'Öğretmenlerin yargı mensupları gibi ayrı bir kanunu olacak'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Öğretmenleri devlet memurları kapsamı dışına çıkaracağız. Yargı mensupları için nasıl bir ayrı kanun varsa öğretmenler için de ayrı bir kanun olacak." dedi.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Öğretmenleri devlet memurları kapsamı dışına çıkaracağız. Yargı mensupları için nasıl bir ayrı kanun varsa öğretmenler için de ayrı bir kanun olacak. Öğretmenler meslek kanunu olacak. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. Her öğretmen bütün zamanını geçim kaygısı duymadan bizim çocuklarımıza verecek. Öğretmenin bu toplumun en saygın kişisi yapmak zorundayız." dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İlahiyat Fakültesi İÇDAŞ Kongre Merkezinde muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının ve iş dünyasının temsilcileri ile bir araya gelen Kılıçdaroğlu, bu topraklarda verilen mücadelenin ne kadar önemli olduğunun herkesin iyi bildiğini belirterek, "Bu topraklar için kan dökenlerin verdikleri mücadelenin aslında bir insanlık ve demokrasi mücadelesi olduğunu siz benden daha iyi bilirsiniz. Ben sizlere bir demokrasi dersi vermeyeceğim." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, düşüncesi benimsenmediğinden bini aşkın öğretim üyesinin bir kararnameyle kapının önüne konulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bunu yaparsanız sizin darbecilerden farkınız yoktur. Şu anda Türkiye 20 Temmuz darbe sürecini yaşıyor. Eğer siz geleceğimizi inşa edecek olan bilim insanlarını kapının önüne koyarsanız, kendi geleceğimizi yok edersiniz. Bu mudur demokrasi? 24 Haziran'da sandığa gidecek ve vicdanının sesini dinleyecek herkese sesleniyorum; Türkiye'nin büyük bir değişime ve dönüşüme ihtiyacı var. Ufku dar olanlar, Türkiye Cumhuriyetini yönetemez. Şu anda Türkiye'de can ve mal güvenliği yoktur. Özellikle iş dünyasına sesleniyorum; hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur, bir kararnamelik işleri var. Bir kararname çıkar öğleden sonra bakarlar ki bütün mal varlıklarına el konulmuş. Bir de gizlilik kararı alırlar, sizin avukatınız dahi sizin mal varlığınıza neden el konulduğunu öğrenemez. Bu mudur demokrasi? Efendim yabancı sermaye gelmiyor, nasıl gelsin? Can ve mal güvenliğinin olmadığı yerde yabancı sermaye mi olur, yatırım mı olur?"
"Çocuklar sabahleyin kahvaltısını arkadaşları ve öğretmenleriyle yapacak"
Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı, CHP'nin de parlamentoda çoğunlukta olduğu bir süreçte eğitim sistemini tepeden tırnağa değiştireceklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Çocuk sabahleyin okula kahvaltı yapmadan gidecek, kahvaltıyı arkadaşları ve öğretmenleriyle beraber yapacak. Öğle yemeğini de onlarla beraber yiyecek. Aileden 5 kuruş ücret istenmeyecek. Eğitim tam zamanlı olacak. Taşımalı eğitime son vereceğiz. Nerede öğrenci varsa öğretmen de orada olacak. İlk bir yıl içinde 180 bin öğretmenin atamasını yapacağız. Öğretmenleri devlet memurları kapsamı dışına çıkaracağız. Yargı mensupları için nasıl bir ayrı kanun varsa öğretmenler için de ayrı bir kanun olacak. Öğretmenler meslek kanunu olacak. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. Her öğretmen bütün zamanını geçim kaygısı duymadan bizim çocuklarımıza verecek. Öğretmenin bu toplumun en saygın kişisi yapmak zorundayız. Sosyal devlet eğitimle başlar ama sosyal devlet herkesin karnının doyduğu devlettir aslında. O nedenle 1 Ocak 2019'da inşallah asgari ücret 2 bin 200 lira olur. Asgari ücretten vergi alınmayacak, net 2 bin 200 lira olacak."
Kılıçdaroğlu, son 16 yılda hükümetin tamamının rantiyecilere çalıştığını savunarak, "Örnek mi istiyorsunuz vereyim. İçeride devlet tahvili, Hazine bonosu alıyor. Hükümet satar, rantiye sınıfı gider bunları alır ve karşılığında faiz alır. Sizden toplanan vergilerle bunların faizlerini ödüyoruz. Mart 2018 rakamını veriyorum, içeride ödenen faiz miktarı, rantiye sınıfına yani faiz lobisine 687 milyar 124 milyon lira faiz ödenmiş. Eski para ile 687 katrilyon faiz ödenmiş. Faizciye gelince var, rantiyeciye var. Asgari ücret? Para yok. Emekli? Para yok. Tarım, eğitim, para yok. Okul yapalım, para yok. Rantiyeye, dünya kadar para var." değerlendirmesinde bulundu.
