TSK'yı Güçlendirme Vakfı Kanunu değişti

Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) Güçlendirme Vakfı Kanunu'nda değişiklik yapan kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Kanun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde müsteşar, müsteşar yardımcısı kadrolarının kaldırılması ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı kadrosunun ihdasına yönelik değişikliğe uyum sağlanmasını amaçlıyor.

Kanuna göre, Cumhurbaşkanı Yardımcısı TSK Güçlendirme Vakfı Mütevelli Heyet üyesi olacak, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarı'nın üyeliği sona erecek. Genelkurmay 2. Başkanı yerine Genelkurmay Başkanı Mütevelli Heyet üyesi olarak belirlenecek.

Buna göre, Vakıf Mütevelli Heyeti Cumhurbaşkanı başkanlığında, Cumhurbaşkanının görevlendireceği Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Sanayii Başkanından oluşacak.

Vakıf Yönetim Kurulu, Mütevelli Heyet tarafından seçilen en az 3, en fazla 7 üyeden oluşacak.

Bu düzenlemeler uyarınca vakıf senedinde yapılacak değişiklikler, vakıf senedinin tescil işlemleri tamamlanıncaya kadar uygulanabilecek. Senette yapılacak değişiklikler, Türk Medeni Kanunu hükümleri doğrultusunda tescil ettirilecek. Ancak tescil işleminin tamamlanması beklenmeksizin bu hüküm uygulanacak.

"Yerlilik oranı yüzde 65'in üzerine çıktı"

TSK'yı Güçlendirme Vakfı Kanunu'nda değişiklik yapan kanunun görüşmelerinde söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının kuruluşundan bugüne kadar milli savunma sanayi alanında stratejik yatırımları gerçekleştirdiğine işaret etti.

Vakfın, 6 bağlı ortaklığı, 7 iştiraki, dolaylı bağlı ortaklıkları ve dolaylı bağlı ortaklık şubeleri olmak üzere toplam 45 şirketinin bulunduğuna dikkati çeken Ünal, bu şirketlerde toplam olarak 16 bin 353 kişinin istihdam edildiğini söyledi.

Ünal, savunma sanayinin ülkelerin gelişmelerinde hayati rol oynadığını, ülke ekonomilerinin sürükleyici sektörü durumunda olduğunu belirtti.

TSK'nın ihtiyaçlarının yerli ve milli imkanlarla karşılanma oranını yüzde 20'lerden yüzde 65'lerin üzerine çıkardıklarını bildiren Ünal, "Büyük jeopolitik önemde ve stratejik bir bölgede bulunan ülkemizin savunmasıyla ilgili hizmetlerin çağa uygun şekilde modernize edilmesi şarttır. Bu kapsamda şan ve şerefle cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlayacağımız 2023 yılına kadar TSK'nın ihtiyaçlarının yerli ve milli imkanlarla karşılanma oranını inşallah yüzde 100'e çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.

MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek, yarın, Türkiye'nin gerçek değerlerinden halk şairi Aşık Veysel'in doğum günü olduğunu anımsatarak, cep telefonundan "Uzun ince bir yoldayım." türküsünü dinletti.

Milli Savunma Komisyonu Başkanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlikle ilgili bir soru üzerine, kanunda meslek erbaplarıyla ilgili de düzenlemeler olduğunu, kamu görevi yürüten avukatların idari izinli sayılacağını, diğer avukatların da mümkün olursa adil tatilde askerliğini yapması için bakanlıktan talepte bulunacaklarını kaydetti.

Şehitlerin ve şehit yakınlarının, bu millete emaneti olduğunu dile getiren Yılmaz, her türlü taleplerini yerine getirmenin idarenin görevleri, taleplerin yerine getirildiğini takip etmenin de kendilerinin görevi olduğunu söyledi.

"Atatürk sağ olsaydı gurur duyardı"

Cumhuriyet kutlamalarının neden İstanbul'da yapılacağına yönelik soruya Yılmaz, "İstanbul'da da Ankara'da da yapılacak. Atatürk, 'Benim en büyük eserim cumhuriyettir.' diyor. Bu cumhuriyet, son 200 yıllık devlet tarihinde Türkiye Cumhuriyeti en güçlü dönemini yaşıyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar da diğer ülkelerin dikkatini üzerine çekiyor. En büyük eserim dediği cumhuriyeti güçlendirirseniz, bu güçlendirecek eserlerinden biri dünyanın en büyük havalimanlarından birisi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk sağ olsaydı, Türkiye'nin bu eseriyle gurur duyardı." karşılığını verdi.

Bu arada, oylama öncesi MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile CHP Grup Başkanvekili Engin Altay arasında tartışma çıktı.

Cemal Engiryurt'un kürsüde konuşma yapan Altay'ın üzerine yürümesi üzerine Meclis Başkanvekili Celal Adan birleşime ara verdi. MHP'li ve CHP'li milletvekilleri arasındaki tartışmanın verilen arada da sürmesi üzerine Altay, araya giren milletvekillerince Meclis Genel Kurulundan çıkartıldı.