Tarlada stres!
Geç gelen bahar, tarım ürünlerinde "stres"e yol açtı. Soğuk hava ve aşırı yağışlar nedeniyle çok sayıda üründe rekolte düşüşü bekleniyor.
Abone olDerya EĞRİCAN GÜLEÇ - Elif Işıl BAŞKAYA - Murat GÜRSOY
İSTANBUL - Mevsim normallerinin altında seyreden hava koşullarının neden olduğu yağmur ve dolu, tarım ürünlerini vurdu. Seraları zarar gören sebze ve meyve üreticileri sıkıntılı günler yaşıyor.
Çiçeklenme döneminde yoğunlaşan yağışlar nedeniyle çilekte bu yıl ciddi kayıplar yaşandığı, kayısı, şeftali gibi erkenci ürünlerin hasadının birer ay sarktığı, biberde ise rekoltenin istenen seviyelere ulaşamadığı bildirildi. Bu arada Bursa'nın meşhur şeftalisi de yağışlardan olumsuz etkilendi. Üründe yüzde 30 rekolte kaybı bekleniyor. Şeftali üreticisinin bu yıl da zarar ederse, ekim alanlarını azaltabileceği söyleniyor. Ege bölgesinde yağışlar özellikle pamuğu vurdu.
Bu yıl bölgede ekilen pamuğun yüzde 20 oranında bozulması gündemde. Yağmurdan olumsuz etkilenen bir başka ürün ise ayçiçeği oldu. Mayıs ayında ekimin yüzde 90'lar düzeyini bulması gereken ayçiçeğinde yüzde 10'lar seviyesinde ekim yapılabildiği belirtildi. Ayçiçeğinde hasatın 15 agustostan eylül ayına kayma riski olduğu ifade edildi. Bu nedenle ayçiceğini hammadde olarak kullanan firmaların sıkıntı yaşayabileceği söyleniyor. Narenciyede de sıkıntı var. Ege bölgesinde özellikle mandalinanın bir aylık gecikmeyle mayısta çiçeklendiğine dikkat çeken üreticiler, bu yıl yüzde 50 verim düşüşünün söz konusu olabileceğini düşünüyor. Kışın ılık geçmesi nedeniyle çiçeklenmenin erken olduğu Mersin'de ise mandalina rekoltesinin artabileceği konuşuluyor.
Bu arada bir başka olumsuz gösterge de fındıktan geldi. Havanın kış aylarında sıcak, bahar aylarında soğuk gitmesi nedeniyle 2011 yılı fındık rekoltesinin düşük çıkacağı ve Türkiye genelinde 600 bin tonluk bir rekolte olacağı söyleniyor.
Bu arada geçen gün Mersin'de yaşanan dolu da seralara zarar verdi. Mersin'in Bozyazı İlçesi Tarım Müdürü Savaş Çelik, "Yağış sonrası inceleme başlattık. İlk incelemede, yaklaşık 2 bin dönüm sera alanında yüzde 35 ile 65 arasında zarar oluştu. Hasar tespitini en kısa zamanda sonuçlandıracağız" diye konuştu.
Yağışlar sebze üreticisini vurdu
Çiçeklenme aşamasındaki bitkiler de yağışlar ve zaman zaman yağan dolu nedeniyle verim düşüklüğü ile karşı karşıya kaldılar. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, özellikle çilekte bu yıl ciddi kayıplar yaşandığına dikkat çekerek, sebzede ise biber ve kabakta ciddi sıkıtılar gözlendiğini söyledi. Yağışların bazı meyvelerin ise hasat dönemini geciktirdiğini anlatan Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel ise kayısı, şeftali gibi erkenci ürünlerin hasadının birer aya yakın sarktığını anlattı. "Özellikle biberin rekoltesi istenen seviyelerde olmadı" diyen Gökçel, serada yetişen biberlerin havaların ısınmasıyla birlikte örtülerinin açıldığını ancak bu yıl havaların serin gitmesi nedeniyle seraların üstü açılamayınca istenen verimin alınamadığını ifade etti.
Gökçel, küresel ısınma nedeniyle son yıllarda üzüm kalitesinin çok olumsuz etkilenmesine karşın bu yıl yağan yağmurun üzümü çok olumlu etkilediğini ve meyveye ilaç gibi gelip hayat verdiğini söyledi. Birkaç üründe sıkıntı yaşanmasına karşın genel olarak yağışlardan memnun olduklarını dile getiren Gökçel, "Bu yağışlar sulama suyu sorununa çözüm getirdi ve geleceğe dair bizlere umut verdi" diye konuştu.
