Vergi barışı ne getirir?
Abone olMehmet ŞÖHRETOĞLU / Niksar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidara gelir gelmez ülkenin kalkınmasına yönelik hedeflerini, kısa, orta ve uzun vadeli olarak üçe ayırmıştı. Bu hedeflerine ulaşabilmek için de gerekli kaynak arayışına girmişti. İlk icraatı ise, ekonomiyi kilitlemiş durumda olan "nerden buldun yasası" olarak bilinen yasayı yürürlükten kaldırarak piyasaların önünü açmış oldu. Devamında vergi barışı kanununu çıkarmak suretiyle hem alınamayan alacakların tahsili hem de inceleme elemanı ve zaman yetersizliği nedeniyle incelenemeyen mükelleflerin matrah artırımı yaparak bir miktar daha vergi ödemek suretiyle hazineye sıcak para girişi sağlanmış oldu. Bu kanunla o zaman ki Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın ifadesiyle 4 katrilyon 700 milyar lira tahsilat yapılmış oldu.
Tahakkuk eden vergi gelirlerinin tahsilat oranı uzun yıllar ortalamalarına bakılırsa %92'ler düzeyinde olduğu görülecektir. Bu yıl bu oranın %85 olduğunu basından öğrenmiş bulunuyoruz. Keza tahsil edilemeyen vergi tutarının 28 milyar TL (eski ifadeyle 28 katrilyon lira) olduğu da yine Hazine müsteşarlığı açıklamalarında mevcuttur.
Mahkemelerde ( vergi, bölge idare ve Danıştay'da) biriken iş yükü nedeniyle, ihtilafa düşen kamu alacaklarına ilişkin davalar en erken üç yılda sonuçlanmaktadır.Vergi barışı kanunu ile bu olumsuzluklarda giderilecek, keza sürüncemedeki kamu alacakları da tahsil edilmiş olacaktır.
2003 yılında çıkarılan vergi barışı kanunu yeniden 2005 ila 2009 yıllarını kapsayacak şekilde gecikmeden çıkarılırsa alınamayan bu alacakların en kötü ihtimalle %70'inin tahsil edilebileceğini tahmin ediyoruz. Keza matrah artırımı uygulamasıyla da ek gelir artışı ile birlikte yaklaşık 25 Milyar TL hazineye para girişi sağlanabileceğini umuyoruz. IMF den borç almak yerine kendi iç kaynaklarımıza dönmenin tam zamanı diye düşünüyoruz.
Bundan sonraki dönemler için ise, mükelleflere kendiliklerinden matrah artırımı yapmaları halinde gelir vergisi mükellefleri için, gelir vergisi kanununun vergi nispetlerini gösterir 103.maddesindeki ilk diliminde yer alan nispet üzerinden, kurumlar vergisi mükellefleri için ise uygulanan nispetin %50 si oranıyla vergilendirilmek suretiyle önünün açılmasına imkan tanınmalıdır. Zira aylar veya yıllar sonra ellerinde olmayan sebeplerle vergi ziya'na sebebiyet verildiğinin anlaşılması hali ile karşılaşılabilmektedir. Böyle bir durumda iyi niyetli mükellefleri korumak adına böyle bir düzenlemenin uygun olacağını düşünüyoruz. Her ne kadar vergi usul kanununun 371.maddesi pişmanlık hükümlerine ihtiva etmekte ise de vergi yükünün yüksekliği nedeniyle çok fazla tercih edilen bir uygulama olmadığı görülmektedir.
Vergi kayıp ve kaçağının önlenmesine ve verginin tabana yayılmasına yönelik önerilerimiz ise şöyledir:
1- Geçici vergi kaldırılarak bankalarda işlem gören çek, senet, havale, ve diğer ödemelerden lehine işlem yapılan ödenecek gelir ve kurumlar vergilerine mahsup edilmek üzere %1 vergi kesilmesi, geçici vergi tamamen kaldırılmayacaksa nispeti düşürülüp tevkifat oranı binde 5 olarak uygulanmalı. 2.000 TL. gibi bir tutar tevkifattan istisna tutulabilir. Bu şekilde hiç vergilendirilmeyen kazançlarda vergilendirilmiş olacaktır.
2- Ziyaa uğratılan vergi dolayısıyla birkaç çeşit ceza mevcut olup burada da sadelik sağlanmalıdır. Gecikme faizi tek başına zaten bir ceza mahiyetinde olup uzlaşması veya indirimi mümkün değildir. Hem gecikme faizi, hem vergi zıyaı cezası ikisinin bir arada uygulanmasının hakkaniyete uygun olmadığını düşünüyoruz. Yargıtay 12.hukuk Dairesinin bir kararında gecikme zammının da bir ceza olarak nitelendirilebileceği ifade edilmiş olup gecikme faizi ile gecikme zammı uygulama zamanı dışında aynı matrahlara uygulanmakta ve aynı nispeti ihtiva etmektedir. Kaçakçılık suçunu gerektiren fiillere verilecek cezanın mahkemelerce hüküm olunması sağlanmalı, idarece vergi zıyaı cezası kesilmesine son verilmelidir.
3- Muhasebe sisteminde tekdüzelik sağlanarak kesilen faturanın hangi firmaya kesilmişse anında ilgili firma kayıtlarına geçmesini sağlayacak otomasyon alt yapısı oluşturulmalıdır.