MB: Çekirdek enflasyon düşecek

ANKARA - Para Politikası Kurulu (PPK), Şubat ayından itibaren çekirdek enflasyon göstergelerinin de aşağı yönlü bir eğilim sergilemesini beklentisini dile getirdi. 2011 yılında gözlenen döviz kuru hareketlerinin temel mal enflasyonunu yükseltici etkisinin Şubat ayından itibaren hafifleyeceğini tahmin eden Kurul, hizmet fiyatlarının ise iç talepteki yavaşlamaya paralel olarak ılımlı bir seyir izleyeceği öngörüsünde bulundu. Kurul'a göre uluslararası petrol fiyatlarının Şubat'ta da artması, tüketici fiyatları üzerinde enerji kaynaklı yukarı yönlü riskleri canlı tuttu.

Merkez Bankası PPK Toplantı özetini yayımladı. Toplantı özetine göre Ocak ayında tüketici fiyatları yüzde 0.56 oranında arttı ve yıllık enflasyon yüzde 10.61'e yükseldi. Bu dönemde döviz kuru hareketlerinin enflasyon üzerindeki gecikmeli yansımaları temel mal fiyatları kanalıyla devam ederken, hizmet fiyatları genelde ılımlı bir seyir izledi, Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon yüzde 11.67'ye geriledi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış işlenmemiş gıda fiyatları 2011 yılının son çeyreğindeki belirgin yükseliş sonrasında Ocak ayında azalış gösterdi. İşlenmiş gıda fiyatları ise aynı dönemde yüzde 1.06 oranında artsa da, bu grupta yıllık enflasyon uzun bir aradan sonra azalış kaydetti. Öncü göstergeler gıda enflasyonundaki düşüşün Şubat ayında da devam edeceğine işaret etti.

"Petrol fiyatlarındaki artış, tüketici fiyatlarında enerji kaynaklı yukarı yönlü riskleri canlı tuttu"

Ocak ayında alt gruplar arasında en olumsuz gelişme enerji fiyatlarında yaşandı. Su ve akaryakıt fiyatları başta olmak üzere tüm alt kalemlerde artış gözlenmesiyle enerji fiyatları bu dönemde yüzde 2.19 oranında yükseldi. Uluslararası petrol fiyatlarında Ocak ayının ardından Şubat ayında da artış kaydedilmesi tüketici fiyatları üzerinde enerji fiyatları kaynaklı yukarı yönlü riskleri canlı tuttu. Hizmet grubu yıllık enflasyonu sınırlı bir artışla yüzde 6,33 oldu. Ocak ayında yıllık enflasyon ulaştırma hizmetlerinde yükselse de ulaştırma hariç hizmetlerde olumlu görünüm sürdü. Tüketici enflasyonunun yüksek seyrine rağmen kira artışlarındaki düşük seviyeler korundu.

Mevsimsellikten arındırılmış hizmet fiyatları ile yayılım endeksi, hizmet fiyatlarının ana eğilimindeki ılımlı görünümün sürdüğüne işaret etti. Temel mal grubunda yıllık enflasyon Ocak ayında yüzde 10.7'ye yükseldi. Türk lirasındaki değer kaybının temel mal fiyatları üzerindeki gecikmeli etkileri bu dönemde bilhassa dayanıklı tüketim malları fiyatları kanalıyla devam etti. Ancak, son dönemde azalan maliyet baskısıyla temel mal fiyatlarındaki yukarı yönlü eğilimin yerini daha ılımlı bir görünüme bırakacağı tahmin edildi. Bu çerçevede, Kurul Şubat ayından itibaren çekirdek enflasyon göstergelerinin de aşağı yönlü bir eğilim sergilemesini beklentisini dile getirdi.

"Ekonomide dengeleme eğilimi sürecek, cari işlemler açığı kademeli azalacak"

Yurt içi nihai talep yavaşlarken net ihracatın büyümeye katkısı arttı. Küresel PMI endekslerinde Ocak ayında gözlenen yükseliş küresel ekonomide 2011 yılının son çeyreğine kıyasla ek bir kötüleşme olmadığına işaret etmekte ve ihracattaki kademeli toparlanma eğilimini destekledi. Son dönemde küresel ölçekte daha genişletici bir para politikası duruşuna yönelik uygulamalar küresel büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskleri bir miktar hafifletse de, 2012 yılına dair görünüm ekonomilerin büyük bir bölümünde yavaşlamaya işaret etti. Küresel belirsizliklerin önemini koruduğunun altını çizen Kurul, döviz kuru hareketlerinin sağladığı rekabet avantajı ve pazar çeşitlendirmesine rağmen küresel sorunların dış talebi sınırlamaya devam edebileceğine dikkat çekti. Öte yandan Kurul, yurt içi talepte süregelen yavaşlamanın ve Türk lirasındaki birikimli değer kaybının ithalat talebini sınırlayıcı etkilerinin açıkça gözlendiğini belirtti. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde ekonomideki dengelenme eğiliminin süreceği ve cari işlemler açığının kademeli olarak azalmaya devam edeceği öngörüldü.

