Sadece kârı değil, ülkenin istikrarını da düşüneceğiz
Babacan, büyümenin iki katı kredi hacmi artışının bir problem yaratmayacağını söyledi.
Abone olİSTANBUL – Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, artırılan zorunlu karşılıkların zor günler için cephane olarak görülmesi gerektiğini belirterek, “Sadece bugünün kârını değil, Türkiye'nin uzun vadeli istikrarını da düşüneceğiz” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Sabancı Center'da düzenlenen "İstanbul Finans Merkezi Konferansı"nın açılışında konuşan Babacan, Merkez Bankası’nın aldığı tedbirlere de değindi.
Babacan, "Yeni politika setinin amacı bir yandan kısa vadeli sıcak para diye ifade edebileceğimiz sermaye için Türkiye'yi bir miktar daha az cazip hale getirirken öte yandan uzun vadeli kalıcı sermaye için Türkiye'nin cazibesini korumak. Ama aynı zamanda da içerideki kredi hacminin kontrolsüz bir şekilde artıp bunun cari açığa olacak olumsuz etkilerini önlemek için kredi hacmini kontrollü artırmaya çalışmak" diye konuştu.
"Büyümenin iki katı kredi hacmi artışı problem yaratmaz"
Bu yıl kredi hacminin Türkiye'de yaklaşık yüzde 20-25 civarında artmasının genel makro ekonomik dengeleriyle uyumlu bir rakam olduğunu belirten Babacan, bu yıl için yüzde 6,9'luk bir enflasyon tahmin edildiğini söyledi. Babacan, "Bu biraz aşağıda olur, belki biraz yukarı olur. Yüzde 20-25'lik kredi hacmi artışı... Ekonominin büyümesinden daha fazla, iki misli oranında kredi hacmi artışı da problem olmaz diyoruz" şeklinde konuştu.
"Ak akçe kara gün içindir"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, bankaların, zorunlu karşılık oranlarını artırmayla ilgili bir miktar olumsuz yaklaşımlarının bulunduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bankaların ekonomistleri var, bunların hepsi destekliyor. Öte yandan genel müdürler, kar odaklı çalışanlar diyelim, hatta bazı patronlar, 'Bu yıl karımız beklediğimiz kadar olmayabilir mi acaba?' diyor haklı olarak.
Bunu şöyle düşünmek lazım. Bir atasözümüz vardır. Ak akçe kara gün içindir. Merkez Bankamızın bir bakıma yaklaşık 45 milyar liraya ulaşan bu mevduatla ilgili zorunlu bir şekilde karşılık tutarak, son kararla beraber 43'tü ama 45'e çıkacak, daha zor günlerde ekonominin olur da yavaşlayacağı günlerde serbest bırakılıp ekonomiyi canlandırmada kullanılabilecek bir rezerv olarak da düşünebiliriz. Bir bakıma olası zor günler için cephane olarak... Dolayısıyla uzun vadeli bakacağız. Sadece bugünün karını değil, Türkiye'nin uzun vadeli istikrarını düşüneceğiz.