Katma değerli alanlarda istihdam yaratmak lazım
İş Bankası'nın eleman alımının devam edeceğini belirten Özince, "Bu yıl bin 500 civarında bir rakam düşünüyoruz" dedi.
Abone olİSTANBUL - İstihdam konusunda Türkiye'nin daha çok eksiği bulunduğunu belirten İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, özellikle de katma değerli alanlarda istihdam imkanları açılması gerektiğine işaret etti.
Özince, Yassı Çelik İthalat, İhracat ve Sanayiciler Derneğinin (YİSAD) toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Avrupa ve ABD'de üzerinde tartışılan kararların Türkiye'deki piyasalara etkisine ilişkin bir soru üzerine, en önemli etkinin sermaye kuralları açısından olacak gibi göründüğünü söyledi.
Sermaye kuralları zorlaştırıldıkça gelişmiş ülkelerin bankalarının risk azaltmalarının gerekebileceğini, bunun da Türkiye dahil gelişmiş ülkelere olan risklerini azaltmalarını gündeme getirebileceğini belirten Özince, gelişmiş ülkelerde alınacak önlemlerin bankaların Türkiye'ye yatırımcı olarak girme iştahlarını olumsuz etkileyebileceğini, o ülkelerdeki reel sektörü burada yatırım yapma konusunda destekleme ile ilgili işlerini engelleyebileceğini kaydetti.
Ersin Özince, "Bizim Avrupa'daki bankacılık sorunu büyürse bundan olumlu etkilenmemiz mevzu bahis değil. Az da olsa bize olumsuz yansımaları olabilir. Ama bunun Türkiye'ye onlarla eş bir sorun getireceğini de düşünmüyorum. Türkiye, bu konuda önlemlerini çok önceden aldı" şeklinde konuştu.
"Bin 500 civarında personel ümit ediyoruz"
İstihdamla ilgili de Özince, işsizliğin Türkiye gibi nüfusu genç olan bir ülkede önemli sorun olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"İstihdam konusunda daha çok eksiğimiz var. Çok daha iyi olmamız lazım. Özellikle de katma değerli alanlarda istihdam imkanlarını açmamız lazım. Ama çuvaldızı kendimize de batırıp hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız. Ben İş Bankası özelinde 2009 yılında 2.400'ün üzerinde yeni çalışana istihdam olanağı sağlamaktan dolayı kendimi çok mutlu hissediyorum. 2010 yılında İş Bankasının eleman alımı devam edecek. 1.500 civarında bir rakam ümit ediyoruz."
"Siyasi tereddüt taşıyanlara katılmıyorum"
Siyasi gelişmelere yönelik de Özince, Türkiye'ye ilişkin siyasi tereddüt taşıyanlara katılmadığını kaydederek, "Seçim de olsa burada bir tereddüt doğuracağını düşünmem. Ancak sürekli seçim psikolojisinde olmak ve seçime endeksli yaşamak Türk toplumunun her açıdan çok ihtiyacı olduğu reformları da erteletmemelidir. Benim endişem bu... Siyasi gündem bunu engellememeli" değerlendirmesinde bulundu.
Bankacılık sektörünün uluslararası normlarda kredibilite ihtiyacında olan bir sektör olduğunun altını çizen Özince, "Bizim kendi otoritemizin koymadığı kurallara bile uymak eğilimindeyiz. Biz, Türkiye'nin rekabet gücünü olumsuz etkilemeyen, Türk ekonomisinin, Türk insanının yararına olan her türlü düzenlemeye ayak uydurmaya hazırız. Ne hükümetle, ne devletle bu konuda en ufak bir problemimiz olmadığı için bugün bu konumuna geldi" dedi.
"Milyar dolarlar yatırılan alım peşinde değiliz"
Özince, Avrupa'daki krizin Türkiye'yi etkileyecek seviyede büyümesi halinde bu durumun sadece İş Bankasını değil, herkesi etkileyebileceğini söyledi.
Yurt dışı pazarlara ilişkin de Özince, böylesine bir dönemde son derece dikkatli ve fırsatçı bir yaklaşım içinde olmak gerektiğini, sermayenin çok kıymetli olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin büyüme potansiyeli yüksek bir piyasa olduğunu vurgulayan Özince, "Biz Balkanlarda olsun, Türk Cumhuriyetlerde, Rusya'da ya da Orta Doğu'da olsun çok fazla sermaye gerektirmeyecek yatırımlar peşinde olabiliriz. İş Bankası, hiçbir zaman Türkiye'de yapılan banka alımları gibi milyar dolarlar yatırılan bir alım peşinde olamaz. Ama küçük alıp büyütebiliriz. Bunun için Balkanlar'a da, söylediğim diğer bölgelere de bakıyoruz" şeklinde konuştu.
Koşullar uygun olursa kamu bankalarının özelleştirmesi aşamasında da ilgilenen yabancı yatırımcılar olabileceğini dile getiren Özince, "Bunlardan belki bazıları Türkiye'de bulunan küçük veya orta boyutlu bankalar da olabilir" dedi.