SPK ile Koreli FSC işbirliği

ANKARA - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Türkiye ve Kore arasındaki tarihsel yakınlığın ve ticaretteki yoğun işbirliğinin, finansal hizmetlere de yayılmasını istediklerini bildirdi.

SPK Başkanı Akgiray ile Kore Finansal Hizmetler Komisyonu Başkanı Seok-Dong Kim, bugün ikili işbirliği anlaşması imzalamak ve iki ülke otoritesi arasında gelecekteki işbirliği konularını görüşmek üzere, bir araya geldi.

Akgiray, imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye ve Kore arasındaki dostluğa dayanan ilişkilerin gücünü ortak anlayış ve iyi niyetten aldığı, G 20 ülkesi olarak, Türkiye ve Kore'nin kendi bölgelerinde önemli role sahip olduğu ve bugün imzalanan anlaşma gibi işbirliğini artırmaya yönelik girişimlerin İstanbul'un Uluslararası Finans Merkezi şeklinde dizayn edilmesi çalışmaları açısından, önemli bir adım olduğunu söyledi.

Geçmişteki köklü ilişkilerin bugün çeşitli alanlarda yeni bir ivme ve dinamizm kazanmış olmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Akgiray, bu başarıdan her iki taraf olarak gurur duyulması gerektiğini kaydetti.

Akgiray, iki kardeş ülkenin finansal piyasaları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi çabalarının sürdürülmesine ilişkin kararlılığa vurgu yaptı ve bugün imzalanan anlaşmanın, SPK'nın bu yönde yaptığı 30. anlaşma olduğunu ifade etti.

FSC Başkanı Seok Dong Kim de Türk Hükümeti'nin İstanbul'u bir finans merkezi haline getirme yönündeki çabaları sayesinde Türk sermaye piyasalarının büyük gelişme gösterdiğini kaydederek, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Afrika ile coğrafi olarak yakınlığının da oluşturduğu avantajla finansal piyasalarını geliştirmede büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.

İki ülkenin Türk sermaye piyasasının olanaklarından yararlanabilmesi için FSC ve SPK'nın yakın işbirliği içerisinde olması gerektiğine vurgu yapan Kim, İstanbul'da bir Kore şubesi kurulması da dahil işbirliği konularının ele alınacağı bir ortak çalışma grubu oluşturulması yönündeki güçlü desteğini ifade etti.

Anlaşma, Kore ve Türkiye'nin finansal otoriteleri arasındaki dayanışmayı geliştirmeyi amaçlarken, söz konusu anlaşma ile işbirliği, finansal kuruluşların denetiminde bilgi paylaşımı ve aynı zamanda iki ülkenin ortak çıkarlarını ilgilendiren konuların etkin bir biçimde değerlendirilebileceği bir iletişim kanalı oluşturulması hedefleniyor.