Madendeki suyun tahliye işlemi sürüyor

Ermenek'te işçilerin mahsur kaldığı madende suyun motopomplar ile tahliye edilmesi işlemi devam ediyor

Abone ol

İSTANBUL - Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ermenek'te işçilerin mahsur kaldığı madende arama-kurtarma çalışmalarının, 420 kişilik ekip ve 90 araç ile kesintisiz sürdürüldüğünü bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Karaman Ermenek’te maden kazası yaşanan işletmede yürütülen çalışmalara ilişkin, "Suda görüş mesafesi 1 metre bile değil. Dalgıçlar indiler, baktılar ama girmelerinin çok fazla anlam ifade etmeyeceği, 3-4 metre bile dalamayacaklarını belirttiler. Kendi can güvenlikleriyle ilgili de sıkıntı doğacağı anlaşıldı" dedi.

Bakan Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Karaman Ermenek’te maden kazası yaşanan işletmede yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Taner Yıldız, maden ocağındaki suyun boşaltılmasına yönelik çalışmaların kesintisiz şekilde devam ettiğini söyledi.

Çalışmalar sırasında bazı aksaklıkların olabildiğini dile getiren Yıldız, 30 derecelik çok sert bir eğim olduğunu, ocakta 10-12 bin ton civarında bulunduğunu, borularda patlamalar yaşanabildiğini ifade etti. Yıldız, şöyle konuştu:

"İstanbul Büyükşehir Belediyesinden dün istediğimiz Türkiye'nin en büyük, yaklaşık 2 tonluk bir pompa var. Çok yüksek kapasiteli. Onun montajına başlandı. İnşallah başka bir aksaklık çıkmaz. Suyu daha hızlı deşarj edebilmemiz lazım. Her geçen zaman, yeraltındaki işçilerimiz açısından olumsuz bir zamandır. Zaman bu anlamda aleyhimize çalışıyor. Her geçen dakika, saat ümitlerimizin daha da azaldığı andır. Şu anda su seviyesi, işçilerimizin bulunduğu seviyenin üzerinde bulunuyor. Ne yazık ki böyle bir gerçek var."

Yıldız, yaptıkları incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda yol haritalarını da tazelediklerini bildirdi.

Bakan Yıldız, kazanın nedenine ilişkin sorular üzerine, işçilerin ocaktan çıkartılmasına yoğunlaştıklarını, olayın nedenine ilişkin şu anda yapılacak açıklamaların spekülatif olacağını söyledi.

"İşimiz kolay değil"

Dalgıçların yaptıkları çalışmaya ilişkin de bilgi veren Yıldız, "Suda görüş mesafesi 1 metre bile değil. Dalgıçlar indiler, baktılar ama girmelerinin çok fazla anlam ifade etmeyeceği, 3-4 metre bile dalamayacaklarını belirttiler. Kendi can güvenlikleriyle ilgili de sıkıntı doğacağı anlaşıldı. Böyle bir durumda buna rağmen girin talimatı veremeyiz. Onların da sağlı bizim için son derece önemli" dedi.

Suyun boşaltılmasına ilişkin bir süre vermenin doğru olmayacağını ifade eden Yıldız, İstanbul'dan gelen pompadan günde yaklaşık 3 bin tonluk bir kapasite beklediklerini, diğer pompaların iki alandan ocağa gireceğini anlattı.

Su seviyesindeki yükselmenin tersine döndüğünü ama suyun ne kadar beslendiğini bilmediklerini vurgulayan Yıldız, "Zaman veremeyiz ama işimizin kolay olmadığını açıklıkla ifade etmeliyiz" diye konuştu.  

"Müthiş bir fedakarlık söz konusu"

Bakan Elvan da madenden normal bir su çekilmediğini, özellikle şlam denilen, toprakla karışık oldukça ağır sıvının söz konusu olduğunu söyledi.

Zaman zaman pompalarda aksaklıklar, tıkanmalar olduğunu, pompalarda yanmalar yaşandığını, boruların patlayabildiğini ifade eden Elvan, bunların hepsinin yedekleri bulunduğunu, gerekli ekipmanların süratle temin edildiğini belirtti.

Tüm işçilerin, mühendislerin uyumadan canla başla çalıştıklarına işaret eden Elvan, müthiş bir fedakarlık söz konusu olduğunu dile getirdi.

Elvan, "İstanbul'dan gelen büyük pompayı de yerleştirmemiz halinde su boşaltımındaki süreyi inşallah biraz daha hızlandırmış olacağız" dedi.

