"Bu olayın sonuna kadar gideceğiz"
CNN'de konuşan Davutoğlu, "ABD'nin 'hayır' oyundan dolayı hayal kırıklığına uğradık" dedi.
Abone olCİDDE - İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısı üzerine acil olarak toplanan İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Yürütme Kurulu toplantısı için Cidde'de bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu olayın üzerine sonuna kadar gideceklerini yineledi.
İKT Yürütme Kurulu toplantısı çerçevesinde İran Dışişleri Bakan Manuçer Mutteki ile de bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mutteki'nin yarın Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) Üçüncü Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi için Türkiye'ye gideceğini belirterek, nükleer konu ile ilgili bugünlerde çok önemli toplantılar düzenlenmekte olduğunu kaydetti.
İran'ın Tahran anlaşması uyarınca Uluslararası Atom Enerji Kurumu'na (IAEA) gönderdiği mektubu Viyana Grubu'nun bugünlerde cevaplama ihtimalinin yüksek olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, bu konuyu Washington'da Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın yanı sıra Rusya ve Fransa ile de görüştüğünü, herşeyden önce Tahran Anlaşmasının kapsamlı vurgulamasının önemli bir barış imkanı doğuracağına inandıklarını söyledi.
Mektup konusunu Mutteki ile konuştuğunu bildiren Davutoğlu, "Verilebilecek muhtemel cevaplar, Viyana grubunda zihnindeki sorular bizim temaslarımız ile ortaya çıkan yeni durumları sayın Mutteki ile değerlendirdik. Ayrıca bir taraftan da BM Güvenlik Konseyine İran'a yaptırımlar konusunun gelmesi söz konusu, bu alanlarda gelişmeler var. Bütün bu alanlarda kapsamlı bir değerlendirme yapma imkanı bulduk" dedi.
Olayın perde arkasını anlattı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cidde'deki İKT Yürütme Kurulu toplantısını da değerlendirirken, son bir haftadan bu yana gelişen olaylar ile ilgili perde arkasındaki bazı gelişmeleri aktardı.
Pazartesi sabahı yardım gemileri saldırıya uğradığında Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, dönüş yolunda bir eylem planı üzerinde çalıştıklarını ve bunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de istişare ettiklerini kaydetti.
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu eylem planı üzerindeki unsurları birer birer hayata geçiyoruz. Bu eylem planında öncelikle BM Güvenlik Konseyine toplantıya çağırmak vardı, çağırdık. Ve üçlü bir başkanlık açıklaması kararı çıkardık. Yine bu eylem planında Cenevre'de İnsan Hakları Komisyonuna başvuru vardı. İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) ve Arap Birliği ile oraya başvurduk. Ve oradan bir komisyon kurulması karar çıktı. BM Güvenlik Konseyindeki açıklama sonrasında sayın Genel Sekreter Sayın Başbakanımızı arayarak daha önce yaptığımız çalışmalarımızın sonucu kendisine iletti ve bir komisyon oluşturulması kararını paylaştı. Biz o gün uçaktayken bu planları yaptık. Bu planlar çerçevesinde NATO Konseyi bilgilendirilmişti. AB ile temasa geçilmişti. Bu çerçevede de İKT'yi toplantıya çağırma kararı almıştık. O zaman toplantıya çağırmıştık. Aslında İKT hemen toplantıya çağırılabileceğini bildirmişti. Ancak o sırada bizim New York ve Washington görüşmelerimiz vardı. Ancak o günlerde en önemli gündem maddemiz vatandaşlarımızın ülkemize getirilmesiydi. Dolayısı ile bugün çok iyi bir toplantı oldu. Yürütme kurulu tüm üyelerin katıldığı bir toplantı değildir. Ancak bugün 7 tane sadece bakan düzeyinde katılım oldu. Bu neredeyse Yürütme kurulu düzeyinde yapılan en yüksek katılımın gerçekleştiği bir toplantıdır."
