”Sanayimiz yüksek finansal risk nedeniyle kırılgan”
SPK Başkanı Akgiray, Türkiye'de firmaların borç-sermaye oranının yüksek olduğunu belirtti
Abone olİSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Türkiye'de firmaların borç-sermaye oranının yüksek olduğunu belirterek, "Bizim sanayimizin bu kadar kırılgan olmasının finansal nedenlerinden biri de, bu taşıdığımız çok anormal, çok yüksek finansal risk" dedi.
Akgiray, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO), "Sanayinin gelişmesinde sermaye piyasalarının rolü ve önemi" ana gündem maddesiyle gerçekleştirilen Nisan ayı Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, yaşanan bazı üzücü olaylar, yapılan yanlışlar ve verilen yanlış mesajlar sonucu İMKB'nin Anadolu'da yanlış bir imajı bulunduğuna işaret ederek, bu imajın aksine Türkiye'nin GSYİH büyüklüğü ile İMKB'de işlem gören şirketlerin piyasa değeri arasında yüzde 85'in üzerinde bir korelasyon bulunduğunu vurguladı.
Firmaların borç-sermaye oranına bakıldığında İSO-500 listesinde yer alan şirketlerde bu oranın 2006 yılında yüzde 154 seviyesindeyken, 2008'de yüzde 268'e çıktığını, 2009'da da bu oranın yüzde 300 seviyesinde gerçekleştiğinin tahmin edildiğini söyleyen Akgiray, dünya ortalamasının 2009 itibariyle yüzde 83 olduğunu, Türkiye'de borca dayalı bir büyüme yaşandığını, bu nedenle bankalar krediyi kestiğinde şirketlerin sıkıntıya girdiğini söyledi.
İMKB'deki firmalar açısından borç-sermaye oranına bakıldığında ise 2008'de yüzde 140, 2009'da yüzde 128 oranlarıyla karşılaşıldığına dikkati çeken Akgiray, bu oranların, İMKB'deki şirketlerin daha az borç bularak işlerini götürebildiklerini gösterdiğini vurguladı.
Akgiray, "Biz çok borç kullanıyoruz. Borcun faizini ödemezsen, vadesi gelince anaparayı ödemezsen batarsın. Bizim sanayimizin bu kadar kırılgan olmasının finansal nedenlerinden biri de bu taşıdığımız çok anormal, çok yüksek finansal risk. Bugün kredi arayıp da bulabilen seviniyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kredi ararken üzülmesi lazım, bulunca daha çok üzülmesi lazım. Eyvah alacağım, ödeyeceğim diye" şeklinde konuştu.
"Ekonomide başarı, sermaye piyasalarında başarısızlık hikayesi"
Özel sektör tahvil piyasasının henüz çok yeni olduğunu ancak, gelen başvuruların bir ivme yakalandığını gösterdiğini söyleyen Akgiray, Türkiye'deki toplam türev piyasaların büyüklüğü 155 milyar dolar iken dünyadaki toplam büyüklüğün 605 trilyon dolar seviyesinde bulunduğunu, bunun 10 binde 2,5 oranına tekabül ettiğini, ekonomideki bariz başarı hikayesine karşı sermaye piyasalarında bariz bir başarısızlık hikayesi görüldüğünü kaydetti.
Akgiray, ürün borsası kurulması çalışmalarının devam ettiğini anımsatarak, "Şekli şemali belli oldu. Bu sene içinde başlayamasak bile kuruluşunu ilan edecek hale geliriz diye tahmin ediyorum. En azından fındığın fiyatını Türkiye belirlesin" diye konuştu.
SPK Başkanı Akgiray, şirketlerin halka açılmalarını ve açıklık oranının artırılmasını teşvik etmek gerektiğini belirterek, "Bugün gizli bir engel yoksa, hele son zamanda yapılan basitleştirmelerle, bir firmanın yeni yatırımlar için veya işletme sermayesi amaçlı bir fona ihtiyacı varsa halka açılmaması çok büyük akılsızlık olur. Çünkü pazarda potansiyel var. Bir de bundan sonra dünyanın çok daha riskli, finansal fiyatların çok daha oynak olacağını düşünürsek, sermaye piyasalarına gitmeye mecburuz" değerlendirmesinde bulundu.
"Ekonomist gözüyle kötü rakamlar, finansçı gözüyle büyük fırsatlar"
Büyüyen bir ekonomide yatırımların tasarruflardan fazla olmasının aslında kötü bir şey olmadığını belirten Akgiray, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mevduatın az olması bir problem belki ama paranın hızı diye bir şey var. 10 lirayı gün içinde 10 kere çevirebilirsek, 100 liralık hacim, iki defa çevirirsek 20 liralık hacim üretmiş olacağız. Toplam mevduatta azalma olmadan yatırım üretmek çok güzel bir şey. Ekonomist gözüyle bakınca kötü gözüken rakamlar aslında finansçı gözüyle bakınca çok büyük fırsatlara işaret ediyor. Bugün dünya 5 yıl öncesinden çok daha müreffeh bir seviyede. Bankadan kredi aldım, kendime yeni bir ev yaptırdım, krediyi ödeyemedim, banka eve el koydu, ben battım, kriz... Ama toplam para azalmadı, ortada yeni bir ev var. İktisatçılar bunu biraz böyle düşünmeyi atlıyor gibi geliyor. Belki ekonomi bilimini baştan yazma ihtiyacı tartışılacak."
Daha az bürokrasi ve daha az korkutucu bir SPK mantığıyla hareket ettiklerini söyleyen Akgiray, "Bugün karar veren firma en fazla 3 aylık bir çalışma sonucu İMKB'ye girebilir. Ayrıca kısa vadeli finansman ihtiyacı olanlar tahvil opsiyonunu ciddi değerlendirebilirler" dedi.
Akgiray, yatırımcılarda "devlet öyle düzenlemeler yapsın ki, benim kağıdım garanti olsun" gibi bir anlayış bulunduğunu belirterek, bu beklenti nedeniyle SPK'nın da "ya vatandaş para kaybederse" diye korku içinde olduğunu, ancak doğru verilerin sağlanması durumunda hata yapanların da para kaybetmesinin normal olduğunu söyledi.