"Reel sektörde ciddi reform yapmamız lazım"
Tayfun Bayazıt, "Kredi vereceğimiz alanı daha genişletemezsek, çok sağlıklı bir finans sektörü gelişimi görmeyeceğiz" dedi.
Abone olİSTANBUL - Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt, kredi açısından daha sağlıklı gelişme için reel sektörde de ciddi reform gerektiğini belirterek, "Gelecek sene de bankalarımızın ciddi büyüme öngörüleri var ama kredi vereceğimiz alanı daha genişletemezsek, çok sağlıklı bir finans sektörü gelişimi görmeyeceğiz" dedi.
Bayazıt, CNBC-e'nin 10. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Geleceği Görmek: Ekonomide 1000 günde neler olacak?" konulu konferansın ikinci oturumunda yaptığı konuşmada, dünyada önümüzdeki dönemde uzun süre düşük faizlerle yaşanacağını, bunun yan etkilerinin göğüslenmesi gerekeceğini belirtti.
Yeni dünya düzeninin ihtiyaçları göz önüne alındığında ciddi miktarda sermaye açığı bulunduğunu ifade eden Bayazıt, önümüzdeki bin günlük sürede küresel mali sektörün, reel sektöre destek açısından ciddi sorunlar taşıdığını kaydetti.
Türkiye'de mali sektörün yeterince derin olmadığına ve ciddi büyüme potansiyeli bulunduğuna işaret eden Bayazıt, "Kredi açısından daha sağlıklı gelişmemiz için reel sektörde de ciddi reform yapmamız lazım. Bu yüzden Türk Ticaret Kanununun, Borçlar Kanununun hayati önemi olduğunu vurgulamak istiyorum. Ciddi reformlar yapmamız lazım ki, mali sektörümüz yeni kurallara göre bu kurumlara kredi açabilsin. Gelecek sene de bankalarımızın ciddi büyüme öngörüleri var ama kredi vereceğimiz alanı daha genişletemezsek, çok sağlıklı bir finans sektörü gelişimi görmeyeceğiz" diye konuştu.
Doğrudan sermaye akımlarında dünyada ciddi azalma yaşandığını, Türkiye'nin buradan aldığı paya asıl olarak bakmak gerektiğini ve burada da bir miktar düşüş yaşandığını anlatan Bayazıt, önümüzdeki süreçte doğrudan yatırımları artıracak önlemlerin alınması gerektiğini söyledi.
Yatırım Uzmanı Marc Faber
Yatırım Uzmanı Marc Faber de, video konferans bağlantısı ile katıldığı konferansta, bir gün Amerikan ekonomisinin iflas edeceğine inandığını ifade ederek, "Ama iflas etmeden önce de para basıyorlar" dedi.
FED'in kurulumundan bugüne ABD Dolarının satınalma gücünün azaldığını belirten Faber, şu andaki Amerikan ekonomisinde dolar ve tahvilin cazip olmadığını dile getirerek, ABD Doları ve tahvili cazip değilse, enflasyondan faydalanacak yatırım kalemlerinin seçilmesi gerektiğini söyledi.
Faber, önümüzdeki dönemde altın, platin gibi değerli metallerin değer kazanacağına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Çünkü para basar gibi altın basılamıyor. Çin, bence Bernanke'ye teşekkür mektubu göndermeli; 'Sayenizde ABD çöktü, Çin zengin oldu' diye. Çünkü, kaynak üreten ülkeler zenginleştikçe daha çok ithal ediyorlar. Bu da, küresel bir balon yaratıyor. Çin ekonomisi büyümeye devam ettikçe petrol fiyatları da artacak."
Gelişmekte olan ekonomilerin hızlı büyüdüğüne ve bu ülkelerin bir araya geldiğinde, küresel ekonominin neredeyse yarısını oluşturduğuna değinen Faber, "Yatırımcılar, bence parasının en az yarısını gelişmekte olan ekonomilere yatırmalı. Yatırımcı olarak veya özel sektör olarak odaklanmamız gereken yer gelişmekte olan ülkeler olmalı" diye konuştu.
Faber, belli bir dönem emtia fiyatlarının yukarı çıkacağının altını çizerek, Ortadoğu'daki borsalarda ilginç yatırım fırsatları gördüğünü söyledi ve "Devlet tahvillerinden kaçının, devlet tahviline yatırım yapmayın. Cazip olan iki şey hisse senedi ve emtia. Ben hisse senedinden yanayım. Düzeltme döneminde piyasadan çıkıp emlak ya da emtiaya girmek lazım. Altın ve gümüşü tutmak önemli. Emlak, arsa alın. Hatta Türkiye'den çiftlik alın" dedi.