Küçük: Sanayici şaka gibi uygulamalardan yıldı
İSO Başkanı Küçük, çözümlerin hayata geçirilmesi sıkıntısının aşılamadığından yakındı
Abone olİSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, "Sanayicimiz kriz koşullarında mücadele verirken, devletten beklediği desteği alamamış, destek alamadığı gibi, son dönemde adeta köstek olunduğu izlenimini uyandıran uygulamalarla karşılaşmaktadır" dedi.
Küçük, İstanbul Sanayi Forumu 2010 Yılı 1. Meslek Komiteleri Ortak Toplantısında, hükümetle, bürokrasiyle yapılması gerekenler konusunda hemfikir olunmasına karşın, çözümlerin hayata geçirilmesi noktasındaki tıkanıklığın bir türlü aşılamadığını kaydetti.
2001 sonrasındaki yeniden yapılanmanın katkısıyla Türkiye'de mali kesimin krizden olumsuz etkilenmediğini, en azından çok olumsuz etkilenmediğini dile getiren Küçük, ancak reel sektörde, özellikle de sanayide büyük tahribat yaşandığını anlattı.
"Sanayicimiz yorgun ve moralsiz"
Küçük, kriz koşullarında üst üste gelen, adeta "şaka" gibi bu uygulamaların zaten yılgın olan sanayiciyi daha da yıldırdığını, üretim şevkini kırdığını söyledi.
Sanayinin önündeki engellerin, sanayinin ekonomideki ağırlığının yanı sıra sanayicinin moralini de zayıflattığını dile getiren Tanıl Küçük, şöyle devam etti:
"2007 yılının Ocak ayında sayın Başbakanımızın meclisimizi ziyaretinde, ki bu bizlere son ziyaretidir, 'Makro reformları bir kenara bırakalım, bazı mikro reformları hayata geçirerek, (ne kadar dile getirsek de sonuç alamıyoruz) ümitsizliği içindeki sanayicimizin moralini yükseltebilir; Bizleri, (konuşuyoruz, anlatıyoruz ama bir netice alamıyoruz) yılgınlığından kurtarabilir' ifadesini kullanmıştık. Aradan üç yıl geçti. Sanayicimizin yılgınlığı, önemsenmediği duygusu azalmak yerine ne yazık ki arttı. Karlılığı giderek azalan, krize rağmen, küresel rekabet koşullarında var olmaya çalışan sanayicimiz, elindeki son derece kıt kaynaklarla, rekabetini sürdürmek için, teknolojisini mi yenilesin, istihdamını mı korusun, devletin, yerel yönetimlerin giderek artan taleplerine mi yetişsin, işini tasfiye etmeyi seçse, kıdem tazminatlarını nasıl ödesin, şaşırdı kaldı.
Her gün bir sorunla boğuşmaktan yoruldu, adeta bezdi. Sanayicimiz yorgundur. Sanayicimizin morali bozuktur. Üretim ve yatırım ruhu yara almıştır. Zira sanayicimiz, kriz koşullarında mücadele verirken, devletten beklediği desteği alamamış, destek alamadığı gibi son dönemde, adeta köstek olunduğu izlenimini uyandıran uygulamalarla karşılaşmaktadır. Kayıt dışı faaliyetlerin, mükellefiyetlerini yerine getirerek çalışan kayıtlı işletmeler aleyhine yarattığı haksız rekabet sanayimizin kemikleşmiş sorunlarından biridir. Sanayicimizin sesini duymalı ve sanayimize artık sahip çıkmalıyız. Hep şikayet ediyor, olumsuzlukları gündeme getiriyor olmak istemeyiz. Elbette sanayimiz adına olumlu adımlar da atılmıştır ama maalesef bu adımlar da ya zamanında atılmamış ya kısa sürmüş ya da yeterli olamamıştır.
Sözlerimiz fazla gelmiş olabilir fakat, inanın sanayicimiz bu ruh hali içindedir. Biz bunu görüyoruz ve yaşıyoruz."