Laik Türkiye bir din devleti değil
Boyner, "Cumhuriyetin bir devlet dini ve devlet mezhebi de olamaz" dedi.
Abone olELAZIĞ/TUNCELİ - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, "Laik Türkiye Cumhuriyeti bir din devleti değildir. Aynı şekilde cumhuriyetin bir devlet dini ve devlet mezhebi de olamaz" dedi.
Boyner, Elazığ'da katıldığı toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, tartışılan konulardan biri olan başkanlık sistemine ilişkin soruları şöyle yanıtladı:
"Konu aslında tam gündemde mi değil mi anlamış değilim. Esasen başkanlık sistemi de olsa, parlamenter sistem de devam edecek olsa, her halükarda bizim anayasa yapış biçimimiz ve anayasa içindeki üç bölenin üç birleştiren haline gelmesi noktasında çalışmamız lazım. Bence bunun öncelikli olan kısmı budur. Çünkü Türkiye'nin hala üstünde tam olarak uzlaşmadığı noktalar var. Onları çözemezsek parlamenter sistem veya başkanlık sistemi bence şu anda ikincil konu. Biz önce bizi bölen konularda nasıl uzlaşacağımızı çözelim. Yani kimlikler konusu, vicdan özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, anayasanın nasıl bir süreçle yapılacağı, anayasanın içinde hangi ilkelerin bulunacağı... Bence Türkiye buralarda tartışsın. Başkanlık sistemi bildiğimiz bir sistem değil. Türkiye parlamenter sisteme alışkın. Parlamenter sistemin de hem temsil adaleti açısından hem yasamanın çalışması açısından hem çoğulculuk üzerine kurulu olmasından yana sıkıntılarımız var. Bu başkanlık sistemiyle giderilebilir mi emin değilim."
Ümit Boyner, Kürt sorununa ilişkin bir soru üzerine de artık bu sorunun çözülmeme imkanının olmadığını, toplumun belli bir duyarlılığa geldiğini, herkesin çözüm istediğini ifade etti.
Sorunun çözümünde büyük uzlaşmaları beklemek gerekmediğini belirten Boyner, "Küçük adımlar da atılabilir. Hem Kürtler bıktı şiddetten hem batıda yaşayanlar bıktı. Çözüm için çok iyi bir ortam var. Eylemsizlik sürecinin uzaması da önemli bir şey. Şiddet söylemi artık tüm söylemlerin dışına çıksın" diye konuştu.
Başka bir soru üzerine de Boyner, referandum sonrasında Başbakan Erdoğan ile henüz bir temaslarının olmadığını ancak anayasa çalışmaları içinde tüm siyasi partilerle görüşmek istediklerini, siyasi iradeyi tartışmaların içinde tutmanın büyük önem taşıdığını vurguladı.