Pamukta zor yılın sinyalleri var
Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman, bu yağışlardan en çok pamuğun olumsuz etkilendiğini vurgulayarak, "Bu ekilenlerden yağmur yiyenler bozulacak. Yüzde 20 civarında pamuk bozulabilir. Üretici arkadaşların pamuklarını yenileyeceğini tahmin ediyorum. Ayrıca şu dönemde pamuk tohumunu bulmakta da sıkıntı ile karşılaşılıyor. Havaların serin gitmesi de bazı tohumlarda bozulma ve erimelere neden oldu. Pamuğun bu konuda en çok zarar gören ürün olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Yağışların devam etmesi durumunda pamuk toplama da geç kalacak, bu sefer de toplama pamuklarda yağmura yakalanma riski artacak. O da kalite kaybına neden olur. Bu sene pamuk için güç bir sene gibi görülüyor. Umarız fiyatlar tatmin edecek seviyede olur da, bu olumsuzlukların üstesinden gelinir. Bu yağışlar bu şekilde devam ederse, buğday da da bir sarı pas olması ihtimali var. Ama şu anda hava açık, gelecek günlerde göreceğiz" şeklinde konuştu.
Ayçiçeğinde hasat eylül ayına kayabilir
Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, bölgelerinin genel olarak yağışlardan olumsuz etkilendiğini ifade ederek, "Özellikle de ayçiçeği ekimlerinde sıkıntı oldu. Ayçiçeği ekimi şu anda yüzde 10 seviyesinde. Mayıs ayına geldik, yüzde 90'ları görmemiz gerekirken, yağışlar nedeniyle yüzde 10'lar seviyesinde ekiliş yapılabildi. Yine yağışlardan dolayı işleme zorlukları da söz konusu. Ot gelişimi çok hızlı devam ediyor, otla mücadele de artı masraflar gerektirdi. Ayçiçeği üreticisi açısından olumsuz bir dönem geçiriyoruz. Ama buğdaya bakarsanız olumlu bir gidişat var.
Önümüzdeki günlerde yağışlar bir süre ara verirse, mayıs ayı içerisinde yağışlar olmazsa. ayçiçeği ekimlerinin yapılabilmesini umut ediyoruz. Rekolte konusunda konuşmak için henüz çok erken, bir düşüş söz konusu değil. Genelde 15 Ağustos'ta hasata başlarken, bu sene Eylül ayına kaymış olacak. Dolayısıyla üründe bir hammadde sıkıntısı yaşanabilir. Bunlar hep gelecek günlerdeki iklim şartlarına bağlı olan konular. Mayıs ayı sonunda ayçiçeği ekimleri tamamlabilirse, çok büyük bir kayıp olmayacağını düşünüyoruz. Bekleyip göreceğiz" ifadesini kullandı.
Sezen yağışlardan konola ve buğdayın ise olumlu etkilendiğini belirterek, "Kanolada geçtiğimiz yıla göre bir düşüş var ancak, rekoltede problem olmayacağını sanıyorum. Kanola iyi bir gelişim gösterdi, şu anda çiçek döneminde. Temmuz ayının başlarında hasat edilebilir duruma gelir. Bugüne kadar yağış kanola üreticisini olumlu etkiledi. Ancak dediğimizi gibi iklime bağlı, iyi bir hasat dönemi yaşarsak rekolte artacak" dedi.
Fındıkta rekolte düşüşü kesin
Ordu Ziraat Odası Başkanı Nejat Avcı, Türkiye'de en fazla fındığın üretildiği kent olan Ordu'da rekoltenin bu yıl düşük olacağını kaydederek, "Bu durum karanfil sayımında çok net olarak görülecek. Çünkü fındık da maalesef tozlanma istenilen ölçüde olmadı. Kasım, aralık ve ocak aylarında havanın sıcak, nisan, mayıs aylarında da soğuk gitmesi 2011 yılı rekoltesinin düşük olacağının göstergesidir" şeklinde konuştu.
Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı ise "Kış aylarında soğuk çok oldu. Ama baharda da bu soğuk devam etti.
