Kılıçdaroğlu: Esad'la temasa geçmeli
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Suriye'de gerçek anlamda söz sahibi olmak istiyorsak, olaylar sonlandıktan sonra gerçek anlamda aktör olmak istiyorsak, Esad'la temasa geçmeli." dedi.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Anayasanın askıya alındığı, yargı kararlarının uygulanmadığı, demokrasinin askıya alındığı dönemde CHP kurultayı Türkiye'ye nefes aldırmıştır. CHP'yi yönetenler atama ile değil seçimle iş başına gelir. Biz gerçek anlamda bir demokrasi şölenini gerçekleştirdik. CHP'yi diğer partilerle karıştırmamak lazım. Demokrasi kültürümüz var. İlk kez parti meclisine bir onur üyesi seçtik. O da Enis Berberoğlu oldu.
Suriye'de barışın temelini atmak istiyorsan, Suriye'de gerçek anlamda söz sahibi olmak istiyorsan, Suriye'de olaylar sonlandıktan sonra Türkiye, Suriye'de gerçek anlamda aktör olmak istiyorsa, Esad'la temasa geçmeli. Çünkü Suriye'nin toprak bütünlüğünü biz de savunuyoruz, onlar da. Bunu kiminle sağlayacaksın, Rusya'yla mı, ABD ile mi? Suriye'de yönetim belli. Sen düne kadar Irak merkezi yönetimi için de aynı lafları ediyordun, 'Bizim muhatabımız değil' diyordun ne oldu? Gittin önünde diz çöktün.' Ben diyorum ki ilerde önüne diz çökmeden bugünden arkadaşlarını görevlendir, gitsinler temasa geçsinler, 'biz Suriye'nin toprak bütünlüğünün yanındayız. Suriye'de ne kadar terör örgütü varsa temizleyelim' deyin. El Nusra'sı, IŞİD'i, PKK'sı, PYD'si hepsini temizleyelim' deyin. Bu hem bizim hem Suriye'nin çıkarına.
Ekonomide ciddi sorunlar yaşanıyor. İnsanlar bugün çaresizliklerini kendilerini yakarak anlatabiliyor, gelinen duruma bakın. Bir kişinin kendisini yakması gazete ve televizyonlarda haber dahi olmuyor, korkuyorlar. baskı var, medya özgür değil.
İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. İşsiz olan kişi açıkça, yasa dışı alana davetiye çıkarılan kişidir.
Barış bildirisi imzaladığı diye üniversite hocalarını dışarı koydular. Buna demokrasi dediler. OHAL nedeniyle anayasayı askıya aldılar. Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor. İflas eden bir yargı düzeni ile karşı karşıyayız. Demokrasiden parti devletine, parti devletinden hanedan devletine dönüşmüş durumdayız. Şu anda Türkiye'de hanedan devleti var.
"Tarih TTB'yi haklı çıkardı"
Türk Tabipleri Birliği üyeleri serbest bırakıldı. Savaş halk sağlığı sorunu demişlerdi. Başka bir şey söyledikleri yok. Sabaha karşı baskın düzenlendi. 12 Eylül'de 517 idam kararı verildi. TTB idama karşı bildiri yayınladı. TTB bu bildiriyi yayınladı ve aynı zamanda cumhurbaşkanı, başbakana ve TBMM üyelerine gönderdi. Savcı soruşturma açtı, üyeler gözaltına alındı, davalar açıldı. Sıkıyönetim mahkemelerinde bunların tamamı beraat etti. Tarih TTB'yi haklı çıkardı.
"Bunlar terör örgütüdür"
Erdoğan bir türlü dilini kontrol edemiyor. Ey bay Kemal diyor, buyur Recep Bey... Şimdi kongre yapıyorsun diyor, PKK/PYD terör örgütü müdür? Yiğitsen açıkla diyor. Ben Anadolu'nun yiğidiyim. Hiç endişem yok, açıklayacağım şimdi. 50 sefer söyledim, bir daha söyleyeyim bunlar terör örgütüdür. Ben yiğidim, sen de yiğitsen karşıma çıkarsın Recep Bey. Lafla peynir gemisi yürümez. Oturup ahkam kesiyorsun. Sen reissin, cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal etmişsin. Sen diktatörsün ama bu garip Kemal'in karşısına çıkmaya cesaret edemiyorsun.
"PYD başkanının altına kırmızı halı serdiler"
Yargıtay 2015'te "PYD terör örgütüdür" diyor. Şimdi bu karardan sonra PYD'nin başkanı Salih Müslim'i Ankara'ya çağırıp altına da kırmızı halı serdiler. ABD sorsa sen bunu Türkiye'ye davet ettin. Madem terör örgütüydü yakala yargı karşısına çıkar. AKP'nin yöneticileri terör örgütüne yardım ve yataklık yapmışlardır. Her ağzımı açtığımda dünya kadar laf eder. Şimdi neden beni mahkemeye vermiyor. Sen terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptın diyorum, mahkemeye veremiyor. Sosyalist Enternasyonel'de YPG'ye karşı mücadeleden bunların haberi yok. Biz vatanseveriz, onlar kendi çıkarlarını savunur."