Şehrin önü açık, ya kırsalın?

Abone ol

KAYSERİ'den / Mahmut SABAH

Kayseri on yıl önce, sosyoekonomik gelişmişlikten yana, ikinci derecede gelişmiş iller arasında 19'uncu sırada yer alıyordu. İlginçtir; aradan bunca zaman geçti, bu sıralamada kayda değer bir değişiklik olmadı.

Kalkınmada, ekonominin yanı sıra sosyal ve kültürel gelişmelerin de etkin rol oynayan unsurlar olduğu bir gerçek. Eğer bir ülkede ya da bir kentte kalkınma uğraşı veriliyorsa bu unsurların da artık göz ardı edilmemesi gerek. Bir başka deyişle, gelir düzeyinin sosyal katmanlara adil ölçülerde yansıması, teşviklerin yöresel kaynakları harekete geçirecek şekilde planlanması ve de yatırımların, sadece merkeze değil, köylere de yönlendirilmesi lazım. Kayseri'de ekonomik kalkınmanın seyrine bu açıdan bakıldığında, sanayi sektörünün kent merkezinin yanı sıra il kırsalına da açılmasının kaçınılmazlığı kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.

Doğru… Kayseri kendine özgü özellikleri olan ve de atılım yaparak gelişim süreci yaşayan illerden biri. Bu görüşte olanların sayısı oldukça fazla. Bunlardan biri de, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgi Grubu Başkanı Ali Koç. Koç aynı zamanda Uluslarası Rekabet Araştırmaları Kurımu'nun da (URAK) başkanı.

Ali Koç, heyeti ile birlikte illeri ziyaret ediyor; gidilen ilin rekabet gücü analiz ediliyor. Programda bu kez Kayseri vardı. Koç, ekibi ile birlikte geldi Kayseri'ye. URAK'ın 2010 İllerarası Rekabet Endeksi'nin Kayseri'ye özgü detayları hakkında bilgi verirken şöyle dedi: "Kayseri, bizim gelişmişlik rekabet endeksine baktığımızda öne çıkıyor. Şehirde ciddi bir yaratıcılık inovasyon becerisi var. Bunu da endekste görüyoruz. Kayseri 81 il arasında markalaşma ve yenicilikte 5'inci sırada. Patent tescillerine baktığınız zaman da sayı oldukça yüksek. Bunu, şehrin geleceği açısından büyük bir umut olarak görüyorum. Hangi açıdan bakarsanız bakın bu şehrin önü çok açık. İyi liderleri var. Kanaat önderleri çok kuvvetli. O nedenle Kayserililer'in sıkıntı duyacağı bir durum yok."

Olabilir, doğrudur… Belki, "Kayseri nasıl bu kadar hızlı koşuyor?" sorusunun yanıtı girişimcisinin özverili ve kararlı duruşunda, belki de şehri yönetenlerin "vizyon sahibi" olmalarında aranabilir, ancak yetmez; zira toz pembe görüntülere rağmen, bu kentte gene de bir şeylerin eksik olduğu ortada.

Koç'un dediği gibi, 'illerin kaderini değiştiren rekabet konusunun gereği gibi algılanması için kanaat önderlerinin bu olguyu iyi anlayıp önemsemeleri' şart. Hele ki, Ordenim'i, Soley'i, İstikbal'i, Yataş'ı, Has Çelik'i, Erbosan'ı, Kumtel'i 'marka' gibi 'marka' yapıp dünya piyasalarında "Kayseri rüzgarı" estirenlerin, artık kenti de 'marka kent' yapma bahsinde üzerlerine düşeni yapmaları kaçınılmaz bir hal alıyorsa…

Sahi, akılcı bir yapılanma ve sağlıklı bir planlama ile kaynakları harekete geçirmek, ticaret ve sanayinin yanı sıra turizmde de Kayseri'yi kendine özgü bir kent kimliğine kavuşturmak çok mu zor dersiniz?..

Hamas, Tel Aviv'e M-90 füzesi ile saldırdı İstanbul Boğazı gemi trafiğine kapatıldı Avrupa turnuvaları bitti doluluklar en az % 80’e çıkar Kendinden renkli pamukla kullanılan suyu yüzde 30 azalttı Sanayicinin nefes almaya ihtiyacı var