"TBMM'den geçen düzenlemeler arzu edilenler değil"

HATAY - Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, anayasa değişikliği sürecinde TBMM'den geçen düzenlemelerin arzu ettikleri düzenlemeler olmadığını söyledi.

Hasan Gerçeker, hafta sonu tatilini geçirmek için geldiği Antakya'da, anayasa değişikliğiyle ilgili fazla bir şey söylemek istemediğini, anayasal ve demokratik bir sürecin işlediğini söyledi.

Konunun Anayasa Mahkemesine gittiğini anımsatan Gerçeker, şöyle konuştu:

"Anayasa değişikliği sürecinde TBMM'den geçen düzenlemeler arzu ettiğimiz düzenlemeler değil. Artık bundan sonra referandum da halkın oyuna sunulacak. Tabii hep bunlar daha önce söylediğim gibi anayasal bir süreç. Demokratik sistemlerde bu süreç yasal bir süreç, sonuçta ne olursa olsun herkesin uyması, saygı göstermesi gereken bir süreç, hep birlikte bekleyeceğiz. Biz de merak ediyoruz sonucun ne olacağını. Tabii Anayasa Mahkemesinde de çok nitelikli değerli arkadaşlarımız var.

Onlar mutlaka en iyi şekilde olayı değerlendirip karara bağlayacak. Yani arzumuz kişisel değil. Yargı bağımsızlığının toplum için olmazsa olmaz koşullarından birisi olduğuna inandığımız için hep yargı bağımsızlığını savunuyoruz. Bunu savunmamızın temel nedeni de yargının en temel unsuru tarafsızlıktır. Tarafsızlığı savunacak olan mutlaka bağımsızlıktır. Bunlar birbirinden kesinlikle ayrılmayacak iki unsurdur. Bağımsızlık olmazsa tarafsızlık olmaz, onun için her zaman kuvvetler ayrılığının ilkesi gereği olarak hukuk devleti olmasının hukukun üstünlüğünü benimsemiş olmanın demokratik insan hak ve özgürlüklerinin, özgürlükçü demokrasinin en baş teminatı olduğu için yargı bağımsızlığını savunuyoruz."

Yargıtay Başkanı Gerçeker, son dönemlerde gündeme gelen dinleme olaylarıyla ilgili olarak da hukuk devletinde, hukukun üstünlüğüne inanan devletlerde bunların olmaması gerektiğini kaydetti.

Toplumun ve kamunun güvenliği için belli kurallar belli sınırlar içerisinde mutlaka dinlemelerin ve izlemelerin olacağını belirten Gerçeker, şunları kaydetti:

"Başka türlü suç örgütleriyle mücadele etme imkanınız olmayabilir ama bunları kötüye kullanırsanız, yasal olmayan yollardan bunları yaparsanız, doğrudan doğruya tabii insan onuruna, haberleşmenin gizliliğine, temel hak ve özgürlüklere ayrı bir tutum ve davranış olur. Bu konuda herkesin, tabii basının da mutlaka çok hassasiyet göstermesi gerekiyor. Çünkü görüyorsunuz büyük ölçüde toplumun bütün kesimlerinde tedirginlik oluşuyor. Adalete ve devletin güvenliğine karşı kuşku oluşturuyor. Bunlar güzel bir şey değil, toplumda birtakım sıkıntılara neden oluyor, onun için bunlardan kaçınmak gerekiyor."