Paket, hedefi kapsıyor
Başbakan Erdoğan, CHP'ye referandum konusunda "Milletin karşısına hangi yüzle çıkacaklar" eleştirisini yöneltti.
Abone olANKARA - Anayasa değişiklik paketinin kısmen iptaline ilişkin merak edilen değerlendirme Başbakan Erdoğan'dan bugün geldi. "Paket, bu haliyle de referandumda amaçladığımız hedefi kapsıyor" diyen Erdoğan, referandum konusunda CHP'ye de "Milletimizin karşısına hangi yüzle çıkacaklar?" eleştirisini yöneltti.
Başbakan Erdoğan, Bosna-Hersek'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Anayasa Mahkemesinin açıklamış olduğu kararla ilgili düşüncesinin sorulması üzerine, Başbakan Erdoğan, "Teknik açıdan istediğimiz neticeleri vermiş olmamasına rağmen, referandumda amaçladığımız hedefi toparlayan, kapsayan bir pakettir ve inanıyorum ki bir darbe anayasasının 'ancak bu kadar düzeltilebilir' denileceği bir neticeyle halkımızın inşallah huzuruna gideceğiz" dedi.
Halktan bu noktada bekledikleri olumlu yaklaşımı alacaklarını ifade eden Erdoğan, "Çünkü, bu sivilleşme sürecinin bana göre, güç kazandığı bir dönem olacaktır. Bu güç kazanmaya da halkımız 'Evet' demek suretiyle, inşallah farklı bir imkan hazırlayacaktır" diye konuştu.
Ağustos ayı başı itibarıyla, hatta bu aydan itibaren bütün arkadaşlarıyla birlikte şehir şehir Türkiye'yi dolaşacaklarını ve gidilmedik yer bırakmayacaklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii, bizim için en anlamlı olan, milletimize gitmekten kaçınanlar, Anayasa Mahkemesine gitmek suretiyle oradan bu işi döndürme gayreti içerisinde olanlar, 'Anayasa Mahkemesinin de vermiş olduğu bu karardan sonra milletimizin karşısına hangi yüzle gidecekler' diye, bunu merak ediyorum. Halbuki biz beklerdik ki direkt olarak halkımıza gidelim. Halkımız karar versin. Ama onlar halkımızı tercih etmediler Anayasa Mahkemesine gittiler ki biliyorsunuz, zaten ana muhalefet partisinin yaklaşımı Anayasa Mahkemesine karşı, 'Ana Muhalefet Mahkemesi' olmuştur. Hep öyle bakmıştır Anayasa Mahkemesine. Bugüne kadar oradan beklediği, aldığı kararlar bugüne kadar bunu göstermiştir. Bu defa beklediği gibi olmadı zannediyorum.
Ama şimdi milletin karşısına nasıl gideceğini görüyoruz. Nelere karşı çıkacağını, milletimin karşısında çok daha açık net göreceğiz. Çünkü kendi kendini inkar ettiği şeyler olacak. Nasıl savunacak? Nasıl bunlar karşısında hala kalkıp da bu atılan adımı lekeleyecek bunu merak ediyorum.
İnanıyorum ki halkımız en güzel cevabı 12 Eylül'de 30 yıl aradan sonra verecektir ve bir darbe anayasasını bir kenara koyacak ve diyecek ki 'Evet', karar da milletindir, söz de milletindir. Biz demokratik bir anayasa istedik ve onun en önemli adımını da attık' diyecektir."
"Bilgilendirme yaparken önerileri de görmek isteriz"
Erdoğan, bir basın mensubunun "Bugün 3 siyasi partiye sizden bir randevu talebi gitti. BBP ve Saadet Partisi kabul etti. CHP de Pazartesi karar verecek. Sizin bu görüşmeden beklentiniz nedir? Bir öneriniz, bir talebiniz olacak mı özellikle terör ve aynı zamanda referandum konusunda?" sorusu üzerine, "Bugün Demokratik Sol Parti'ye de aynı şekilde bir randevu talebi ilettik. Demokratik Sol Parti de cevabını herhalde bu arada bizlere verir. Kendilerinden Salı günü için bir talebim oldu" diye konuştu.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii kendileriyle, terörü ana muhalefet partisi ile görüşeceğiz, ağırlıklı olarak. Biz neler yaptığımızı anlatırken, tabii kendilerinin de bugüne kadar yapmış oldukları bazı açıklamalar var. Özellikle Güneydoğu ve Doğu bölgesiyle alakalı. Şu anda görüşeceğimiz şeyleri burada açıklamaya kalkarsam bu herhalde pek uygun düşmez. Ama görüşmelerimizi yaptıktan sonra zaten kendileri de açıklama yapacaktır. Biz de neleri konuştuğumuzu açıklayacağız.
Tabii bilgilendirme yaparken önerileri de görmek isteriz. Hükümet geldi bilgilendirme yaptı ve bunun karşısında önerileri de almak isteriz. Çünkü terörle mücadelede, bu mücadeleyi birlikte yapmamız gerekir. Bu sadece AK Parti iktidarının görevi değil. Milletçe hepimizin ortak mücadele vermesi gereken bir konu ve burada sadece parlamento içi parlamento dışı siyasi partiler değil, STK'larından tutunuz, bütün kurum ve kuruluşlara kadar medyasına, akademisyenlerine varıncaya kadar...
Olayın her zaman söylediğimiz gibi sadece güvenlik boyutu yok. Güvenliğin dışında işin sosyolojik boyutu var, sosyo-ekonomik boyutu var, psikolojik boyutu var, diplomatik boyutu var. Tüm bunları uluslararası camiada değerlendireceğimiz çalışmalar var.
Zaten bu çalışmaları, iktidar olarak biz yapıyoruz ve neler yaptığımızı tekrar anlatacağız. Bunlar aslında parlamentoda çok kez konuşuldu. Neler yapıldığıyla ilgili sayın bakan arkadaşlarımız defaten anlattılar. Grup adına konuşulanları anlattılar. Biz yine kendilerine bunları anlatacağız. Kendilerinden de bu konularda destek isteyeceğiz. Yani bize neleri önerirler, bunları da doğrusu dinlemek istiyoruz."