Maliye çözüm için ÖTV artışına başvurdu
10 numara yağın akaryakıt ürünlerine karıştırılarak yada doğrudan akaryakıt olarak satılıp büyük vergi kaybına yol açmasına dur demek isteyen Maliye, vergi artışı yaptı.
Abone olANKARA - Maliye Bakanlığı, son dönemde kullanımı yaygınlaşan ve ciddi bir vergi kaybı ile çevre tahribatına neden olan "10 numara yağ" sorununa çözüm için vergide (ÖTV) artışa gitti.
Konuya ilişkin açıklama yapan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, söz konusu vergi düzenlemesi ile piyasada '10 numara yağ' adı altında motorin yerine yasa dışı akaryakıt satışı ve kullanımını engellemeyi amaçladıklarını bildirdi.
Bakan Şimşek, yasal olmayan şekilde akaryakıta karıştırılması mümkün olan ve aynı zamanda sanayicilerin üretimlerinde girdi olarak kullandıkları solvent diye adlandırılan mallar ile baz yağ, madeni yağ, yağlama müstahzarı, tiner gibi ürünlerin tüketiminde son yıllarda ciddi artışlar görüldüğünü hatırlattı.
Söz konusu artışların sanayicilerin ihtiyaç duyduğu miktarlar dikkate alındığında ciddi rakamlara tekabül ettiğine işaret eden Şimşek, piyasada "10 numara yağ" adıyla bilinen söz konusu malların ilgili mevzuata aykırı olarak akaryakıt ürünlerine karıştırılmak veya doğrudan akaryakıt olarak kullanılmak suretiyle vergi kaybına ve haksız rekabete neden olunduğunu söyledi.
Maliye Bakanı Şimşek, bu sorunu önlemek amacıyla yağlama müstahzarlarının normal teslimlerde 0,3000 TL/Kg olan ÖTV tutarını, baz yağ/madeni yağların normal teslimlerindeki vergi tutarlarına paralel olarak 1,0560 TL/kilograma çıkardıklarını bildirdi.
"Sanayiciye ek yük getirilmedi"
Yapılan düzenlemenin sanayicilerin imalatlarında kullandıkları solvent, tiner, baz yağ/madeni yağlar ve yağlama müstahzarlarının girdi maliyetlerini azaltmak amacıyla ÖTV mevzuatında yer alan tecil-terkin uygulamasında herhangi bir değişiklik getirmediğine dikkati çeken Şimşek, yine madeni yağ veya yağlama müstahzarları üreterek bu malları ihraç eden ya da tecil-terkin yoluyla satanlara yapılan indirimli baz yağ teslimi uygulamasının da aynen devam ettiğini kaydetti.
Dolayısıyla yapılan düzenlemenin sanayicilerin imalatlarında kullandıkları solvent, tiner, baz yağ/madeni yağlar ve yağlama müstahzarlarının girdi maliyetlerinde herhangi bir artışa neden olmadığına işaret eden Şimşek, "Diğer bir ifade ile söz konusu malları imalatlarında kullanan sanayicilerimize ilave bir vergi yükü getirilmemektedir." dedi.
Söz konusu değişiklik ile piyasada 10 numara yağ adı altında motorin yerine yasa dışı akaryakıt satışı ve kullanımını engellemeyi amaçladıklarını vurgulayan Şimşek, öte yandan bu malların amaç dışı kullanım ve satışını engellemek için yaygın ve yoğun vergi denetimleri artırılacağını kaydetti.
"Haksız rekabetin önüne geçtik"
Maliye Bakanı Şimşek, vergi kaybının yanı sıra sebep olduğu çevre kirliliği ile kamu sağlığını da ciddi şekilde tehdit eden 10 numaralı yağ sorununa çözüm için yapılan düzenleme ile haksız rekabetin önüne geçtiklerini ifade etti.
Daha önceki uygulamada, söz konusu madeni ve baz yağlarının ÖTV'si, bu yağları üretimlerinde ham madde olarak kullanan tekstil, boya, iplik, deri gibi stratejik endüstrilerden sanayicilerin "ÖTV'nin yüksek tutularak girdi maliyetlerini yükseltilmemesi ve bu şekilde ihracatta rekabet kaybına neden olunmaması" taleplerinin de etkisiyle diğer ürünlere göre daha düşük tutularak, kilogram başına 0,30 lira olarak belirlenmişti.
1,5 milyarlık vergi kaybı vardı
Ancak daha sonra yağlama müstahzarlarındaki vergi avantajının, bu yağların piyasada ''10 numara yağ'' adı altında akaryakıta katılarak ya da akaryakıt gibi kullanılarak kötüye kullanıldığı tespit edilmişti. Bu kötüye kullanım ile önemli vergi kaybı ile sektörde oluşan haksız rekabet sonucu da Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, konuyu değerlendirmeye almıştı.
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Gümrük Müsteşarlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile akaryakıt sektör temsilcileri de bir çok kez biraraya gelerek, bu sorunun çözümü için çalışmalar yapmıştı.
Bu kapsamda EPDK da akaryakıt haricinde kalan solvent, madeni ve baz yağlar, asfalt, solvent nafta gibi petrol ürünleri ile atık yağlar, atık solventler, bitkisel atık yağlar ve bunların geri kazanımı sonucu elde edilen ürünlerin akaryakıt olarak satışını yasaklamış, madeni yağların piyasada izlenebilirliğinin sağlanabilmesi, akaryakıt olarak kullanımının engellenmesi amacıyla İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatına sahip yerlerin dışında satışını engellemişti. EPDK, 10 numaralı yağı akaryakıt olarak satana da 739 bin lira ceza kesilmesine karar vermişti.
Diğer taraftan yol kenarlarında tenekelerde satılan 10 numaralı yağ için de denetimler artılmıştı.
Tahmini büyüklüğü 1,5 milyon ton civarında olan akaryakıt yerine kullanılan bu ürünün en iyi hesaplarla yıllık 1,5 milyar liralık vergi kaybına sebep olduğuna dikkati çeken enerji sektörü temsilcileri bunun çözümü için bazı çalışmalar yapılmasına ve denetimlerin artırılmasına rağmen Maliye Bakanlığından bir vergi düzenlemesi talep ediyorlardı.
Sektör temsilcileri akaryakıtla madeni yağ arasındaki vergi farkı kalkmadan sorunun çözülmesinin mümkün olmadığını savunuyordu.