"Türkiye'ye büyük övgü ve destek verildi"
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bugünkü toplantının tam bir dayanışma içerisinde geçtiğini, Türkiye'ye büyük övgü ve destek verildiğini ifade etti.
Bütün ülkelerin hem Filistin'e, hem de Türkiye'ye verdiği desteği dile getirdiklerini, hem Türk sivil toplum kuruluşlarının hem de Türk halkının Filistin'e duyarlılığını övdüklerini bildiren Davutoğlu, tüm üye ülkelerin Türkiye devletinin hem kendi vatandaşlarına ve hem de diğer ülke vatandaşlarına sahip çıkmasını, Türkiye'nin takip ettiği kararlı politikayı takdir ettiklerinin altını çizdi.
Ayrıca bugün ortak bir bildiri hazırlandığını kaydeden Bakan Davutoğlu olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarına vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Bu bizim herşeyden önce kendi vatandaşımıza karşı olan bir sorumluluğumuzdur. Bütün uluslararası platformlarda bu meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Ümit ederiz ki İsrail tarafı bu uluslararası araştırma komisyonunu kabul eder ve gerçekler ortaya çıkar. Eğer kabul etmezlerse bu onların suçluluklarını kabul ettiklerinin ifadesi olacak. Biz o zaman da o minvalde bu konunun uluslararası toplum olarak üzerine gitmeye devam edeceğiz. Hiçbir zaman vatandaşlarımızın öldürülme gerekçelerini kabul etme durumumuz söz konusu değildir."
Davutoğlu CNN'ye konuştu
Davutoğlu, İsrail'in yardım gemisine saldırısının bir suç olduğunu ve uluslararası bağımsız bir komisyon kurulması konusunda ısrarcı olduklarını belirterek, "Eğer İsrail bunu reddediyorsa bu onların suçluluğunun bir başka kanıtıdır. Demek ki gerçeklerle yüzleşecek özgüvenleri yok" dedi. Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın bölgeye gidecek yeni bir gemide bulunmak istediği yönündeki haberleri de yalanladı.
Bakan Davutoğlu, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Yürütme Kurulu toplantısı için bulunduğu Cidde'de, telefonla CNN'den Fareed Zakaria'nın İsrail'in son gemi saldırısına ilişkin sorularını yanıtladı.
"Bağımsız, şeffaf ve etkili bir komisyon istiyoruz"
İsrail Başbakanı Binyamin Netehyahu'nun uluslararası bağımsız bir araştırma komisyonu kurulması talebini reddettiğinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, ilk olarak ne olduğunun çok iyi anlaşılması gerektiğini ifade ederek, İsrail'in, uluslararası sularda, İsrail'den 72 mil açıkta, sivil bir gemiye saldırdığını söyledi. Davutoğlu, uluslararası hukuka göre bunun bir suç olduğunu ve 9 sivilin hayatını kaybettiğini vurgulayarak, "Soru şu: Bundan kim sorumlu?" diye sordu.
Halen Somali'deki korsanlık olaylarıyla mücadele edildiğini hatırlatan Davutoğlu, "Şimdi bunun ayrımını nasıl yapacağız?" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin uluslararası bağımsız bir araştırma komisyonu kurulmasını talep ettiğini hatırlatarak, "Bu talebimizde ısrarlıyız" dedi. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun'a çabaları nedeniyle müteşekkir olduklarını söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Biz bağımsız, şeffaf ve etkili bir komisyon ile işbirliği yapmaya hazırız. Biz gerçekleri öğrenmek istiyoruz. Eğer İsrail bunu reddediyorsa bu onların suçluluğunun bir başka kanıtıdır. Demek ki gerçeklerle yüzleşecek özgüvenleri yok."
Bakan Davutoğlu, bunun sadece Türkiye ile İsrail arasındaki bir konu olmadığını, o gemide 32 ülkeden sivil bulunduğunu anımsatarak, bu nedenle bu sorunun İsrail ile uluslararası toplum ve hukuk arasındaki bir sorun olduğunu, komisyon kurulması için de çalışmaya devem edeceklerini belirtti.
