dökülmesidir. Sayın Başbakan'ın dün ifade ettiği husus da budur."
"ABD'nin örgüt için ifade ettiği üç uyuşturucu kaçakçısından ikisi Kuzey Irak'ta bulunuyor"
Bu çalışmaların başında suçluların iadesinin geldiğini vurgulayan Çiçek, Türkiye'nin Irak makamlarına, merkezi hükümete Kuzey Irak'ta bulunanların listesini verdiğini söyledi. Çiçek, "ABD'nin örgüt için ifade ettiği üç uyuşturucu kaçakçısından ikisi Kuzey Irak'ta bulunmaktadır. Dolayısıyla Kuzey Irak'ın güvenliğinden bir ölçüde ABD de sorumludur. Hava sahasının kontrolü oradadır" diye konuştu.
"Terör örgütü PKK'nın her yıl kongresini Kandil'de yaptığını" belirten Çiçek, başta Avrupa olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen örgüt mensuplarının Kuzey Irak'taki havaalanlarını kullanarak toplantıya katıldıklarını ifade etti. Bu örneklerin gerek ABD'nin gerek Irak merkezi yönetiminin gerek Kuzey Irak bölgesel yönetiminin yapabileceği çok şey olduğunu gösterdiğini dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:
"Aynı şekilde Avrupa'dan beklentilerimiz var, çok açık beklentilerimiz var. Hiç kimsenin ayak sürümemesi lazım. Hem PKK'yı terör örgütü olarak kabul edeceksiniz ama yayınladığınız raporlarda da 'benim ülkemde 11 bin 500 PKK'lı var' diyorsanız, öbür taraftan da kendi ülkenizden de teröre, şiddete destek veren yayın organlarının yayınına müsaade ediyorsanız... Üstelik genel yayın yönetmenleri bu örgütle ne kadar iç içe olduğunu açıklamış olmasına rağmen hala 'Soruşturuyoruz, soruşturacağız' gibi bir kısım lafların ardına dolanılacaksa veya bir milletvekili 'Zaten filanca askeri birliğin yakınında bir kilometre mesafede bunların çiftlik evleri var, Avrupa'dan gelenler burada eğitiliyor' diye parlamentoda konuşmalar yapacak... Halen biz 'Bu işin arkasında kim var, PKK kimin taşeronu' konularını tartışmaya devam ediyoruz."
Terörle mücadelede yapıcı, kararlı, netice verici bir işbirliğine ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Çiçek, hükümet olarak uluslararası hukukun verdiği imkanları her yönüyle gündeme getirerek bunun gereğinin yapılmasını istemeye devam edeceklerini belirtti.
"Suçluların iadesi konusunda ikili anlaşmalarımız var"
"Kuzey Irak'a asker gönderilmesi konusunda NATO'dan bir talebiniz olacak mı?" sorusu üzerine de Çiçek, Avrupa ülkelerinin tamamına yakınının NATO ülkesi olduğunu kaydederek, "İlla NATO Sözleşmesi çerçevesinde bu işin yapılması gerekmiyor. Suçluların iadesi konusunda ikili anlaşmalarımız var. Terörle mücadele sözleşmelerine imza koymuşuz. Uluslararası kural 'Ya iade et ya yargıla'. Ne iade ediyorlar ne yargılıyorlar. İlla da bir sözleşmeye dayanması gerekmiyor. İnsanın vicdanı bir çok şeyi yapmayı zaten emrediyor" diye konuştu.
Bir gazetecinin "Yani Türkiye'nin böyle bir talebi var" sözleri üzerine Çiçek, "Evet" dedi.