Türkiye'de Clio, Fransa'nın da lehine olur
Bakan Çağlayan, Renault'ya yaptığı çağrıda 'maliyet' unsurlarına dikkat çekti
Abone olPARİS – Birkaç doların bile ciddi rekabet unsuru olduğu bir ortamda, Renault Grubuna Türkiye'de yatırım yapma tavsiyesinde bulunan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Clio 4 konusunda üretimin Türkiye'de yapılması Fransa'nın da lehine olacaktır" dedi.
Fransa'da Türkiye Mevsimi etkinlikleri kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Paris Ticaret ve Sanayi Odası (CCIP) ev sahipliğinde düzenlenen Orta Doğu-Orta Asya-Akdeniz-Afrika Bölgelerarası İş Forumunun açılışında konuşan Çağlayan, bu toplantının sadece 11 ülkenin bir araya gelmesinin ötesinde üç kıtanın birlikte beraber hareket etmesi, ticari ve ekonomik entegrasyonunun sağlanması açısından son derece önemli olduğunu kaydetti.
Çağlayan, toplantıya katılan ve 310 milyonluk nüfusa sahip 11 ülkenin toplam dünya GSYİH'sı olan 60 trilyondan aldığı payın 4 trilyon dolar olduğunu, 16 trilyon dolar olan toplam dünya mal ihracatının 1,7 trilyon dolarını da bu 11 ülkenin gerçekleştirdiğini ifade etti.
Bakan Çağlayan, bu toplantıda bulunan ülkelerin Türkiye ile toplam ticaretinin ise 25 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu bildirdi.
Dünyanın çok önemli bir sınavdan geçtiğini ve son günlerde dünya piyasalarında birtakım ekonomik olumsuzluklar ve yarınla ilgili bazı kaygıların önde olduğunu belirten Çağlayan, "Dünya küresel bir köy haline gelmiştir. Her ne kadar AB haksız bir şekilde Türk işadamlarına vize koyarak engellese de, dünyada ekonomik sınırlar kalkmıştır" dedi.
Katılımcılara Türkiye ekonomisi ve son dönemde kaydedilen gelişmeler hakkında bilgi veren Çağlayan, Türkiye ihracatında değer bazında yüzde 22,6 küçülmeye karşılık, miktar bazında ihracat azalışının sadece yüzde 10 olduğunu, Türkiye'nin pazar ve rekabet avantajını kaybetmesinin söz konusu olmadığını belirtti.
Zafer Çağlayan, Türkiye'nin Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının kapsamına alınmaması nedeniyle haksız rekabete uğradığını söyledi.
İş Forumuna katılan işadamlarına ortaklıklar kurarak üçüncü ülkeler nezdinde iş yapma çağrısında bulunan Bakan Çağlayan, "İşsizlik dünyanın başının belası olmaya devam edecektir. Bunun çözümü de aramızdaki ilişkilerin çok daha fazla artırılmasından geçiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin otomotiv sektörü kümelenmesinin gerçekleştiği bir ülke olmanın yanı sıra önemli de bir pazar olduğunu ifade eden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Otomotiv sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde rekabet kızışmıştır. Artık büyük balık küçük balığı yutmuyor, hızlı balık küçük balığı yutuyor. Küçük balık olup yem olmak yerine güç birliği yapmanın ve üretimi en rahat yapılabilecek yerlerde yapmanın önemi tartışmasızdır. Renault grubunun özellikle birkaç doların bile ciddi rekabet unsuru olduğu bir ortamda, Türkiye'de yatırım yapmasını tavsiye etmek istiyorum. Son günlerde gündeme gelen Türkiye'de üretimi yapılacak olan Clio 4 konusunda üretimin Türkiye'de yapılması Fransa'nın da lehine olacaktır. Türkiye'de bunu daha ucuza mal edeceksiniz."
Türkiye Mevsimi, 'Kıtalar Mevsimi'ne dönüştü
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş da, bu etkinlikle sadece ülkeler arasında değil, bölgeler arasında da bir ticaret köprüsü kurduklarının altını çizerek, "Böylece Fransa'da Türkiye Mevsimini, aslında Fransa'da Kıtalar Mevsimine dönüştürmüş bulunuyoruz" dedi.
Fransa'nın Afrika ülkeleri ile olan yakın ilişkileri, Türkiye'nin Orta Asya ve Orta Doğu ile olan yakın ilişkileri sayesinde, 3 kıtadan 11 ülkenin işadamlarının bu etkinlikte bir araya geldiğini söyleyen Yalçıntaş, bu ülkeleri bir araya sadece Türkiye ve Fransa'nın getirebileceğini söyledi.
İşadamlarının birliktelikleri ve işbirliklerinin, ülkeler ve milletler arasındaki sorunları önleyeceğini, dostluğu ve refahı artıracağını, barış ve kardeşliği tesis edeceğini belirten Yalçıntaş, Türkiye ve Fransa'nın, birbirleri için son derece önemli ve vazgeçilmez birer ticari ortak olduğunu, 2008 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 14,6 milyar doları geçtiğini, bu rakamın, ekonomik krizin ticari ilişkileri derinden etkilediği 2009 yılının ilk 11 ayında dahi 13,2 milyar doları bulduğunu kaydetti.
Yalçıntaş, Türkiye'ye yapılan yabancı yatırımlarda, Fransa'nın ikinci sırada yer aldığını, Fransa'da da yatırım yapan büyük Türk grupları, hatta KOBİ'ler bulunduğunu dile getirerek, "Türkiye Mevsiminde hakim olan rüzgar dostluk rüzgarıdır. Öyle ki bu dostluk rüzgarı Türkiye'den Kırgızistan'a ve Özbekistan'a ulaşıyor. Oradan Suriye üzerinden Afrika'ya erişiyor ve nihayet Paris'e geliyor. Ağaç yapraklarıyla büyür, gürleşir. Biz de ağaç gibi Asyasıyla Afrikasıyla hep birlikte büyüyeceğiz ve insanlık ağacının yapraklarını gürleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Yeni ortaklıklar aranıyor
Paris Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Pierre Simon ise 31 Mart 2010 tarihinde sona erecek Fransa'da Türkiye Mevsimi kapsamında 400'den fazla kültürel ve ekonomik etkinlik gerçekleştirildiğini belirtti.
Bu etkinliklerin Fransızlar için de çok faydalı olduğunu ve Fransızlar'ın Türkiye'yi daha iyi tanıma fırsatı bulduğunu ifade eden Simon, hem Türkiye'de bulunmuş medeniyetlerin çeşitliliğini, zenginliğini görme fırsatı bulduklarını hem de modernliğini, ekonomik başarısıyla simgelenen gençliğini tanıdıklarını aktardı.
Simon, "Bu etkinlikle ikili çerçevenin ötesine geçmeyi amaçladık. Yeni ortaklıklar, yeni iş yolları kavşağında bulunmak istiyoruz" diye konuştu.
Enerji, altyapı, tarım, gıda, sürdürülebilir kalkınma, yeni teknolojiler gibi sektörlerde şirketlerin bu forumda temsil edildiğini anlatan Simon, stratejik önceliğe sahip bu alanların her ülkede geliştirilmesi gerektiğini, bu forumla bu alanlarda ortaklık imkanları yarattıklarını ifade etti.