"Küresel belirsizliklerin Türkiye'ye yansımaları önümüzdeki dönemde de istihdamı sınırlayabilir"

İş gücü piyasasına ilişkin veriler iktisadi faaliyette ekonomi geneline yayılan belirgin bir yavaşlama olmadığı değerlendirmesini teyit etti. 2011 yılının son çeyreğinde sanayi ve inşaat sektörleri istihdamındaki gerilemeye karşılık hizmet sektöründeki güçlü seyir doğrultusunda tarım dışı istihdam artış eğilimini korudu. 2012 yılının ilk çeyreğine ilişkin öncü göstergeler istihdam koşullarında kötüleşmeye işaret etmese de Kurul, küresel belirsizliklerin yurt içine yansımalarının önümüzdeki dönemde de istihdamı sınırlayabileceğini ifade etti.

"Talep beklentilerinde kalıcı bir bozulma yok"

Son dönemde açıklanan veriler iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyit etti. 2011 yılı içinde alınan tedbirlerle gerek kredilerin artış hızının makul oranlara indirilmesi gerekse Türk lirası üzerindeki aşırı değerlenme baskısının alınmış olması, ekonominin daha istikrarlı bir büyüme kompozisyonuna kavuşmasına katkıda bulundu. Kurul, yılın ilk aylarında iktisadi faaliyette iç talep kaynaklı kayda değer bir yavaşlama gözlendiğini belirtti, ancak bu yavaşlamanın kısmen geçici ve mevsimsel unsurların etkisini yansıttığına dikkat çekti. Kurul üyeleri, artan risk iştahı ve sermaye girişlerinin de desteğiyle önümüzdeki dönemde yurt içi talebin tekrar büyüme eğilimine girebileceği değerlendirmesinde bulundu. Nitekim gerek yatırım malları üretiminde gerekse imalât sanayi firmalarının yeni yatırım plânlarında kayda değer bir olumsuzluk görülmemesi, talep beklentilerinde kalıcı bir bozulma olmadığını ima etti.

"Çekirdek enflasyonun aşağı yönlü bir eğilim sergilemesi bekleniyor"

Olumlu maliyet unsurlarının etkisiyle Şubat ayından itibaren çekirdek enflasyon göstergelerinin aşağı yönlü bir eğilim sergilemesi bekleniyor. 2011 yılında gözlenen döviz kuru hareketlerinin temel mal enflasyonunu yükseltici etkisinin Şubat ayından itibaren hafifleyeceği tahmin edildi. Hizmet fiyatlarının ise iç talepteki yavaşlamaya paralel olarak ılımlı bir seyir izlemesi beklentisi hâkim.

"Ani değişimlere bağlı olarak hızlı bir sermaye çıkışı yaşanma olasılığını azaldı"

Ocak ayı Kurul toplantısından sonraki dönemde Euro Bölgesi'ndeki sorunların küresel piyasalar üzerindeki olumsuz etkisini sınırlayan bazı tedbirlerin alınması risk iştahında belirgin bir artışa neden oldu. Bu durum, kısa vadede küresel risk algılamalarındaki ani değişimlere bağlı olarak hızlı bir sermaye çıkışı yaşanma olasılığını da azalttı. Dolayısıyla Kurul, küresel ölçekte son dönemde alınan parasal genişlemeye ilişkin kararları da göz önüne alarak faiz koridorunun üst sınırının bir miktar indirilmesini uygun gördü.

"Temkinli duruş bir müddet daha sürdürülecek"

Kurul üyeleri, önümüzdeki dönemde enflasyonun eğiliminin aşağı yönlü olacağını tahmin etmekle birlikte yıllık enflasyon oranının bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceğini hatırlattı. Mevcut durumda beklentilerin kontrol altında olması ve fiyatlama davranışlarında belirgin bir bozulma gözlenmemesi orta vadeli enflasyon görünümü açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. Bununla birlikte, son dönemde enerji fiyatlarında gözlenen arz yönlü artışlar enflasyona dair yukarı yönlü risk oluşturdu. Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için para politikasındaki temkinli duruşun bir müddet daha sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.