MİT teklifini sert sözlerle eleştirdi
Kılıçdaroğlu, MİT Kanunu'nda değişiklik yapan teklifi, "trafik ışıklarında kırmızı ışığı kaldırmak kadar aptalca bir teklif" diye yorumladı.
Abone ol ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Kanunu'nda değişiklik yapan teklifi, "trafik ışıklarında kırmızı ışığı kaldırmak kadar aptalca bir teklif" diye niteleyerek, "Bu bir hukuk cinayetidir" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grubunda, Adalet Komisyonunda bugün görüşülecek olan MİT Kanunu'nda değişiklik yapan teklifi değerlendirdi.
"Bu yasa teklifi, çok aptalca bir teklif" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu trafik ışıklarında kırmızı ışığı kaldırmak kadar aptalca bir tekliftir. Böyle bir rezalet, TBMM'de nasıl tartışılacak, korkunç bir şey. Hukuk, bu cinayetin sözcüsü olamaz. Bu bir hukuk cinayetidir" görüşünü savundu.
Kılıçdaroğlu, bu teklifi kanunlaştırmanın, bütün devleti ve sistemini, illegal, gayrimeşru hale getirmek anlamına geleceğini ileri sürerek, "Bu utanca, kimse el kaldırmamalı" çağrısında bulundu.
Başbakan, olayın kendisine ulaşmasından korkuyor
Anlaşılıyor ki Başbakan, olayın kendisine ulaşmasından korkuyor. O gitmeyecek, kendisi paçayı kurtaracak. Bizi ısrarla anlamayanlar, CHP'yi ısrarla anlamak istemeyenler var. Biz şu veya bu kurumdan yana, şu veya bu unvandan yana değiliz. Biz demokrasiden, hukukun üstünlüğünden, güçler ayrılığı ilkesinden yanayız. Biz adaletten yanayız. Kim olursa olsun, unvanı, rütbesi, makamı ne olursa olsun, hukukun üstünlüğü bu coğrafyada yaşayan herkes için geçerlidir. 'Benim evim sabahın köründe nasıl basılacak' diye kaygı duymayacağım ben bu ülkede. Ben bu ülkede düşüncelerimi özgürce ifade edeceğim.
Barolara, sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum, sessiz kalan AKP'nin yandaşlığını yapan üniversitelerin rektörlerine sesleniyorum: Neden sesiniz çıkmıyor? Korkunun ecele faydası yok, söyleyeceksiniz. Hem üniversitede rektör olacaksınız hem sesinizi çıkarmayacaksınız. Neden korkuyorsunuz? Üniversite öğrencisinin ensesinde boza pişirmeye alıştınız. O üniversite öğrencisi özgürlük türküleri seslendirecek, Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni ezberleyecek. Sormadan edemiyorum, bunlar üniversite mi orta çağın medresesi mi?"
AKP'nin milletvekilleri püskürtülmüştür
Genel Kurulda, TBMM İçtüzüğünde değişiklik öngören teklife ilişkin görüşmelerde çıkan kavgaya değinen Kılıçdaroğlu, oturumu yöneten TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i eleştirdi.
"Ondan beklenen, parti ayrımı gözetmeksizin demokrasiyi savunmaktı" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gitti onlarla birlikte hareket etti. Sayın Cemil Çiçek kalıbının adamı değildir. TBMM Başkanlığını yeteri kadar yapamamıştır. İçtüzük demokrasinin anayasası gibidir. Demokraside iktidar değil, aslolan muhalefetin konuşmasıdır. Halk iktidara değil, muhalefete kulak verir. Demokrasilerde medya, iktidarın şakşakçılığını yapmaz, eksikliklerini, yanlışlarını kamuoyuna açıklar.
İçtüzük görüşmeleri normalde saat 18.00'de başlaması gerekiyordu. Sayın Meclis Başkanı 1 saat ara verdi. Saat 19.00'dan sonra olsun diye. Millet görmesin diye. Milletin kürsüsünü, çıkaracakları İçtüzükle işgal etmek istediler. Sadece AKP'lilerin konuşacağı bir kürsü haline getirmek istediler. Cemil Çiçek'e, Recep Tayyip Erdoğan'a, bütün AKP'lilere söylüyorum: Polatlı'dan top sesleri gelirken bu Mecliste kürsünün sesi kesilmemişti, siz kesemezsiniz. CHP'li milletvekilleri o kürsünün şerefini kurtardılar. O kürsüde herkesin konuşmasının yolunu açmışlardır. Sonra gecenin geç saatlerinde, AKP milletvekillerini örgütleyerek CHP milletvekillerine saldırttılar. Hangi demokrasi anlayışI bu. Bu, kaba güç. Sizin kaba gücünüz de bize yetmez. Çünkü biz haklıyız."
Söz konusu kavga sırasında CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın parmağının kırıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "O utanç onlara yeter. Kürsünün hakkı, demokrasi korunmuştur. Milletin kürsüsünden milletin vekillerinin özgürce konuşması sağlanmıştır. AKP'nin milletvekilleri, açık yüreklilikle söylüyorum, püskürtülmüştür. Halkın kürsüsünü koruyan milletvekili arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. İstedikleri kadar gelsinler, yine sahip çıkacağız" diye konuştu.