"Kimse kimseyi kandırmasın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimse kimseyi kandırmasın, DAİŞ, PYD, YPG bu tür örgütler Suriye'deki küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır. Bizdeki PKK ile bunlar aynıdır. Hiçbir farkı yoktur" dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Birlik Vakfı Genel Merkezi'nde, "Birlik Vakfı 30. Yıl Kutlamaları"nda konuştu. Türkiye'de 13 yılda altyapıda, sağlıkta, sosyal yardımlarda, sanayide, ticarette, turizmde ve daha pek çok alanda ülke olarak çok önemli mesafeler katettiklerini, ancak eğitim ve kültürde arzu ettikleri hedefledikleri ilerlemeyi kaydedemediklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin 2023'te eğitim ve kültürde de hedeflerine ulaşacağına inandığını kaydetti. Paralel Devlet Yapılanması adı verilen ihanet ve şer şebekesinin en çok eğitim ve kültür alanına yoğunlaştığına işaret eden Erdoğan, "Milletimiz bu ihanet çetesine karşı net bir tavır alarak üzerine düşeni hakkıyla yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Şimdi sıra sizde, bizde" şeklinde konuştu.

DAİŞ, PYD VE YPG Suriye'deki küresel güç mücadelesinin aracıdır

Suriye'deki terör örgütlerine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Kimse kimseyi kandırmasın, DAİŞ, PYD, YPG bu tür örgütler Suriye'deki küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır. Bizdeki PKK ile bunlar aynıdır. Hiçbir farkı yoktur" dedi.

"Müslümanlar olarak bizim üzerimize düşen önemli bir görev var" diyen Erdoğan, şunları söyledi: "DAEŞ gibi El-Kaide gibi Boko Haram gibi Eş-Şebab gibi İslami kavramları istismar ederek en büyük zararı Müslümanlara veren örgütlerin zemin bulduğu iklimi ortadan kaldırmalıyız. Bu örgütler, faaliyet gösterdikleri yerlere başka güçlerin müdahalesine imkan vermenin dışında İslam adına, Müslümanlar adına en küçük bir kazanım ortaya koymuş değillerdir. Bu malum projenin önüne biz geçmezsek, coğrafyamıza yönelik bu hoyrat müdahaleler gözümüzün önünde devam edip gidecektir. Müslümanlar bu zilleti daha fazla taşıyamaz, taşımamalıdır."

Rusya'nın Suriye'de Irak'ta ne işi var

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın Doğu Akdeniz'de tutunmak için Suriye'yi bir basamak olarak görmemesi durumunda bölgede başka türlü bir politika takip edilebileceğini kaydederek, "Ben bunları kendisiyle çok konuştum. Peki Rusya'nın Suriye'de ne işi var? Irak'ta ne işi var? Verilen cevap ne biliyor musunuz? İşte 'Uluslararası hukukun gereği eğer oradaki yönetim sizi davet ederse oraya gidebilirsiniz.' Mecbur değilsin. 400 bin insanı katleden bir yönetimin davetine icabet etmeye mecbur değilsin. Eğer ona siz uyarsanız, orada bulunursanız, o zulmü adeta desteklemiş olursunuz" şeklinde konuştu.

Bugün bölgenin ve dünyanın gündeminde Suriye'nin bu şekilde yer almasının tek sebebinin sorunun çözümüne katkı sağlayabilecek ülkelerin kendi ajandaları sebebiyle farklı tutumlara yönelmeleri olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:"Batı ülkeleri Suriye halkını temsil eden muhaliflere destek vermede yeteri kadar eğer cesur davranabilseydi bugün her şey farklı olabilirdi ama ne zamanki bu mülteciler kapılarına dayandı, hepsi o zaman tutuştu ve hepsi o zaman feryat etmeye başladı ama Türkiye olaya böyle bakmadı. Türkiye kapısını açtı ve 'sıfır tolerans' dedi, 2 milyon 200 bin Suriyeli mülteciyi şu anda topraklarımızda misafir ediyoruz, 300 bin Iraklı'yı da topraklarımızda misafir ediyoruz."

AJet'ten yurt dışı uçuşlarına özel indirimli bilet fırsatı Pasaport harçlarına gelecek zam belli oldu Yeraltı sularındaki azalma, kârı yüzde 10 düşürecek Mersin'de yan yatan geminin mürettebatı kurtarıldı Borsa günü düşüşle tamamladı