Bunun içeriye ödenen para olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bir de dışarıya ödenen para olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Diyorlar ya 'Efendim dolar yükseliyor.' Yükselen dolar falan değil, dolar yerinde duruyor arkadaşlar, düşen Türk lirası. Siz köprü geçişini dolarla yapmışsınız, köprüyü dolarla yapmışsınız, ihaleyi dolarla yapıyorsunuz, AVM'lerin kirası dolarla. Ev kiraları neredeyse dolarla, hayatın her alanı dolarla. Türk lirasını neredeyse sileceksiniz. Dışarıdan gelip yalvarıyorlar 'Ne olur bize dolar verin.' Adam diyor 'vermem.' 'Şartlarınız ne' diye soruyorlar. 'Faizi yükselt, dolar vereyim.' diyor. Sonra da gelip diyorlar millete 'Efendim dış güçlerin oyunu.' Ne oyunu ya? Ne oyunu kardeşim. Eğer bir oyun varsa, bu oyunu sen oynuyorsun. Bu milletin vergisini alıyorsun, tamamını götürüyorsun rantiye sınıfına veriyorsun. 15 yılda dışarıya 151 milyar 34 milyon dolar faiz ödediler. Bu paranın yatırıma gittiğini düşünün. Eğitime gittiğini düşünün. Üniversitelere gittiğini düşünün. Farklı bir Türkiye çıkacak ortaya."
"Türkiye'de para yok diyorlar"
Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de para yok diyorlar. 151 milyar doları cebinizden mi ödediniz? Türkiye'de para yok, 687 milyar lirayı cebinizden mi ödediniz. Türkiye'de para var. Ne eksik? Ben size söyleyeyim. Türkiye'de namuslu siyaset eksik. Bunu yapacağız." dedi.
"(Para yok) diyorlar... Ne kadar paramız var, onu göreceksiniz." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"1923-2002 arasında 79 yılda bütün hükümetler İnönü'den tutun Süleyman Demirel'e kadar, Turgut Özal'dan tutun diğer başbakanlarımıza, bakanlarımıza, Celal Bayar'a kadar hepsini tutun. 79 yılda gelen geçen bütün hükümetler 713 milyar dolar para harcamışlar. 713 milyar dolarla Karakaya Barajı yapılmış. Köprüler yapılmış. Sümerbanklar, Etibanklar yapılmış. Büyük Marmara Depremi yaşanmış, on binlerce kişi hayatını kaybetmiş. Onlar tekrar onarılmış. Onlar tekrar hayata kazandırılmış. Kıbrıs Barış Harekatı olmuş ve dolayısıyla Amerikan ambargosu yaşamışız. 1940’larda uçak fabrikasının temelini atmışız. 1940’larda uçak ihraç eden bir ülke haline gelmişiz. Bütün bunlar için harcanan para 713 milyar dolar. 2003-2017, son 14 yıl harcanan para 713 milyar dolar değil, kaç lira? 2 trilyon 94 milyar dolar. Rica ediyorum lütfen not alın. 2 trilyon 94 milyar dolar para harcandı. Üstelik bütün fabrikalar satıldı. Bana söyler misiniz? Bir Karakaya, bir Atatürk Barajı mı yaptılar? Bir Telekom'u mu kurdular? Yeni bir şeker fabrikası mı kurdular? 2 trilyon dolar nereye gitti? Bunun bilinmesi lazım. Sandığa böyle gidilmesi lazım. Dikta yönetimine verilen her oy, harama ortak olmak demektir."
"Her kuruşun hesabını Muharrem İnce de Kılıçdaroğlu da verecek"
Kılıçdaroğlu, bu memlekette namuslu siyasetin eksik olduğunu savunarak, "Her kuruşun hesabını, her santimin hesabını Muharrem İnce de Kılıçdaroğlu da verecek. Ben AK Parti'li vatandaşlarıma da seslenmek isterim, onlar da gerçekleri görsünler. Herkesin siyasi görüşüne saygılıyım. Herkesin kimliğine saygılı olduğum gibi. Herkesin inancına, yaşam tarzına saygılıyım. Herkesin siyasi görüşüne de saygılıyım ama siyaset har vurup harman savurma yeri değildir. Siyaset siyasetçinin cebini doldurduğu bir alan değildir. Siyaset çok kutsal bir alandır. Siyaset halka hizmettir. Siyaset her kuruşun hesabını millete vermek demektir. Biz bunu yapmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin bütün komşularıyla kavgalı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "İlk yapacağımız iş, Sayın Muharrem İnce cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduktan sonra vereceği mesajların tamamında 'bütün dünyayla dost olmak' olacaktır. Bütün komşularımızla barış içinde olacağız ve bunu yapacağız. Ramazan ayı Ortadoğu'da kan akıyor, ölen Müslümanlar. Birbirlerini öldürüyorlar veya katlediyorlar. Nasıl tanımlarsanız, tanımlayın. Sonunda akan kan Müslüman kanı. Biz ilk hareket olarak şunu yapacağız; Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız. Bu teşkilatın 4 kurucu ülkesi olacak. Türkiye, İran, Irak ve Suriye." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Serdar Soydan, CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz, belediye başkanları ve partililerin de katıldığı toplantının ardından Kılıçdaroğlu, partisinin Kepez belde örgütünü, Kepez Belediyesini ve Çanakkale Belediyesini ziyaret etti.