Bu sorun nedeniyle Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini tümüyle kesmesinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, "Bu İsrail'in tepkisine bağlı" yanıtını verdi. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ambargonun bir nedeninin İsrailli asker Gilad Şalid'in tutukluluğu olduğunu anımsatan Davutoğlu, Türkiye'nin de bu nedene saygı duyduğunu, şimdi de aynı saygıyı İsrail'den beklediğini kaydetti. Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bizim 9 vatandaşımız uluslararası sularda neden öldürüldü? Hiç kimsenin, hiçbir ülkenin uluslararası sularda seyreden bir gemiye dokunma hakkı ve vatandaşlarımızı öldürme yoktur. Bu nedenle bu konunun takipçisi olacağız ve uluslararası bir komisyon konusunda ısrarlıyız."
"Sovyetler Birliği hiçbir vatandaşımızı öldürmedi"
Bakan Davutoğlu, bu konunun Türkiye için çok önemli olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konu çok önemli, çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez vatandaşlarımız başka bir ülke tarafından hedef alınarak ve bilinçli bir şekilde saldırıya uğradı. Soğuk Savaş döneminde NATO üyesi olarak Sovyetler Birliği ile zor zamanlar yaşadık. Ancak Sovyetler Birliği hiçbir vatandaşımızı öldürmedi."
Yardım götüren sivil toplum kuruluşunun terörist bir grup olmadığını söyleyen Davutoğlu, bu konuyu bütün uluslararası platformlarda takip etmeye devam edeceklerini bildirdi.
"ABD'nin 'hayır' oyundan dolayı hayal kırıklığına uğradık"
Ölenlerden Furkan Dogan'ın ABD vatandaşı olduğu hatırlatılarak, ABD'nin konuya yaklaşımından memnun olup olmadığının sorulmasına karşılık Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Doğan'ın çifte vatandaş olduğunu anımsattı ve bu nedenle ABD yönetiminin de bu konuda bazı sorumlulukları bulunduğunu belirtti. Davutoğlu, "Şimdiye kadar bu kriz karşısında daha pro-aktif bir tutum sergilenmesini beklerdik. ABD ile iyi bir işbirliğimiz var. Clinton ile yararlı bir görüşmem oldu, Sayın Obama başbakanımızı aradı. Özellikle vatandaşlarımızın serbest bırakılması hususundaki destekleri için çok müteşekkiriz. Ancak maalesef, ABD'nin Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında hayır oyu kullanmasından dolayı çok hayal kırıklığına uğradık. Tabi ki müttefik ABD'den tam destek bekliyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bir başka geminin daha Gazze'ye gideceği ve bu gemide Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunacağı yönünde bazı haberler olduğunun hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Hayır, Sayın Erdoğan'ın böyle bir niyeti yok. Yeniden belirtmekte yarar görüyorum; bu yardım gemisi tamamiyle bir sivil toplum kuruluşu girişimi idi. Biz Türk hükümeti olarak onları cesaretlendirmedik, ancak biz demokratik bir ülkeyiz ve bu bir sivil toplum kuruluşu. İstanbul sokaklarındaki göstericileri bile durduramıyoruz. Bu nedenle bu tamamiyle sivil ve uluslararası girişimdi. Bu nedenle onlara birşey söyleyemeyiz. Eğer yeni bir girişim olursa aynı şekilde, bu sonuçta sivil bir girişim. Eğer bir ülke bu sivil konvoya saldırır ve vatandaşlarımızı öldürürse o zaman 'neden' diye sorma hakkımız var tabi ki. İsrail'e bir roket mi attılar? Hayır. İsrail'in topraklarına ya da karasularına mı tecavüz ettiler? Hayır. Herhangi bir İsrail vatandaşına mı zarar verdiler? Hayır. O zaman neden öldürüldüler? Bu çok geçerli bir sorudur ve her ortamda sormaya devam edeceğiz."