Bakan Elvan, şunları kaydetti:

"Suda aşağı yukarı desandreden 10 metrelik bir düşüş söz konusu. İstanbul'dan gelen pompayı da yerleştirmemiz halinde inşallah biraz daha süreyi hızlandırmış olacağız. Tüm kurumlarımız olanca gücüyle çalışıyor, gereken her türlü gayret gösteriliyor. Yer altında çalışmak çok kolay değil. Çok sayıda pompayı aynı anda, aynı yere yerleştiremiyorsunuz. Alan oldukça dar. Dolayısıyla tüm bunların planları, programları yapıldı. Bu çerçevede arkadaşlarımız çalışmalarını yürütüyor. İnşallah bir an evvel yeraltındaki kardeşlere ulaşırız diye düşünüyorum."

"25 yıl sonra böyle bir tablo ile karşı karşıyayız"

Bakan Çelik de 25 yıl önce Yozgat'ta termal suyun ocağı kaplaması şeklinde benzer bir olay yaşandığını bildirerek, "25 yıl sonra böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Bugün malzeme, ekipman açısından çok daha iyi ve koordineli bir çalışma yürütüyoruz. İnşallah kısa sürede suyun tahliyesini gerçekleştiririz" diye konuştu.

Ocakta mahsur kalan işçilerin isimleri belli oldu

Bu arada, maden ocağında su baskını nedeniyle mahsur kalan 18 işçinin isimleri de belli oldu.

Edinilen bilgiye göre, mahsur kalan işçilerin isimlerinin; Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Ömer Cansu, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Recep Çiloğlu olduğu öğrenildi.

Facia madeninden yürek yakan detaylar:

Mahsur kalan madenci baba oldu

İşçi Hüseyin Gültekin (28) madende mahsur kaldıktan saatler sonra hamile eşi Ayşe Gültekin, Ermenek Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Ayşe Gültekin, 3 kilo 200 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. Anne ve bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Oğlu Hüseyin Gültekin (28) ile damadı Tezcan Gökce madende mahsur kalan 60 yaşındaki Hasan Gültekin yaşadıklarını paylaştı.

Olayı televizyondan öğrendiğini dile getiren Gültekin, ne yapacağını bilemediğini kaydetti.

"Bebeği kucağıma alıp sevemedim bile"

Gece boyunca oğlu ve damadının kurtarılması için dua ettiğini belirten Gültekin, şöyle devam etti:

"Hüseyin henüz bir yıl önce evlenmişti. Bebeği olacağını öğrendiğinde adeta havalara uçmuştu. İlk bebeklerini kucaklarına almanın mutluluğunu yaşamak için adeta günleri sayıyorlardı. Ancak yaşanan acı olay nedeniyle oğlumun hevesi yarım kaldı. Gelinim dün torunumu dünyaya getirdi. Bebeği kucağıma alıp sevemedim bile. Hüseyin'in acısından torunumun dünyaya gelmesine bile sevinemedik."

Küçük Mustafa, babasının "mama" getirmesini bekliyor

Ermenek ilçesindeki maden ocağında mahsur kalan 18 işçiden biri olan İsmail Gürses'in 3 yaşındaki oğlu Mustafa, babasının kendisine "mama getireceğini" söylüyor. 

Ocak'ta mahsur kalan işçilerden İsmail Gürses'in evinde hüzün ve gözyaşı hakim. Gürses'in eşi Fatma ve yakınları zaman zaman sinir krizi geçiriyor. 

İki çocuğu olan Gürses'ten gelecek iyi bir haber umutla bekleniyor. Ailenin 3 yaşındaki oğlu Mustafa ise "babam bana mama getirecek" diyerek ağlayanları susturmaya çalışıyor. 

Akşam soba yakamayıp soğukta oturdu 

Gürses'in annesi Ayşe Gürses (48), acılarının çok büyük olduğunu ancak hala ümitlerini yitirmediklerini söyledi. 

Daha önce Soma'daki yaşananları da gözyaşları içinde izlediğini ifade eden Gürses, o olayın ardından sürekli oğlunu dikkatli olması konusunda uyardığını kaydetti. 

İsmail'in mahsur kaldığı haberinin ardından hemen maden ocağına gittiklerini, akşam olunca da evlerine dönmek zorunda kaldıklarını dile getiren anne Gürses, "Akşam soba yakamadım. İsmailim sular içindeyken evde soba yakıp ısınmaya yüreğim elvermedi. Evde televizyondan gelişmeleri takip ettim" diye konuştu. 

İşi bırakmayı düşünüyordu 

Kendisi de maden işçiliğinden emekli olan baba Mustafa Gürses ise oğluyla en son görüştüğünde kendisine başka bir madende çalışmayı düşündüğünü söylediğini kaydetti.

Tüketici tüketmiyor, tükeniyor 2 bin 667 projeye 2,2 trilyon lira yatırım A Milli Erkek Basketbol Takımı finale kaldı Erdoğan'dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Hiçbir anlamı yok Adalet Bakanı Tunç'tan kadına şiddete karşı 'sıfır tolerans' mesajı