Kriz ülkelerindeki bankalara sermaye desteği yok

BRÜKSEL- Euro Bölgesi hükümetlerinin, Yunanistan, İrlanda ve Portekiz için hazırlanan acil kredi programlarında finansal sektöre tahsis edilen miktarın üzerinde bankalara daha fazla sermaye desteği verme planları olmadığı bildirildi.

Euro Bölgesi yetkilileri, Avrupa Birliği maliye bakanlarının 16 Eylül'de Polonya'da yapacağı gayrıresmi toplantının hazırlıkları kapsamında dün ve önceki gün Avrupa'da bankacılık sektöründe sermaye artırımı konusunu değerlendirdiler.

Görüşmelerde resmi katılımcı olarak yer alan bir Euro Bölgesi yetkilisi, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile sermaye artırımı konusunu ayrıntılı olarak ele aldıklarını, IMF'nin Avrupalı bankaların sermaye artırımı ihtiyacıyla ilgili ilk tahmini rakamını aşağı yönlü revize etmeyi kabul ettiğini ve bunun önemli bir revize olacağını söyledi.

Avrupa bankacılık sisteminin ek sermaye ihtiyacı bulunduğunu, ancak gerekli sermaye artırımı büyüklüğünün IMF'nin ilk rakamının yanına yaklaşmadığını ifade eden yetkili, Euro Bölgesi hükümetlerinin, şu anda Yunanistan, İrlanda ve Portekiz için yürütülen programlarda finansal sektör için tahsis edilen fonların üzerinde bankaların sermayelerini artırma planları bulunmadığını ifade etti.

Euro Bölgesi yetkilileri, bankaların zaten 50 milyar euro sermaye artırdıklarını tahmin ettiklerini, gerekli durumlarda daha fazla sermaye artırımı için 6 ila 9 ay süreleri bulunduğunu söylüyorlar.

Sermaye ihtiyaçlarının birleşmeler ve satın almalar yoluyla çözülebileceği belirtildi.

Başka bir Euro Bölgesi yetkilisi, belirlenen bankaların, 6 ila 9 aylık sürenin bitiminde yeterli sermaye artırımına gidememesi halinde hükümetlerin adım atacağını söyledi.

Euro Bölgesi'nde üç ülke için hazırlanan kurtarma paketleri kapsamında, Yunanistan'daki bankalara yardım için 10 milyar euro, İrlanda'daki bankalara 35 milyar euro ve Portekiz'deki bankalara 12 milyar euro tahsis edilmişti.

IMF, fonun, yayımlanmamış bir raporunun taslak metnindeki Avrupa bankalarının 200 milyar euro sermaye artırımına ihtiyacı olduğu tahminine dayanarak Avrupa bankacılık sisteminin sermaye artırması çağrısında bulunmuştu.