Talabani TOBB'u davet etti
Irak Cumhurbaşkanı Talabani, Türkiye'den daha fazla yatırım istediklerini belirtti.
Abone olİSTANBUL - Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Türkiye'den daha fazla yatırım istediklerini belirterek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni (TOBB) Irak'a davet etti.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ekonomik İş Birliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi için Türkiye'ye gelen Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Ottunbayeva ile gerçekleştirdikleri görüşmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin iki ülke arasındaki ticaret hacminin arttığını, ülkede Türk firmalarının yatırımlarının çoğaldığını, 600 firmanın Irak'ta yaklaşık 8 milyar dolarlık iş yaptığını söylediğini belirten Hisarcıklıoğlu, Erbil ve Süleymaniye'de havaalanlarını Türk şirketlerinin yaptığını anımsattı.
Talabani'nin, Süleymaniye Üniversitesi'nin yine Türk firmaları tarafından inşa edildiğini hatırlattığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı Talabani'nin Irak'ta çok sayıda çimento fabrikasının Türk firmaları tarafından yenilendiğini, Süleymaniye ve Telafer'de iki yeni çimento fabrikasının inşa edildiğini aktardığını kaydetti.
Hisarcıklıoğlu, Talabani'nin Türkiye'den daha fazla yatırım ve daha fazla ticaret istediğini dile getirdiğini belirterek, Cumhurbaşkanı'nın iki ülke arasındaki ticaretin kısa sürede 20 milyar dolara çıkarılması gerektiğinin altını çizdiğini kaydetti.
Görüşme sırasında Talabani'nin mevcut petrol boru hattının çalıştığını anımsatarak doğal gaz boru hattının da Türkiye üzerinden geçeceğini söylediğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Talabani TOBB olarak bizi Irak'a davet etti. Heyetimizi, Erbil, Süleymaniye, Musul, Kerkük, Bağdat, Necef ve Basra'yı görmeye, hükümetleri, yerel yönetimleri ve iş dünyası temsilcileri ile tanışmaya çağırdı" dedi.
TOBB'un da bu çağrıyı değerlendireceğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"Davetten memnun olduk. Gerekli çalışmaları yapacağız. TOBB olarak biz 2004 yılı şubat ayında o dönemin bilinen zor koşullarına aldırmadan, Irak halkının acil ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlamak amacıyla Bağdat'a gittik. Irak'ın normalleşme sürecine büyük önem veriyoruz. Biz Türkiye ile Irak arasındaki Habur Sınır kapısını modernize ettik. Gümrük kapısının islem kapasitesi gelişti. Ancak kapıdan gecen kamyonlarımız Zaho'dan güneye güvenlik dolayısıyla inemiyor. Kamyonlarımız Irak halkına taşıdıkları malları güven içinde Bağdat'a, Necef'e, Basra'ya götürebilmelidir. Bu konuda hala güvenlik endişeleri vardır."
Demiryolu şirketi önerisi
Rifat Hisarcıklıoğlu, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari ile görüşmesine ilişkin olarak ise Zerdari'nin, öncelikle sel felaketindeki yardımlarından dolayı kendilerine teşekkür ettiğini anlattı.
Görüşmede, Türkiye'den başlayarak Pakistan üzerinden Hindistan'a kadar uzanan demir yolu inşa edilmesi veya varolan hatların iyileştirilmesi konusunun gündeme geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, Zerdari'nin taşımacılığın önemine işaret ettiğini ve ortak bir demiryolu şirketi kurulmasını önerdiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Zerdari'nin, kurulacak bu şirketin hisselerinin başta İstanbul Menkul Kıymetler Borsası olmak üzere dünya borsalarına kote edilebileceğini belirttiğini kaydetti.
Bunların değerlendirilmesi için bir fizibilite çalışmasının yapılması gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Bu amaçla TOBB ve Pakistan hükümeti birer temas noktası belirledi. Ön fizibilite için görüşmeler yakında başlayacak" dedi.
