"Türkiye'de zenginleştirilmiş uranyum yok”

Bakan Yıldız, ABD'deki ulusal bir gazetede yayımlanan "Türkiye'deki zenginleştirilmiş uranyum temizlendi" haberini yalanladı.

Abone ol

WASHINGTON- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, ABD'nin geçen yıl "Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 18 ülkeden zenginleştirilmiş uranyumu temizlediği ve bu ülkeleri uranyumdan arındırdığına yönelik" haberlerin doğru olmadığını söyledi.

Taner Yıldız, Willard InterContinental Otel'de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, ABD Başkanı Obama'nın ev sahipliğinde düzenlenen, Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılan heyet başkanlarıyla nükleer tehdidin boyutunun ele alındığı akşam yemeğine paralel olarak, ABD Dışişleri Bakanı Clinton ve Enerji Bakanı Steven Chu'nun meslektaşlarına verdiği ve kendisinin de katıldığı yemeğe dair bilgiler aktardı. 

Yıldız, "bir ABD gazetesinde Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi'ne dayandırılarak geçen yıl ABD'nin, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 18 ülkeden yüksek seviyede zenginleştirilmiş uranyumu temizlediği ve bu ülkelerin zenginleştirilmiş uranyumdan arındığı" yönünde çıkan haberin hatırlatılması üzerine, böyle bir durumun Türkiye için söz konusu olmadığını söyledi.

Türkiye'nin kendisine ait nükleer silahı bulunmadığını, bu nedenle bunların azaltılmasını istemeye en fazla hakkı olan ülkelerden biri konumunda olduğunu belirten Yıldız, bir soru üzerine, ABD'nin nükleer başlıkları Türkiye'den çekmesine yönelik bir sorunun yemekte gündeme gelmediğini bildirdi.

"Nükleer enerji santralinde iş işten geçmiş değil" 

Taner Yıldız, bir soru üzerine, Amerikan firmalarının nükleer enerji santrallerine talebi konusunda Türkiye'nin sitemkar tavrı bulunmadığını, çalışmak isteyenlere ve taleplere açık olduklarını belirterek, "Sinop'ta iş işten geçmiş değil, gelip teklif verilebilir. O değerlendirilir" diye konuştu.

Yıldız, yemekte, ABD, Fransa, Rusya, Cezayir gibi 8 ülkenin enerji konusundaki yetkilileriyle aynı masada bir araya geldiklerini söyledi.

Masada, nükleer güvenlik konusunun konuşulduğunu ifade eden Yıldız, "nükleer silahların kısıtlandırılmasıyla nükleer güvenliğin ön plana çıkarılmasının doğru bir yaklaşım olduğunu, ancak bunu yaparken de nükleer enerjiyi barışçıl amaçla kullananların rahat etmesi ve buradan yanlış mesaj çıkarmaması gerektiğini" kaydetti. Yıldız, masada, konuyla ilgili sivil toplum örgütleri, BM, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu gibi kurumların katkı sağlamaları ve kamuoyu oluşturmaları ile ABD ile Rusya arasındaki nükleer silahların azaltılmasıyla ilgili programın yaygınlaştırılması gibi yaklaşımların da ele alındığını belirtti.

"Türkiye bölgede nükleer silah istemiyor"

Bir soru üzerine, "yorulmuş, Irak'la yara almış bir bölge" olarak tanımladığı Orta Doğu'nun daha kalıcı ve normalleşmiş hale gelmesinin Türkiye'ye yarar getireceğini ifade eden Bakan Yıldız, Türkiye'nin "komşularla sıfır problem" politikasını hatırlatarak, Türkiye'nin bölgesinde nükleer silah istemediğini hatırlattı.  Yıldız, "Bunun istisnası olabilecek hiçbir ülke yok" diyerek, şunları kaydetti:

"(Falan ülkeye çok iyi olur da diğerine çok iyi olmaz) gibi bir istisnası yok. Tehdit, tehdittir. İkinci bir ülkenin elinde sıkıntı olan bir iş, diğer ülkenin elinde makul hale gelmez. Bu konuya objektif bakmak lazım, makul olunması lazım.

Bütün bu konuda bölge ülkelerinin dikkat etmesi, buna itina göstermesi lazım. Her ülkenin kendine has sorumlulukları var. Türkiye zaten bu sorumluluğunu fazlasıyla yürütüyor ve bölgede istikrarın sağlanması için sürekli barışçıl bir üslup izliyor. Burada da aynı sorumluluğu izliyor. Bunun, ben, özellikle (yemekteki) konuşmalar sırasında fark edildiğini gördüm. Türkiye'nin kendisinden böyle bir talebi olması halinde İran'ın takas edilmeyi bekleyen veya alıkonması diye söz edilen konuda dahi Türkiye'nin yaptığı çabaların, gayretlerin karşılıksız kalmadığını gördüm. Burada 'Bu işi yapabilecek nadir ülkelerden biridir' diye bizim masamızda söz ettiler."

"İran'ın takası kendi topraklarında yapması talebine" ilişkin bir soru üzerine, konunun teknik olarak mümkün olduğunu belirten Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"BM'nin veya herhangi bir akredite kuruluşun Tahran'daki yerinde bile mümkün, Türkiye'de mümkün. İşin o kısımları çok rahatlıkla hallolabilir, asıl bu işin omurgasında mutabık olmak lazım. Ben böyle bir konuda son derece ümitliyim. Çünkü biz, bölgemizin, iletişim kanalları, diplomasisi, bürokrasisi tıkanmış konumda olmasını, bu konuma düşmesini istemiyoruz. Bütün bu kaynakların, diplomasinin de sonuna kadar tüketilmesi lazım, onun haricinde bir şey doğru olmaz diye düşünüyoruz."

Nükleer silahların artık tehdit unsuru olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, bu noktada dünyada uzlaşının sağlanmasının uygun olacağını söyledi.

Yıldız, "İran konusunda Türkiye'nin devreye girip girmeyeceğine" yönelik bir soru üzerine, kendisinden talep edilmesi halinde Türkiye'nin her zaman bunu yapabileceğini kaydetti.

"Irak pazarında dah çok yer almamız gerekiyor"

Libya'da Türkiye'nin çalışmaları sonucu üçüncü kuyuda da petrol çıktığını belirten Yıldız, "Yıl sonuna kadar ne kadar kuyu açılırsa o kadar avantajlı hale geleceğiz. Bir de Libya'da Fizan çölünde başarılı çalışma var" dedi.

Irak'ta Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) ihale kazandığını hatırlatan Yıldız, Irak'tan birkaç büyük iş daha almak istediklerini, ülkeyi TPAO'nun tecrübesini aktarabileceği bir yer olarak gördüklerini anlattı.

Yıldız, Kerkük-Yumurtalık boru hattının Irak normalleştikçe daha aktif hale geleceğine dikkati çekerek, Irak'taki hidro-karbon yasasının çıkmasının Türkiye için önemli olduğunu, Türkiye'nin Irak pazarında daha çok yer alması gerektiğini kaydetti.

Mersin'de yan yatan geminin mürettebatı kurtarılıyor Işıkhan: Kamu personeli sorunları çözüme kavuşturuldu Borsa günü düşüşle tamamladı 'Ateşkes' derken İsrail yine Beyrut'u vurdu Bahçeli'den son dakika Ahmet Türk açıklaması