Fındık hava şartlarından olumsuz etkilendi, yeni sezonda rekolte düşük olur" diyerek, "Temmuz ayında bu tablonun çok net ortaya çıkar. Ancak Tarım İl Müdürlükleri tarafından başlatılan 2011 yılı tahmini fındık rekoltesi çalışmalarında karanfil sayımına göre Türkiye'nin tahmini fındık rekoltesi 600 bin ton olacak gibi gözüküyor. Giresun'da ise rekolte 85 bin ton" ifadelerini kullandı. Akbaşlı, "Fındık üreticisi ağustosun başlarında değil sonlarına doğru fındığa başlayacak. Piyasaya en erken ürünün eylül ayı sonunda geleceğinin işaretlerini şimdiden alıyoruz" diye konuştu.
Yağmur Çanakkale ve İzmir'de kirazı vurdu
Türkiye'nin önemli kiraz üretim merkezleri arasında yer alan Çanakkale'nin Lapseki ve Bayramiç ilçelerinde, yoğun bahar yağışları nedeniyle bu yıl özellikle ihracatlık kiraz üretiminde sıkıntı yaşandığı bildirildi. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, etkili bahar yağışlarının ardından, üreticilerin tarlalarına giremediğini ve işe başlayamaz hale geldiğini söyledi. İlk turfandacılıkta özellikle domates, biber, kavunda oldukça gecikildiğine işaret eden Ulus, "İlk ve orta turfandanın birlikte dikilmesiyle, hasadın da aynı anda yapılacağından dolayı arz fazlılığı ortaya çıkacak. Bu nedenle fiyatlarda düşüş söz konusu olacak. Bu da bizim hiç istemediğimiz, beklemediğimiz bir olay" dedi.
Ulus, Türkiye'nin önemli kiraz üretim merkezleri arasında yer alan Lapseki ve Bayramiç ilçelerinde 11 bin 725 dekar arazide, 206 bin 650 kiraz ağacı bulunduğunu, bunlardan yıllık ortalama 4 bin ton civarında ürün aldığını belirterek, "Özellikle ihracat edilen ve 'Ziraat 900' olarak adlandırılan kiraz, aşırı yağışlardan dolayı dölleme yapamıyor. Ağaçlar dölleme yapamayınca ürün çıkmayacak. Bu nedenle ihracatlık kirazda bu yıl sıkıntı yaşayacağımızı söylemek mümkün" diye konuştu. Kayısıda da aynı sorunların yaşandığını anlatan Ulus, şunları söyledi:
"Elmada kara leke hastalığı söz konusu. Üreticimiz havanın açmasıyla ilaç atmak zorunda. Atmadığında üründe kara leke hastalığı oluşuyor. Buğday dikili alanlarda, yoğun yağış nedeniyle havalanma olmuyor. Buralarda da pas hastalığı söz konusu. Yine çeltik arazilerinin çamur olması nedeniyle, araziler hazırlanamadı, geç kalındı. Buna bağlı olarak tüm ürünlerin dikiminde yaklaşık 20 günlük bir gecikme söz konusu. Mevsimsel olarak hasatta 20 günlük bir gecikme olacak. Bu gecikme verimlere yansıyacak."
Kiraz Üreticileri Birliği Başkanı Serdar Karasuyek, Kemalpaşa’da bu yıl gecegündüz arasındaki ısı farkının çok olduğunu kaydederek, "Çiçeklenmenin olduğu mart-nisan aylarında gündüz 17-18 dereceye kadar çıkan hava sıcaklığı gece 4-5 derecelere düştü. Normal şartlarda bu aylarda gece sıcaklığı 9 dereceye düşerdi. Bugüne kadar Kemalpaşa’da sıcaklığın bu kadar düştüğü bir yıl yaşamadım. Olumsuz hava şartları Kemalpaşa’daki yıllık 65-70 bin ton kiraz rekoltesini yüzde 50 düşürerek 35 tonlar seviyesine geriletir" diye konuştu.
Erkenci karpuzda rekolte yüzde 50 düşer
Türkiye'nin en erkenci karpuzunun yetiştirildiği Adana'nın Karataş ilçesinin Ziraat Odası Başkanı Mustafa Yeşilyaprak, bu yıl yaklaşık 170 bin dekar alanda yüksek seralarda yetiştirilen örtü altı karpuzun hasadına başlandığını ancak istenilen verimin alınamadığını belirterek, karpuzun dekarının tüccara 3 bin ila 3 bin 500 lira arasında değişen fiyatlardan satıldığını ifade etti. Türkiye'de üretilen 4 milyon ton karpuzun yaklaşık 1 milyon tonunun bu yıla kadar Adana'da yetiştirildiğini ifade eden Yeşilyaprak, ''Geçen yıla göre ekim alanlarında 15-20 bin dekar artış olmasına karşın olumsuz hava koşulları bu yıl rekolteyi düşürecek'' dedi.
Yeşilyaprak, yörede özellikle nisan ve mayıs aylarında yaşanan olumsuz hava koşullarının ürünün tam olarak gelişmesini engellediğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Yörede ürünün gelişme döneminde hava bir soğudu, bir ısındı. Olumsuz hava koşulları nedeniyle bitki tam olarak gelişmediği için bu yıl hem kalite iyi olmayacak hem de rekolte yüzde 50 düşük gerçekleşecek. Bu durum ayrıca karpuzun kilogram fiyatını önümüzdeki günlerde 5 liraya kadar yükseltebilir. Tüccar ürünü satın alıp almama konusunda da kararsız." dedi.
Şeftalide yüzde 30 rekolte kaybı bekleniyor
Son günlerde gözlemlenen aşırı yağışların Bursa'daki şeftali bahçelerini tehdit ettiğini belirten Bursa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Doğan, "Yıllık 140-170 bin ton arasında olan şeftali rekoltesinde aşırı yağışlar sebebiyle yüzde 30'a varan düşüşler kapımızda" dedi. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden yağış miktarının taban suyu seviyesini yükselttiğini, şeftali ağacı köklerinin de bu sebeple kuruduğunu anlatan Doğan, "Mevsim normallerinin çok üzerindeki yağışlar sebebiyle yer yer yüzde 30'a yakın rekolte düşüşleri bekliyoruz. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın konuya duyarlı bir şeklide yaklaşmasını ve şeftali üreticilerinin kredi borçlarında ertelemeye gitmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Doğan, gelinen noktada şeftalinin yoğun yağışlardan ötürü ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, "Yoğun yağışlar yüzünden su altında kalan ağaç kökleri hava alamadığı için boğuluyor ve kuruyor. Son yağışlardan özellikle Samanlı, Vakıf, Arabayatağı, İsmetiye ve Demirtaş bölgelerindeki şeftali üreticilerimiz etkilendi. Şeftali üreticimize destek sağlanmazsa her sezonda azalan şeftali dikim alanları çok daha hızlı bir şekilde azalacak" ifadelerini kullandı.
Üzüm küflendi hastalık rekolteye yansır
Manisa Ziraat Odası Meclis Başkanı Mustafa Kaçire, ''Bu yıl soğuklarda ve yağmur yağışlarından dolayı üzüm rekoltesinin çok düşük olmasını bekliyoruz'' dedi. Yağmurdan dolayı üzüm bağlarında hastalıkların oluştuğunu söyleyen Manisa Ziraat Odası Meclis Başkanı Mustafa Kaçire,şunları söyledi.
''Üzüm bağlarımızda özellikle küflenme (Pornoz) hastalığı çıkmaya başladı. Bu bağlarda ilerideki dönemlerdeki hastalıkların temelini oluşturmaktadır. Yani çubuğun özünü yitirmesidir. Şu an yağan yağmurlar, ilerleyen zamanda bağ çubuklarına her türlü hastalığın geleceğini ifade eder durumdadır. Üzümün çok önemli olduğu Manisa'mızda, bu yıl soğuk ve don olayları da yaşandı. Ayrıca Nisan ve Mayıs aylarında devam eden yağışlardan dolayı çubuklardaki doğuş oranlarında azalma oldu. Bu yıl soğuklar ve yağmur nedeniyle üzüm rekoltesinin çok düşük olmasını bekliyoruz.''
Havaların halen yağışlı gitmesinden dolayı üretici tarafından üzüm bağlarında gereken ilaçlamanın yapılamadığını söyleyen Kaçire, bağlardaki hastalığın önlenmesinin bu hava şartlarında zor olduğunu ifade etti.
Kaçire, şöyle devam etti:
''İlaçlama yapamıyoruz, sabah yapsak akşama kadar yağmur yağıyor, akşam yapsak sabaha kadar yağmur yağıyor. Bu sebepten dolayı bağlarda ilaçlama yapamıyoruz. Yaptığımız ilaçlama da bağların üzerinden yağmurla birlikte sıyrılıyor. İlaçlama yapabilmemiz için yağışların dinmesi, havaların ısınması lazım. Artık bitkinin sentez olayını kavraması lazım. Şu an için bitki sentez olayını yapamıyor. Yeşeren her bitkinin toprağın ısınmasına, sıcağa ihtiyacı vardır. Bitki şu anlarda sürekli olarak stres altındadır. Ne soğuğa kendini hazırlayabilmiştir, ne de sıcağa. Yani çok değişken bir iklim olduğundan bitki devamlı strestedir.''
Üreticilerin üzümün desteklenmesi yönünde kendilerine talepler geldiğini vurgulayan Kaçire, ''Destekleme yıllardır istenen bir şey ancak, bildiğiniz gibi geçen yıldan üzüm kalmadı, zaten rekolte düşüktü. Bu yıl rekolteyi tamamlarız diye düşünürken şu an soğuk ve yağışlardan dolayı bağlardaki doğuşların az olmasından dolayı rekoltenin de düşük olacağını tahmin ediyoruz. Bu sebepten dolayı tüm çiftçilerimiz ve üreticilerimiz adına üzümün desteklenmesini beklemektedir. İnşallah hükümetimizden beklenen destek gelir'' diye konuştu.
Bakliyatta yüzde 20 rekolte artışı bekleniyor
Ulusal Baklagil Konseyi Başkanı Mahmut Arslan, mart ayının sıkıntılı geçmesine karşın nisan ayındaki yağışların bakliyatçının yüzünü güldürdüğünü söyledi. Bu yağışların ardından tüm bakliyat ürünlerinde rekolte artışı beklendiğine işaret eden Arslan, "Ekstra bir afet olmazsa bu yıl yüzde 20 rekolte artışı yaşanabilir" değerlendirmesini yaptı. Nisan ayında bakliyatın yoğun olarak yetiştiği Güneydoğu Anadolu'da yaptığı incelemelerde bu yıl çok olumlu gelişmelerle karşılaştığını kaydeden Arslan, "Geçen yıllara oranla yağış oranı bu yıl nisan ayında daha iyiydi. Çimlenme çok iyi olmuş ve hastalıklarla mücadele de güzel yapılmış. Yağışlar sonrasında tarlada oluşan otlarla mücadelede sıkıntı yaşanacağını tahmin etmiştik ama görülen manzara şaşırtıcıydı. Çiftçi bu yıl yabancı otlarla çok iyi mücadele etmiş. Bunun üzerine konsey olarak Güneydoğu Anadolu'da tarla bitkilerinin özellikle bakliyat ve hububatın güzel bir gelişme gösterdiğini rapor ettik" diye konuştu.
Mart ayının sektör adına olumsuz koşullarla geçmesine karşın nisan yağışlarının Mart ayının tahribatını önlediğine değinen Arslan, Güneydoğu Anadolu'nun İpekyolu olarak tabir edilen bölümünde artık fazla yağışa gerek kalmadığını bildirdi.
Tarıma yönelik önemli yatırımların seçim sonrasında da devam etmesini beklediklerini belirten Arslan, tarım ihracatında 2023 yılı ihracat hedefinin 50 milyar dolar olduğunu söyledi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez baklagile kilo başına 10 kuruş destek verildiğini hatırlatan Arslan, "Artık çiftçinin ekilmeyen alanı yok. Çukurova'da 2, zaman zaman 3 ürün alma imkanı var. Güneydoğu Anadolu'da sulanabilir arazi yüzde 70 arttı. Bunlar çiftçinin zenginleştiğini gösteriyor" ifadesini kullandı. Eskiden GAP'ın yalnızca isminin bulunduğunu ancak son 2 yıldır yapılan yatırımlarla artık bölgenin veriminin arttığını dile getiren Arslan, "2014'te Harran Ovası'ndan Silopi'ye kadar Güneydoğu Anadolu'nun yüzde 85'i sulanabilir araziye kavuşacak. Böylece tarım ihracatı hedefine ulaşmamız hayal olmayacak. Barajlarda su olduğu sürece işimiz şansa kalmayacak" dedi.
Zeytinde serin ve yağışlı hava olumlu
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, Zeytinde yağışların olmasını olumlu bulduklarını ifade ederek, "Önemli olan çiçek açma dönemi. Çiçekten meyvaya dönüşeceği zaman yağmurun yağmaması bu durumun belirleyicisi. Şimdi havaların serin ve yağışlı geçmesi zeytin için faydalı ama çiçek açma sürecini 15-20 gün ertelemiş oluyor. Çiçeğin taç yaprağının açıldığı dönemde yağmurların yağmamasını umut ediyoruz. Çiçek açma dönemi, mayıs ayının sonları, haziaran ayının başlarıdır.
O dönemde yağmur yağmazsa çok güzel bir sezon geçireceğimize inanıyoruz. Çiçek bağladıktan sonra yağmurun yağması önemli değil ama açmadan yağması olumsuz etkiler. Rekolte için tahminde bulunmak çok zor. Ancak 4 senedir zeytin olmayan Aydın, Muğla illerinde zeytinde çok güzel gelişmeler duyuyoruz" açıklamasını yaptı.
Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Demirci de zeytinde iyi bir sezon geçirmeyi beklediklerini kayderderek, "Ancak önümüzdeki 15 gün içindeki yağışların durumuna göre her şey değişebilir. Bugüne kadar olan yağışlar faydalı oldu. Tarım üstü açık fabrikadır. Havalar elverişli olur, iyi verim alınır. Havalar soğur ürünler zarar görür. Ürün miktarıyla igli yorum yapmak için henüz erken, şu an için umutluyuz" dedi.
Narenciyede 2 bölgenin sonuçları farklı
Ege'de çiçeklenme bir ay gecikti
Seferihisar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (SEFEKO) Başkanı Besim Sakızcıoğlu: Narenciye özellikle mandalina normal koşullarda nisan ayında çiçek açar. Mevsimsel nedenlerden ötürü bir aylık bir gecikme yaşandı. Bu gecikmenin rekolteye de yansıyacağını tahmin ediyoruz. Söylemek için erken ama geçtiğimiz yıl 50 bin ton civarında mandalina alındı. Bu yıl çok düşük olacağı tahmin ediliyor. Yüzde 50 oranında bir düşüş söz konusu olabilir. Geçtiğimiz yıl rekolte çok yüksek oldu, bu nedenle fiyatlarda düşüş yaşandı. Üreticiler geçtiğimiz yıl para kazanamadı, bu yıl da ürünün yarıya düşmesiyle fiyatların iki katına çıkması bekleniyor.
İzmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse: Yağışlar başta zeytin, buğday ve arpaya büyük fayda sağladı. Durum yeraltı suyu kaynaklarının beslenmesi yönünden de sevindirici oldu. Ancak şu an kiraz, şeftali ve narenciyede yağışlar ve havaların serin gitmesinden dolayı, çiçek açımları ve uyanmaları geç kalmış durumda. Üreticilerin mevsimin kaymasından dolayı mağduriyetleri söz konusu olabilir ama bunu söyleme için yine de erken sayılır. Yağışların neden olduğu çevresel etkiler, barajların dolması çiftçi için olumlu, kuraklık olmasından çok daha iyi" diye konuştu.
Akdeniz'in narenciyesinde şimdilik sıkıntı yok
Mersin Turunçgil Üreticileri Birliği (MERTUB) Başkanı Ahmet Dursen Şahin: Kışın ılık geçmesi nedeniyle çiçeklenme erken oldu. Ardından gelen yağış ağacı ve çiçekleri besledi. Bu yağışların meyve rekoltesine etkisi olmasa da ürün kalitesini artıracak. Geçen yıl oldukça iyi bir rekolte yaşanmıştı. Rekolte bazında bunun üzerine çıkılacağını tahmin etmiyorum ancak ürün kalitesi aşırı bir sıcak yaşanmazsa mutlaka artacaktır.Yağışlarla birlikte havaların serinlemesi nedeniyle bundan sonra yaşanacak ani bir sıcaklık meyvelerin dökülmesine neden olabilecek.
Dengeli bir mevsim geçişi narenciye kalitesini ciddi ölçüde artırır aksi halde ağaçların strese girmesiyle birlikte rekolte kaybı oluşabilir. Nisan ve Mayıs aylarında normal şartlar altında çiçeklenme dönemi yaşanıyor. Her yıl hava bu aylarda ısınması nedeniyle bu aylarda çiçeklenme olurdu. Eğer kış ılıman geçmese yağışlar tozlaşmayı önler ve çiçek olması sıkıntıya girerdi ama tüm gelişmeler olumlu gitti ve kış ılıman geçince çiçeklenmede erken oldu ve yağışlar çiçekleri olumsuz etkilemek yerine besledi.
Narenciye ilk 4 ayda yüzde 42 arttı
Türkiye Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği rakamlarına göre narenciyede 2011 yılının ilk 4 ayında bir önceki yılın aynı aylarına göre değerde yüzde 52, miktarda ise yüzde 42'lik bir artış meydana geldi. Narenciye içerisinde portakal miktarda yüzde 114, değerdeyüzde 131'lik bir artış göstererek, 2011 yılı ilk 4 ayında 161 milyon 795 bin 663 dolarlık değerle ilk sırada yer aldı.