"2023 hedefleri tutmayacak, yeni bir bakış açısına ihtiyaç var"
Mevcut kadro ve politikalarla 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin tutmayacağını söyleyen CHP İstanbul adayı Didem Engin, hükümetin ve ihracatçıların da bu durumu bildiğini ama itiraf etmediklerini belirtti.
Abone olTAYLAN BÜYÜKŞAHİN
7 Haziran Genel Seçimleri'nin genç adaylarından birisi de Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul ikinci bölge adayı Didem Engin. Partisinin ön seçimlerinde başarılı bir performans sergileyerek 4'üncü seçilen Engin, kontenjan adaylarının da gelmesiyle birlikte seçimlere 8'inci sıradan milletvekili adayı olarak giriyor.
Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu olan Engin, özellikle dış ilişkiler konusunda iş dünyasında ismini duyurdu. 11 yıl önce bir danışmanlık şirketi kuran Engin, ihracat geliştirme projeleri, istihdam artırıcı ekonomik ve sosyal içerikli bölgesel kalkınma programları, AB projeleri, sektörel rapor ve analizlerin hazırlanması gibi konularda çalışıyor. Engin ayrıca, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) pek çok iş konseyinde üst düzey görevlerde bulundu.
Mevcut kadro ve politikalarla 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin tutmayacağını söyleyen Engin, hükümetin ve ihracatçıların da bu durumu bildiğini ama itiraf etmediklerini belirtti. Engin, "2023’te ana hedef 500 milyar dolar ihracattı. Bir de ara hedefler var. 2018 yılında İhracat Strateji Belgesi’nde ihracat hedefi 286 milyar dolardı. 10’uncu 5 Yıllık Kalkınma Planı’nda bu hedef 275 milyar dolara revize edildi. Çünkü ilk hedefin tutturulamayacağı ortaya çıktı. Daha sonraki programlarda daha da aşağı indirildi. 220 milyar dolara kadar revize edildi. Ara hedefler sürekli revize edilirken ana 2023 hedefi revize edilmedi. Çünkü seçim döneminde ana hedefi revize ederlerse başarısız olduklarını itiraf etmiş olacaklar. Son 5 yılda ihracat toplamda sadece 20 milyar dolar arttı. Kalan 9 yılda 500 milyar dolarlık hedefe ulaşabilmek için 343 milyar dolar daha ihracat yapmak bugünkü vizyonla mümkün değil. Dolayısıyla bu noktada Türkiye’nin yeni bir bakış açısına ihtiyacı var" dedi.
Çok kapsamlı yeni bir dış politika reformunun hazırlanmasına ihtiyaç olduğunu ifade eden Engin, Türkiye'nin yenilikçi yaklaşımlarla ve katma değeri yüksek ürünlerle dış pazarlarda tanıtımının yapılması gerektiğini kaydetti.
'Asya Türkiye için sadece ucuz ürün alınacak bir yer değil'
Türkiye'nin Asya’yı ucuz ürün pazarı olarak gördüğünü aktaran Engin, bunun doğru bir bakış açısı olmadığını vurguladı. Asya pazarının tüketiminin arttığını ve zenginleştiğini kaydeden Engin, sözlerine şöyle devam etti: "Asya 2016’dan itibaren Kuzey Amerika’dan daha zengin bir bölge haline gelecek. Diğer taraftan da orta sınıfı çok hızlı bir şekilde büyüyor. OECD 2009 raporlarına göre dünyada orta sınıf 1.8 milyar kişiden oluşuyor. 2020 yılında 3.2 milyara, 2030’da ise 4.9 milyara ulaşması öngörülüyor orta sınıfın. Bu büyümenin de yüzde 85’inin Asya’dan gelmesi bekleniyor. Asya’daki orta sınıfın da çok ciddi bir tüketim beklentisi var. 2030 yılına kadar Asya’daki orta sınıf tüm nüfusun yüzde 60’ını oluşturacak. Tüm bunlara baktığımız zaman, Asya Türkiye için sadece ucuz ürün alınacak bir yer değil. Bizim burada aktif olabilmek için daha aktif olmamız gerekiyor.
Bu nedenle Merkez Türkiye gibi vizyoner projeler ülkeleri ve piyasaları birbirine daha da yaklaştıracaktır. Bu proje alt başlıklarında revize edilebilir ama bir fikir ve vizyon olarak çok önemli. Türkiye’nin coğrafi ve stratejik konumu ön plana çıkartacak bir proje. Dünyadaki gelişmelere baktığımızda mevcut iktidarın yetersiz kaldığını düşünüyorum. Türkiye için en önemli olan projelerden birisi Çin tarafından başlatılan ‘İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’ ve ’21. Yüzyıl Demir İpek Yolu’ ismiyle adlandırılan bir proje. 2 yıl önce Çin Cumhurbaşkanı tarafından bir fikir olarak açıklandı. Bu projeye 58 tane ülke dahil olacak ve bu ülkelerden birisi de Türkiye. Çeşitli yol haritaları belirlendi ancak Türkiye’de bunlar konuşulmadı. Bu, Hükümetin dünyadaki gelişmeleri takip edemediğinin çok bariz bir göstergesi. CHP’nin hazırladığı Merkez Türkiye projesi, dünyadaki diğer projelerle entegre olacak bir projedir."