Türkiye, Libya halkına silah doğrultmayacak
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında Türkiye'nin Libya konusundaki tavrını değerlendirdi.
Abone olANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye asla ve asla Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacaktır" dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Libya ve bölgede yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Biz neyi, nerede ve nasıl söyleyeceğimizi, nasıl söyleyeceğimizi çok iyi biliriz" diyen Erdoğan, Türkiye'nin değişimin, demokrasinin, insan haklarının ve ifade özgürlüğünün tarafında olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Bizim Libya ile ilişkimiz petrol ilişkisi değildir, çıkar ilişkisi değildir" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Türkiye asla ve asla Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacaktır" dedi.
Halen Libya'da bulunan Türk vatandaşı sayısının 500'ye yakın olduğunu anlatan Erdoğan, bunların da kendi istekleriyle orada kaldığını söyledi.
Libya'da petrol hesabımız yok
‘Mısır için sesini yükselten Başbakan Libya için neden susuyor’ şeklinde bilgisizlikten kaynaklanan eleştiriler yapılıyor. Biz nerede, ne söyleyeceğimizi iyi biliriz. Bunları istişare ile yaparız. Biz bakkal dükkânı değil, Türkiye’yi yönetiyoruz. Bizi sessiz kalmakla itham edenler bölgede esen rüzgârın ilhamını nereden aldığına çok dikkatli baksınlar. Biz sesimizi de tepkimizi de belli bir üslup içinde ortaya koyuyoruz. Biz demokrasinin, ifade özgürlüğünün tarafındayız. Çatışmanın, zulmün tarafında değiliz.
Libya’da The Guardian Gazetesi’nin muhabiri tutuklanıyor. Ülkemizin devreye girmesi isteniyor. Bizim devreye girmemizle serbest bırakılıyorlar. Bunları görmemekte ısrar edenler başlarını kumdan çıkarıp etrafına baksınlar. Libya ile ilişkimiz petrol ya da çıkar ilişkisi değildir. Türkiye’nin Libya’da buna yönelik hesabının olmadığını Libya’daki kardeşlerimiz iyi biliyor. Trablus’un da Bingazi’nin de her bir ferdi bizim öz be öz kardeşimizdir.
Operasyon meşru bir zemine gitmelidir
Dün akşam Obama ile görüştük. Önceki gün İngiltere ve Hollanda Başbakanı ile görüştüm. Cameron aradı. Libya konusunu yarım saat değerlendirdik. Kaddafi’ye 1 Mart ve sonrasında kendilerine onurlu bir şekilde çekilme taleplerimizi ilettik.
Bizim hassasiyetimiz Libya’daki dönüşümün sorunsuz olabilmesi içindi. Libya kendi meselesini harici müdahalelerle değil kendisi çözsün istedik. Bu tür operasyonların can kayıplarını arttırdığını gördük geçmişte. Paris toplantısını elbette sorgulayacağız, elbette eleştireceğiz. Libya’ya yönelik sadece ve sadece insani yardım amaçlı operasyonun şemsiyesi BM olmalıdır. Operasyon meşru bir zeminde gitmelidir.
Türkiye Libya halkına silah doğrultmayacak
NATO’da yapılacak toplantıda tutumumuzu bildireceğiz, ardından da kamuoyunu bilgilendireceğiz
Toplantı dün yapılacaktı, bugüne ertelendi. Meclis’te vekilleri bilgilendirmek amacıyla bir oturum yapılmasını planlıyoruz. Dışişleri Bakanı da bilgi vermek amacıyla muhalefeti ziyaret edecek.
Libya’daki operasyon petrol ve çıkar amaçlı olarak algılanıyor olması bizim haklılığımızı ortaya koymuştur. Libya halkının esenliğini, iç barışını temel hedefler olarak görüyoruz. Türkiye asla ve asla Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacaktır. Türkiye’nin politikası çok nettir, tavrı nettir. Sonuç getirecek çabalara da Türkiye her zaman destek olmaya da devam edecektir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel'in polise tokat atmasını değerlendirirken şunları kaydetti:
Bu densizliğin hesabı sorulacak
"Barışı simgeleyen Nevruz'un bu yıl da bazı şehirlerimizde şiddet eylemlerine dönüştürülmek istendiği gördük. Neyse ki milletimiz istismara, tahriklere kulak asmadı. Milletvekili sıfatına rağmen eline taş alıp sokaklara çıkacak kadar, kamu görevlisine elini kaldıracak kadar aklını, mantığını, izanını yitirenlere rağmen millet sağduyu içinde kutlamasını yaptı.
Bir milletvekili, milletvekilliği onurunu, şerefini, milletin kendisine yüklediği emaneti bu kadar ayaklar altına alabilir mi? Gençleri tahrik etmek, sokağa dökmek, şiddeti teşvik etmek için her türlü kirli tezgahı kuranlar şimdi de bizzat kendileri şiddete başvurmaya başladılar.
Dokunulmazlık zırhına sığınıyorlar
Dokunulmazlık zırhının ardına sığınıp polise tokat atmak en hafif tabiriyle densizliktir. Bu olayla ilgili derhal hukuki sürecin başlatılmasını istiyoruz. Bu densizliğin hesabının hukuk çerçevesinde mutlaka sorulmasını istiyoruz. Bunun da sonuna kadar takipçisi olacağız.
Benim Kürt kökenli vatandaşımın da kendisini temsil ettiği iddiasında olanların nasıl bir ruh hali içinde olduklarını görmelerini istiyorum. Bunlar şiddetten, tahrikten, istismardan besleniyor. İstismar zeminleri kayboldukça bunlar da kendilerini kaybediyor.
Ellerine taş alarak, polise tokat atarak bizzat kendileri şiddet uyguluyor. Gençleri sokağa dökmek istediler, başaramadılar. 4-5 yaşında çocukların ellerine taş verdiler, kendi kirli emelleri için çocukları kullandılar, başarılı olamadılar. Şimdi herhalde iş başa düştü şiddeti kendileri ele aldılar. Gereken yapılacak, hukuk çerçevesi içinde bu şiddetin hesabı da sorulacaktır. Ben milletimize sağduyusundan dolayı teşekkür ediyorum."
"Bu olayla ilgili derhal hukuki sürecin başlatılmasını şüphesiz ki istiyoruz. Bu densizliğin hesabının hukuk çerçevesinde mutlaka sorulmasını istiyoruz. Bunun da sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi.