Tam üyelik ne AB'ye ne de Türkiye'ye yarar
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile yarın görüşecek olan Sarkozy, Türkiye'ye ziyareti öncesinde açıklamalarda bulundu.
Abone olANKARA - Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Türkiye ile AB'nin, "ne Türkiye'ye, ne de AB'ye faydalı olacak bir tam üyeliğe kadar gitmeksizin" mümkün olduğunca sıkı ilişkiler yürütmeleri gerektiğine inandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yarın görüşecek olan Sarkozy, Türkiye'ye ziyareti öncesinde Kanal D Haber Yöneticisi ve Posta gazetesi yazarı Mehmet Ali Birand'a verdiği röportajda, ziyaretinin amacını ve G20 için Türkiye'den beklentilerini anlattı.
Türkiye'ye gelerek, "büyük dost ve müttefik, dünya işlerinde git gide daha aktif rol oynayan ve Fransa'nın tarihi ilişkiler paylaştığı bir ülkeyi" ziyaret edeceğini kaydeden Sarkozy, 1. François ile Kanuni Sultan Süleyman arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının üzerinden yaklaşık beş yüz yıl geçmiş olduğuna işaret etti.
Bu ziyaretin aynı zamanda "G20'nin vazgeçilmez bir ortağına" gerçekleştirilen bir ziyaret olduğunu vurgulayan Fransa Cumhurbaşkanı, 2008 yılında tam da Türkiye gibi ülkelerin nihayet dünya yönetiminde kendilerine düşen seçkin yere sahip olduklarını görebilmeleri için G20 zirvelerinin gerçekleştirilmesini önerdiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Sarkozy, şunları söyledi:
"Benim için Türkiye'ye G20 konusundaki istişarelerim çerçevesinde gelmek, tıpkı en büyük ortaklarımız Amerika Birleşik Devletleri'ne, Hindistan'a veya Çin'e yaptığım ziyaretler gibi, yapılması gereken bir şeydi. Dolayısıyla, bu ziyaretin birinci hedefi, fikirlerini ve ümit ediyorum desteklerini almak üzere, en yüksek düzeyde Türk yetkililerle G20 Fransa Dönem Başkanlığı takvimi konusunu derinlemesine tartışmak olacaktır.
Bildiğiniz üzere Fransa, zor, ama dünya dengesi ve refahı için temel teşkil eden, göz ardı edemeyeceğimiz üç konuyu masaya yatırarak iddialı bir dönem başkanlığı hedefi güdüyor. Bu konular, bugün herkesin gerekliliğine inandığı uluslararası para sisteminde reform, enerji ve tarım alanlarında hammadde fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalara karşı mücadele, ki hammadde kurlarında halihazırda yaşanan aşırı pahalılık dünyada ekonomik düzelme ve istikrar için tehdit oluşturmaktadır, ve son olarak özellikle yenilikçi finansmanlar olmak üzere kalkınmadır.
G20'nin bu dönemi için Türkiye'den beklentilerimi soruyorsunuz. Türkiye'nin G20 içinde tümüyle yer almasını, büyüme ve istihdam lehine daha büyük bir uluslararası ekonomik koordinasyon sağlamak konusunda ilerleyebilmemiz için G20 içinde kendisine düşen rolü tam olarak oynamasını istiyorum."
Yöneticilerinizin fikirlerine büyük önem veriyorum
Ziyaretinin aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile ortak menfaatlere dair diğer konuları ele almak için de vesile olacağını kaydeden Sarkozy, "Ülkelerimiz, birçok dosya üzerinde sıkı bir işbirliğiyle çalışıyorlar. Lübnan, Ortadoğu barış süreci, askerlerimizin omuz omuza mücadele ettikleri Afganistan, bu dosyalara örnektir. Tüm bu konularda, yöneticilerinizin fikirlerine son derece büyük bir önem veriyorum" diye konuştu.
Tam üyeliğin ne AB'ye ne de Türkiye'ye faydası olur
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, "Türk kamuoyu sizi, Türkiye'yi sevmeyen, onu Avrupa Birliği dışına itmek isteyen bir lider olarak görüyor. Bu algılama doğru mu?" sorusu üzerine, daha önce birçok kere ziyaret etme fırsatı bulduğu ve yine büyük bir mutlulukla ziyaret edeceği Türkiye'yi iyi tanıdığını söyledi.
Kendisine sorulan bu sorunun daha ziyade Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası plandaki yeriyle ilgili olduğunu belirten Sarkozy, şöyle konuştu:
"Türkiye büyük bir ülke. Doğu ile Batı arasında bir köprü, iki dünya arasında bir bağlantı teşkil etmesiyle yeri doldurulamayacak bir role sahip bir ülke. Günümüz dünyasının her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu bu rolü başka hiçbir ülke oynayamaz. Bu da demektir ki, Türkiye o eşsiz yerini hala muhafaza ediyor. İşte bu nedenle, Türkiye ile Avrupa Birliği'nin, aslında ne Türkiye'ye, ne de Avrupa Birliği'ne faydalı olacak bir tam üyeliğe kadar gitmeksizin, mümkün olduğunca sıkı ilişkiler yürütmeleri gerektiğine inanıyorum. Bunu dile getirerek kimseye hakaret etmiyorum ve hiçbir şekilde ülkenize duyduğum derin hayranlığı sorgulamıyorum.
21. yüzyılın başında, geçmişe ait şemaların içerisinde hapsolmamalıyız. AB'nin ve Türkiye'nin Rusya ile birlikte temel direkleri olacakları, geniş bir ortak ekonomik ve insani alanı neden hayal etmeyelim ki? Ben, geçmişte tıpkı Mustafa Kemal benzeri ileri görüşlü liderlerin yaptıkları gibi, ortak hedeflerimiz seviyesinde yeni çareler üretmemiz gerektiğine inanıyorum."
Mısır'ı da konuşacağız
Fransa Cumhurbaşkanı, Türkiye ziyaretinde Mısır'daki durumu ele alıp almayacağı ve Türkiye ile Fransa'nın Mısır için neler yapabileceğine dair bir soru üzerine, Fransa'nın ve Türkiye'nin büyük dostu olan Mısır'daki durumla ilgili konuşacaklarını bildirdi.
İlişkilerin sıkılaşması için müzakereler şart
Fransa Cumhurbaşkanı, "Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine karşısınız. Peki, niçin müzakerelerin devam etmesini destekliyorsunuz? Niçin müzakerelere son vermiyorsunuz? Yoksa bu sorumluluğu almak istemiyor, Türkiye'nin 'Yeter artık' diyerek havlu atmasını mı bekliyorsunuz? Türkiye'nin bir gün bu tam üyelikten vazgeçeceğini düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Bu konudaki tutumumu daha önce dile getirdim. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında zaten eşsiz olan bu ilişkiyi daha yoğun, daha sıkı olması için derinleştirmek bir gerekliliktir. Bu yönde somut ve pragmatik bir şekilde çalışmalıyız. Halihazırdaki müzakereler, bu gerekli derinleşmeyi devam ettirmek için bir araçtır."