Kırgızistan'dan OSB desteği isteği
Hisarcıklıoğlu, yine aynı organizasyon için Türkiye'ye gelen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Ottunbayeva ile de bir araya geldiklerini ve görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Ottunbayeva'ya, tarihi İpek Yolu üzerindeki alternatif rotalar hakkında bilgi vererek, 4 farklı rotayı tanıttıklarını, İpek Yolu'nun canlandırılması için Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU) ile ortak çalışmalar yürüttüklerini anlattığını belirten Hisarcıklıoğlu, tüm bölge ülkelerinin de bu yeniden canlandırma projesine destek vermesi gerektiğine vurgu yaptığını söyledi.
Ülkeler arasındaki gümrük uygulamalarının uyumlulaştırılması konusunu da gündeme getirdiklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, tüm geçiş noktalarında geçerli olacak bir standardizasyona ihtiyaç olduğunu vurguladığını kaydetti.
TOBB olarak, kamu; özel sektör ortaklığı ile gümrük kapılarının modernizasyonu çalışmalarını yürüttüklerinden bahsettiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Ottunbayeva'nın da bu konuda çalışmak istediklerini kendilerine ilettiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı bölgesindeki en önemli problemin serbest ticaretin geliştirilmesi için gereken adımların atılamaması olduğunu dile getirdiğini ve Serbest Ticaret Anlaşması'nın (ECOTA) yürürlüğe girmesinin önemine vurgu yaptığını ifade etti.
Ottunbayeva'nın özellikle organize sanayi bölgeleri, bilişim teknolojileri ve teknoparklar konusunda atılım yapmak istediklerini söylediğini belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de 250 OSB bulunduğunu ve bu konudaki tecrübelerini paylaşmaya hazır olduğunu söylediklerini kaydetti.
Ottunbayeva'nın ayrıca petrol yan ürünleri konusunda Türkiye ile işbirliğinin geliştirilmesi konusuna da değindiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaşkanı'nın Türk iş adamlarını ülkesine davet ettiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, görüşmede, ticarette yaşanan ihtilafların çözümü için ortak bir tahkim mekanizması olması gerektiği konusunu da ele aldıklarını belirtti.
"Türkiye herhangi bir şeyin kenarında değil"
Rifat Hisarcıklıoğlu, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün liderliğinde düzenlenen ve Orta Asya ve Orta Doğu ülkelerini bir çatı altında buluşturan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi de çok net bir şekilde gösterdi ki, Türkiye'nin güçlenmesinin, içinde bulunduğumuz coğrafyada anlamı büyük" dedi.
Giderek güçlenen bir demokrasisi ve doğal kaynaklara dayalı olmadan büyüyen ekonomisiyle hem istikrar, hem de refah merkezi olan bir Türkiye'nin ortaya çıktığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Dün bölgesinde güvenlik unsuru olan Türkiye, artık etrafındaki bölgeye istikrar ve refah ihraç eden bir konuma gelmiştir. Türkiye bu yeni konumuyla dünyanın odağında olacaktır.
Türkiye'nin birinci lig ülkeler arasında yer alması, Türkiye'nin bölgesinde cazibe merkezi olması ile mümkündür. Bu çerçevede, ekonomi, hem gündemin hem de dış politikanın öncelikli alanı olmalıdır. Girişimci orta sınıf ile dönüşen ve gelişen Türkiye, etrafımızdaki coğrafyada istikrarın inşa edilmesine katkıda bulunuyor. Türkiye'nin bu coğrafyadaki konumu, özellikle de dışarıda nasıl bir görüntüsü olduğunu ilk defa 2004 yılında gittiğim Bağdat'ta fark ettim. Türk ürünlerine ve şirketlerine gösterilen ilgiyle gururlandım. Türkiye'de son yirmi yılda nelerin değiştiğinin daha bir farkına vardım. Ortadaki imkanların, bir cazibe merkezi olarak ülkemizin soft powerını algıladım. Dünyanın yeniden şekillenen güç haritasında Türkiye herhangi bir şeyin kenarında, kanadında değil. Tersine, bir kez daha muazzam Avrasya coğrafyasının tam merkezinde."