TSK'nın Aden, Somali ve Arap Denizi'ndeki görev süresi uzatıldı
TSK deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görev süresini bir yıl daha uzatan Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Abone olMilli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, TBMM Genel Kurulunda, TSK deniz unsurlarının, Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görev süresinin bir yıl daha uzatılmasına dair tezkerenin görüşmelerinde hükümet adına söz aldı.
Yunanistan unsurları tarafından Ege'de yakalandan bir geminin Libya'daki silahlı gruplara silah sevkiyatı yaptığına ilişkin bir iddianın dile getirildiğini anımsatan Canikli, bunun doğru olmadığını, Mersin'den Cubuti Limanı'na gidecek bir geminin rotasının Yunanlı sahibi tarafından planda olmadığı halde Libya'ya çevrildiğini, oraya giderken de Yunan sahil güvenlik ekipleri tarafından arandığını ve kontrolde silah olmadığının anlaşıldığını anlattı.
Bu tür iddialar üzerinden Türkiye'nin töhmet altına bırakabileceğine işaret eden Canikli, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin uluslarası medyada ortaya atılan iddiaların da buna benzer bir yöntemle üretildiğini, bu konulara dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Özellikle terör örgütlerinin propaganda amacıyla ürettiği bu tür malzemeleri, bir milletvekili seslendirdiğinde uluslarası alanda bunun delil olarak kullanabileceğine dikkati çeken Canikli, bunun Türkiye'ye zarar vereceğini vurguladı.
Uluslararası ilişkilerde hükümetin kafa karışıklığı olduğu yönünde söylemler bulunduğunu, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını dile getiren Canikli, uluslarası ilişkilerde ülkelerin menfaatleri doğrultusunda hareket edildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, bütün uluslararası ilişkilerimizi Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve milletinin menfaati üzerine kurmak zorundayız ve öyle yapıyoruz. Elbette insani değerler, tarihimizden devraldığımız mirasın önemli unsurları ve inancımız da burada kuşkusuz politikalarımızı şekillendiren önemli bir faktördür. Bizim bütün uluslararası ilişkilerde kararlarımızı, politikalarımızı yönlendiren Türkiye'nin menfaatidir. Türkiye'nin menfaati neyi gerektiriyorsa o yapılıyor. Uluslararası ilişkilerde herkes çok iyi bilir ki dostluklar da düşmanlıklar da sonsuz değildir. Tarihte bunun sayısız örneklerini görürsünüz. Ülkenin menfaati onu gerektiriyorsa ona göre bu adımlar, değiştirilebilir, hele Orta Doğu coğrafyasında. Orta Doğu coğrafyasında hesaplar denklemlere sığmaz. Her yerde sığar ama Orta Doğu'da sığmaz."
"Bugün A ülkesi ile ilişkilerimizde sıkıntı var, yarın B ülkesi ile dost oluyorsunuz, sonra onunla sıkıntı yaşıyorsunuz." gibi söylemlerin dış politikada çok reel olmadığını vurgulayan Canikli, ülkenin menfaatinin gerektirdiği adımların atılması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'nin menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde karar alacaklarını kaydeden Canikli, "Dışarıdan baktığınız zaman kafa karışıklığı gibi gözükebilir ama esasında bu ince bir diplomasinin hayata geçilmesidir, uygulanmasıdır, ülke menfaatini öne tutan bir politikanın hayata geçirilmesinden ibarettir." diye konuştu.
Milletvekillerinin "Deniz unsurlarının, Sevakin Adası'na ziyaret olacak mı?" şeklinde bir sorusu olduğunu anımsatan Canikli, planlamada öyle bir ziyaretin olmadığını bildirdi.