Tohum sanayicisi YÖK başkanına tepkili

ANKARA - Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Özcan Aygun, tohumlarla ilgili, gerçek dışı, bilimsel bilgiye dayanmayan değerlendirmelerin sebze meyve satışlarınını, ihracatı, tohum üreticilerini olumsuz etkilediğini belirterek, "Tohumun içine yerleştirilen mekanizmalar ile insanların 20 yıl sonra öleceği, hurafeden başka bir şey değil. Bu açıklamalar, tohum üreticileri, çiftçiler, ihracat açısından sorun. YÖK Başkanı gereğini yapmalıdır" dedi.

TSÜAB Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Özcan Aygun, düzenlediği basın toplantısında, sektördeki gelişmeler hakkında bilgi verirken, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın Türkiye'deki sebze-meyve tohumluk üretiminin durumu ile ilgili söylediklerine de yanıt verdi ve bu açıklamaları "diplomatik bakımdan inanılmaz skandal" olarak nitelendirdi.

TSÜAB yönetimi yanında bazı üreticilerin de katıldığı toplantıda, Türkiye'deki tohumluk sektöründeki gelişmelere ilişkin bir film izlettirildi, ayrıca sektörün ürettiği hibrit tohumlar sergilendi.

Türkiye'de tohumculuk sektöründe son yıllarda büyük gelişmeler kaydedildiğini, kullanılan tohumluklar sayesinde, kendi halkını ve milyonlarca turisti besleyen Türkiye'nin sebze meyve ihracatında da önemli rakamlara ulaştığını, geliştirilen yerli çeşitler sayesinde yıllık 70 milyon dolarlık tohumluk ihracat yapılabildiğini anlatan Aygun, sektörle ilgisi olmayan ve bilimsel bilgiye dayanmayan insanların yaptığı açıklamalar yüzünden hem tohumluk üreticilerinin hem sebze-meyve üreticilerinin hem de ihracatçıların ekonomik zarara uğradığını öne sürdü.

Toplantıda, TSÜAB üyelerinden Lokman Abbasoğlu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın açıklamalarının sektöre zarar verdiğini belirterek, kendisinin istifasının istenmesi gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine TSÜAB Başkanı Aygun, "Tohumun içine yerleştirilen mekanizmalar ile insanların 20 yıl sonra öleceği, hurafeden başka bir şey değil. Bu açıklamalar, tohum üreticileri, çiftçiler, ihracat açısından sorun. YÖK Başkanı gereğini yapmalıdır" dedi.

Türkiye'nin dünya ölçeğinde önemli bir tarla ve sebze meyve üreticisi olduğunu, bu üretim potansiyeline paralel olarak 150'den fazla bitki türünde binlerce bitki çeşidine ait tohumluk üretildiğini, yıllık ortalama setrifikalı-standart tarla ve sebze bitkileri üretiminin 300 bin ton düzeyinde gerçekleştiğini anlatan İlhami Özcan Aygun, şu bilgileri verdi:

"Türkiye tohumculuk endüstrisi, ticaret hacmi olarak dünyada ilk 15 ülke arasındadır. Son yıllarda, yılda 150 milyon dolarlık ithalata karşın yıllık ihracat 70 milyon dolara ulaştı. Bazı tarla bitkileri ve çoğunlukla sebze tohumu ithal edilirken, mısır, ayçiçeği, pamuk ve bazı sebze tohumlukları ihraç ediliyor. Türkiye'de üretilen sebze tohumluklarının ithal edilen tohumluklardan kalite ve verim yönünden hiç bir farkı yoktur. Birçok uluslararası tohum üreticisi şirket, üretim üssü olarak Türkiye'yi tercih etmektedir. Türkiye ekolojik açıdan çok üstün özelliklere sahiptir. Çok sayıda TSÜAB firması ar-ge çalışması yürütüyor. Bazı firmalar ise kendi gen kaynaklarına dayanan ve kendi ıslahçıları tarafından yürütülen başarılı çeşit geliştirme programları yürütmektedir."

"Türkiyede yetiştirilen hiç bir bitkide GDO yok"

Tohumluk sektörü tarafından geliştirilen hibrit çeşit ve tohumların GDO'larla ve GDO'lara ait tohumluklar ile hiç bir ilgisinin ve benzerliğinin bulunmadığını vurgulayan Aygun, GDO'lu bitkilerin, tohumlukların Türkiye'de hiç bir zaman üretimine izin verilmediğini, GDO'lu tohumlukların ithalatı ve dağıtımının da yapılmadığını söyledi.

GDO'lu ürünler konusundaki tartışmaların mısır ve soya gibi ürünler üzerinde yoğunlaşması beklenirken, medyada sebze-meyvelerin ön plana çıkarılmasını eleştiren TSÜAB Başkanı İlhami Özcan Aygun, Türkiye'de yetiştirilen sebze-meyvelerin transgenik olmadığını vurguladı.

Yüzbinlerce çiftçi ailesini ve milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren sebze-meyvelerin bu tartışmalara konu edilmesinin, son derece yanlış ve yanıltıcı olduğunu ifade eden Aygun, şunları söyledi:

"Öyle ki yurtiçinde üretilen tarla ve sebze bitkilerinin GDO'lu tohumdan elde edildiği, ekilen tohumlardan yetişen bitkilerin bir daha tohum vermediği, soframızdaki her şeyin GDO'lu ürünlerden elde edildiği gibi gerçek dışı ve sorumsuz iddialar bile ortaya atılmıştır. Magazin programı yapanlar, spor programı yapanlar, dini program yapanlar bile tohum, sebze-meyve tohumluğu hakkında konuşuyor. Herkes kendi bildiği işi yapsın, biz kendi işimizi yapıyoruz.

Gerçek dışı ve bilimsel bilgiye dayanmayan yorum ve değerlendirmeler neticesinde ülkemizde sebze meyve satışları çok düşmüş, üreticiler mağdur olmuştur. Dış satımlar azalmış, sera üreticileri, çiftçiler ve tohumculuk şirketleri ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Bu konuda, başta medya olmak üzere tüm kurum, kuruluş ve bireyleri sorumlu davranmaya davet ediyoruz."