Kahramanmaraş'ta 2010 Turizm Yılı
Abone olKAHRAMANMARAŞ'TAN / Ali ESKALEN
Tekstil, madeni mutfak eşyası, gıda, kuyumculuk gibi sektörlerde Türkiye'nin lokomotifi olan Kahramanmaraş hep istediği ancak bir türlü hayata geçiremediği sektör çeşitliliğinde yavaş yavaş yol almaya başladı. Kent, geçtiğimiz yıllardaki çimento yatırımlarının ardından tarım ve hayvancılık alanında da ciddi yatırımlarla ilerken, şimdi de kendine yeni bir hedef seçti. O hedef belki de bazılarının hayal olarak gördüğü bacasız sanayi... Yani turizm... Sanayide belirli bir noktaya gelen şehir, ticaretin gelişmesi için olmaz olmaz olarak gördüğü turizmi canlandırmak için düşünüyor.
2010, Kahramanmaraş Valiliği tarafından 'Turizm Yılı' ilan edildi. Bu süreçte, geçen yıl Bağlarbaşı ve Namık Kemal mahallelerinde birkaç evin altında bulunan mozaiklerin tamamını gün yüzüne çıkaramasak da, turizm için yeni bir pencere açıldı. Bunun yanında 'Tarih Yeniden Canlanıyor' ile sloganı başlatılan eski konaklardaki restorasyon çalışmaları ise tamamlandı. Öte yandan Haziran ayında yapılan Off-Shore yarışlarının Menzelet Baraj gölünde yapılması, şehrin tanıtımı açısından olumlu gelişmeler olarak görülüyor.
Ancak, adım atılsa da Kahramanmaraş'ta her iş gibi turizm çalışmaları da beklenen ivmeyi bir türlü yakalayamadı. Düzenlenen Off-Shore yarışlarında da bunu bir kez daha görmüş olduk. Peki neden? Evvela böylesi bir organizasyonu bazı kurumların üzerine yıkmak yerine 'bir ucundan da ben tutayım' felsefesini uygulamak gerekmez miydi? Elbette ilk kez uluslar arası yarışma yapılıyor. Aksaklıklar, hatalar olacak. Ama bizim birlik ve beraberlik duygusu ile işe sahip çıkmamız, birbirimize yardımcı olmamız, 'Ben de varım bu işte' diyebilmemiz gerekiyordu. Maalesef, bazı kurumların yöneticileri yarışları sadece seyretmeyi, ön koltuklarda oturmayı yani kolayı seçtiler.
Bu yarışların şehirde yapılabilmesi için çaba sarfeden Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) ve sponsor firmalar, Kahramanmaraş Belediyesi üzerine düşeni fazlası ile yaptı. Fakat diğer kurumların katkısı olmayınca, yani tüm kurumlar organizasyonu sahiplenmeyince aksaklıklar kaçınılmaz oldu. Şimdi sormak istiyorum; 2010'u Turzim Yılı ilan eden Kahramanmaraş Valiliği, şehrin turizmine katkı sağlayan böyle bir organizasyonda daha faal yer alamaz mıydı?
Ayağa kadar gelen böyle bir organizasyonda, kentin en büyük mülkü amirinin şehrimizi daha iyi nasıl tanıtabiliriz, bunu daha iyi nasıl değerlendirebiliriz diye düşünmesini beklerdim. Valilik olarak, şehre gelen misafirlere en azından İstiklal madalyamızın maskotu gibi şehrimizi hatırlatan küçük bir hediye verilebilirdi. Ama olmadı, sağlık olsun...Büyüklerimizin vardır bir bildiği!
Bu arada şehrin tanıtımında büyük önem taşıyan Kahramanmaraşspor'un maçlarına bile gelmeyen Sayın Vali M. Niyazi Tanılır'ın, Dünyada en büyük reklam aracı futbolu görmezden gelmesi de anlaşılır bir şey değil. 2010 yılını Turizm Yılı ilan edeceksiniz, sonra da şehrin adını duyuran Kahramanmaraşspor konusunda, "Bu bizim işimiz değildir" diyeceksiniz. Burada bir tezatlık yok mu? Şehrinizi tanıtmak, istiyorsanız, tabiî ki Kahramanmaraşspor yani futbol bunun için iyi ve dünyada ispatlanmış bir enstrümandır. Bunu görmezden gelemeyiz.
Şehrin turizmini geliştirmek için lütfen biraz daha gayret… Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek...