İnce: Maya tuttu, değişim gerçekleşecek
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Maya tuttu, değişim gerçekleşecek. 16 yıldır iyileşmeyen ekonomi, iyileşmeyen sağlık, iyileşmeyen dış politika artık yeni doktor gelecek tedavi edecek. 24 Haziran'da Allah'ın izni, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda iki gün içinde OHAL kalkacak.
Abone olCHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 24 Haziran günü yapılacak olan seçimler öncesinde Zonguldak'ta Madenci Anıtı önünde vatandaşlarla bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı olduğunda iki gün içerisinde Olağanüstü Hal'in (OHAL) kalkacağını ifade eden İnce, "Bugün emeğin başkentinde olduğumu örgütlenmenin başkentinde olduğumu, direnen, üreten insanların kentinde olduğumu biliyorum. Dün Adana'ydık, bugün Bartın, ardından Zonguldak'a geldik. Zonguldaklılar hiç canınızı sıkmayın bu iş oldu. Maya tuttu. Değişim gerçekleşecek. 16 yıldır iyileşmeyen ekonomi, iyileşmeyen sağlık, iyileşmeyen dış politika artık yeni doktor gelecek tedavi edecek. 24 Haziran'da Allah'ın izni, milletin isteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda iki gün içinde OHAL kalkacak. Özgür demokratik bir Türkiye, gençlere özgürce tweet atmayı vadediyorum. Korkusuzca cumhurbaşkanını da eleştirecek. Hz. Peygamber Veda Hutbesi'nde 100 bin kişi toplanmış, 'Sizde bir hakkım var mı?' diye soruyor. Peygamber bile soruyor, bizimkini kimse eleştiremeyecek. Böyle bir dünya yok. Türkiye'de evrensel kurallara uygun bir hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, bağımsız mahkemeler, talimatla çalışmayan, çay toplamayan hakimler bulacağız. Bunu bulduğumuzda yabancı yatırımcı diyecek ki Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye'de güzel şeyler oluyor. Türkiye güvenilir bir ülke, önce bunu inandıracağız. Sonra Merkez Bankası başkanını CHP Genel Merkezine çağırmayacağız. O bağımsız olacak. Ekonomiyle ilgili kurulların başına insan tayin ederken, bürokrat tayin ederken 'Acaba bu CHP'limi diye bakmayacağız' ehliyet var mı, liyakat var mı buna bakacağız. Güven veren bir ülke olacağız. Türkiye'de son 40 yıldır siyasetçi meydanlarda hep kemer sıkmayı, tasarrufu konuştu. Ben bunu değiştiriyorum. Bu sefer millet değil, devlet kemer sıkacak. Nasıl kemer sıkacak anlatayım. Bir saray var, 2 milyar dolar. Konut yapsaydık 100 bin konut yapardı. 4 milyon Suriyeli var Türkiye'de, 40 milyar dolar para harcadık. Konut yapsaydık 2 milyon konut yapardı. İşte bunlar olmayacak. Çünkü barış gelecek Türkiye'ye, Suriyeli de davul zurna ile memleketine geri dönecek. 300 araçla gezmeyeceğim, sarayda yaşamayacağım. 16 senedir Ankara'da yaşıyorum. 14 senedir kirada oturdum. Son 1,5 senede bir apartman dairesi aldım. Valla benim evim bana zaten saray gibi geliyor. Ben daha evime doymadım ki, o benim. Helal parayla alınmış o. Evimde oturacağım, devletin resmi işleri için de Atatürk'ün kullandığı Çankaya Köşkü'nü kullanacağım" dedi.
"Benim projem huzur"
İnce, projesinin huzur olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Bütün bunları yaptığımızda 'senin projen ne' diyor. Senin projen kanal kazmak, hafriyat. Rant, imar. Benim projem huzur. AK Partili, ülkücü, HDP'li, İYİ Parti'li, Saadet Partili kardeşlerim hepinize sesleniyorum. Benim size vaadim huzur, önce barışacağız. Öyle Türk, Kürt, Alevi, Sünni herkes bir tarafa çekmeyecek. Hepimiz bir olacağız. Önce barışacağız, meydanlarda cumhurbaşkanı gelip 'Tezek, çöplük, pislik' laflar etmeyecek. Millet de ona hakaret etmeyecek. Ekonomik olarak büyüyeceğiz. Kimler büyütecek ekonomimizi, gelecek seçimleri düşünen siyasetçidir. Gelecek nesilleri düşünen devlet adamıdır. Bugün bir emekli ablamız bana sordu, 'emekliye ne vereceksin' diye. 'Önce torunlarına sonra sana' dedim. Çünkü torununa vermezsem o senin gelip emekli maaşını istiyor zaten. Torununu iyi okulda okutacağız, ücretsiz ve devlet okulunda okuyacak. Bunu başarabiliriz. 1923'te Atatürk bunu nasıl yaptıysa öyle yapabiliriz" diye konuştu.
"Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığında en fazla duyacağınız söz kalite olacak"
Muharrem İnce, "Milli politikalar uygulayacağız. Öyle lafla milli, yerli olmaz. 'Dolarla bizi terbiye etmek istiyorlar' diyor. Peki anladım da köprüden geçişleri niye dolar üzerinden yaptın. Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığında en fazla duyacağınız söz kalite olacak. Eğitimde, sağlıkta kalite. Yol yaptın ama yaptığın da kalite yok, çöküyor. 16 senedir iktidardasın, yolu yok. Uçağı THY indirmiyor. Uçmasan da para ödüyorsun. Demirel 1. seneyi 50 sene önce yaptı. 3. köprüyü Erdoğan yaptı. Dördüncüyü de İnce gelir yapar. Köprü yapmak ufak iş, milletin gönlüne köprü yapmak lazım. Sen meydanlarda geliyorsun CHP'ye geliyorsun 'Tezek, pislik' diyorsun. Ben de 'Ey AK Partili kardeşlerim gelin bu düzeni değiştirelim' diyorum" dedi.
"Ziraat Bankası'nın medya ile ne işi var"
Doğan Medya Grubu'nun devrine ilişkin de konuşan İnce, "Türkiye'de her şeyin yerli yerine oturması lazım. Geçtiğimiz günlerde bir medya devi el değiştirdi. Ziraat Bankası kredi kullandırdı. Ziraat Bankası'nın görevi ne, basınla medyayla ne işi var. Gitti 1 milyar doları bin şirkete verseydi her birine 4,5 trilyon verirdi. Türkiye bin tane şirket ayağa kalkardı. KOBİ'lere verseydi, 10 bin KOBİ'ye 450 bin lira verirdi. Çiftçiye verseydi 100 bin çiftçiye 45 bin lira verirdi. Ama bütün bunları yapmak yerine geldi bir kişiye bunu verdi. Bu haksız, bu adaletsiz alışverişi kınıyorum. Bunu Allah'ın izniyle iktidara geldiğimizde, cumhurbaşkanı olduğumuzda çözeceğim" şeklinde konuştu.
"Dünyadaki 100 marka arasında tek bir Türk markası yok"
Türkiye'de üretilen ürünlerin dünya markaları arasında yer almadığına dikkat çeken İnce, "Ben bu ülkenin çocuklarına Fizik anlattım. Ben bu ülkenin gençlerine sesleniyorum ve onların analarına sesleniyorum. AK Partili kardeşlerim, kadın kardeşlerim sizin de vicdanınıza sesleniyorum. Bu akıllı çocuklarımız bu memleketin akıllı çocukları artık yurt dışına gidiyorlar. O kaçışı durduracağız. Türkiye boşa çalışan kasnak gibi, avare kasnak gibi. Televizyon üretiyoruz, otomobil üretiyoruz. Yalnız para kazanamıyoruz. Türkiye bir televizyondan 10 euro, bir otomobilden 100 euro kazanıyor. Tekstil de öyle, dünyada markamız yok. Marka oluşturmamız lazım. Dünyada otomobil, iş makinesi, beyaz eşya, telefon, bilgisayar aklınıza ne geliyorsa dünyadaki 100 marka arasında tek bir Türk markası yok. Marka oluşturacağız, tasarım yapan gençler, teknoloji üreten gençler. Tasarım yapan gencin özgür olması lazım. Özgür birey bunu yapabilir. Özgür bireyler yetiştireceğiz. Buraya gelecek, milletin önünde gençlerle tartışacağım. Cumhurbaşkanı olduğumda televizyon kanallarına 'Bana ısmarlama sorular sormayın, zor sorular sorun. Ben sizin başınıza musallat olmaya gelmiyorum' diyeceğim" ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanı olursam Passolig'i kaldıracağım"
Cumhurbaşkanı olması halinde stadyumlarda uygulanan Passolig uygulamasını kaldıracağını ifade eden İnce, "Bir Passolig var, stadyuma gittiğinde nerede oturduğun kim olduğun belli. Niye belli, stadyuma beyefendi giderse tezahürat yapıyorlar, yuhalıyorlar polise aldırıyor. Aziz milletimize söz veriyorum. Bir yıl cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra AK Partili insanların çoğunlukta olduğu bir maça gideceğim. Yuhalarsa 'Demek ki doğru yolda değilim' diyeceğim, alkışlarlarsa 'iyi yoldayım' diyeceğim. Ama cumhurbaşkanı olursam Passolig'i kaldıracağım. Böyle ülkede huzur olmaz" şeklinde konuştu.
Gençlere 16 yeni meslek uyarısı
Gençlere önümüzdeki 4 yıl içerisinde 16 yeni meslek türünün çıkacağını ifade eden Muharrem İnce şöyle devam etti:
"Gençler bunu sizinle birlikte yapacağım. Önümüzdeki 4 yılda 16 yeni meslek çıkacak. Bu yeni meslekleri öğrenmeniz lazım. Mesela bu yeni mesleklerden birisi robot koordinatörlüğü, çözüm mimarlığı, mekatronik mühendisliği. Bunları öğreneceksiniz, çağın gerisinde kalmayacaksınız. Benim ülkemin evlatların Fransız'ın, İngiliz'in çocuklarından ne farkı var. Her sene 10 bin öğrenciyi yurt dışına göndereceğiz. Güneş ve rüzgar enerjisini yaygınlaştıracağız. Öyle Zonguldak'ta olduğu gibi termik santrallerle insanları boğmayacağız. Türkiye'nin güneş enerjisi potansiyeli yüzde 130, yani 100 tüketiyorsak 130 üretme potansiyelimiz var. Onun için gençlerimizin iyi eğitilmesi lazım. En kısa sürede Türkiye'deki bilgisayar mühendisi sayısını 100 bine çıkaracağız. Gençler sizin bu ülkenin bayrağına, toprağına, Cumhuriyet ve Atatürk'ün değerlerine sımsıkı bağlı olmanızı istiyorum. 19 Mayıs'ta 500 lira gençlik bursu, 29 Ekim'de 500 lira bursu. Bir ülke çocuklarını ücretsiz sınava sokamıyorsa yazıklar olsun, bütün çocuklar sınava ücretsiz girecek. Fizik öğretmeni Muharrem İnce sözü bu. Hiçbir öğrenci 2 yıl içinde tarikat, cemaat yurduna muhtaç kalmayacak, devletin yurdunda kalacak. Burada bir tek adam var, tek adamın yanında da ehliyetsiz, liyakatsiz bir ekip var. Bunları gönderip güçlü lider ve ekip anlayışına inanan bir ekip getireceğiz. Ortak akıl ile ortak iyiyi bulacağız. Hepimiz için iyi olan, bunu yapabiliriz. Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığında söylem değişecek. Meydanlarda hakaret yok dedim. Benim Genelkurmay başkanım, benim bakanım demeyeceğim. Sayın Genelkurmay Başkanı, Sayın Vali diyeceğim. Çünkü onlar benim değil milletin bakanı, milletin valisi. Ama benim dönemimde de Genelkurmay Başkanı helikoptere binip birilerini tehdit etmeye gidemez. Hemen görevden alırım. Herkes hak ettiği yerde duracak. Bizim dönemimizde yine söz verildi mi tutulacak. Emekli maaşını da düzenleyeceğiz. Çiftçi mazotu 24 Haziran'dan itibaren bir hafta içinde 3 liradan alacak. Asgari ücret 2 bin 200 lira olacak. Madenlerimiz kimseye peşkeş çektirilmeyecek. Sözleşmeli öğretmenliği kaldıracağız. Mahkeme kararı var öğretmenlik asli ve sürekli bir iştir diyor ona uyacağız. Öğretmenlere ve polislere 3 bin 600 ek göstergeyi vereceğiz. Yargıda haksızlığa uğramış hepsiyle ilgili kim yargıda haksızlığa uğramışsa, Silivri duruşmalarını en fazla takip eden milletvekillerinden birisiyim. Silivri'de mahkeme başkanı dalga geçiyordu, 5-6 sene hapis cezası veriyordu. Bir gün mahkeme başkanına 'Bir gün sen aşağıda oturacaksın' dedim. Şimdi hapiste o FETÖ'cü hapiste. Etme bulma dünyası bu, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste."
"Seçim yaklaştı mı gündeme ya suikast gelir ya da İsrail"
Seçim yaklaştığında suikast iddialarının gündeme geldiğini söyleyen Muharrem İnce, şöyle dedi:
"Seçim yaklaştı mı ya suikast gelir gündeme ya da İsrail. Bülent Arınç'a bir suikast hikayesi vardı biliyorsunuz değil mi? Ne oldu palavra. Şimdi de Sayın Erdoğan'a suikast iddiaları varmış. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanını ya da cumhurbaşkanı adayını koruyamıyorsa yazıklar olsun. Eğer bir sıkıntı varsa gençlik kollarını gönderirim yani ben sorun değil. Seçim öncesinde bunlar boş laflar, eğer öyle bir iddia varsa devletin istihbaratı var. Bu ülkenin ordusu, askeri, polisi koruyamıyor mu? Ama sen yaverlerinden 5 tanesinden 4'ünü FETÖ'cülerden seçmişsin. Ben ne yapayım. Ne zaman seçim yaklaşsa İsrail gündeme geliyor. Filistin'de Müslümanlar katlediliyor. Müslümanlar öldürülüyor. İçimiz yanıyor. Peki diyoruz tamam anladık, 'sen bir şey yapmak istiyorsun Türkiye'nin cumhurbaşkanı olarak' diyorum. İsrail mallarını boykot et diyorum, Mavi Marmara'dan aldığın tazminatı geri ver diyorum olmaz diyor, tohum alma diyorum yok alacağım diyor, petrol taşımacılığı yapma diyorum yok yapacağım diyor. Ne yapıyorsun Filistin için diyorum, 'miting yapıyorum' diyor. Bu şuna benziyor, hani bir şair diyor ya 'Hangimiz ne yapmadık mi bu memleket için, kimimiz öldük kimimiz nutuk söyledik' diyor ya. Yapılacak iş sonunda mitinge geliyor. Bizim dönemimizde 'TEOG kaldırılsın denildiğinde kaldırılmayacak, faizler indirilsin, üniversiteler bölünsün' diye talimatım olmayacak. En kötü şey atıl olan kaynaklar. İnsan gücümüz atıl, meralarımız atıl, 3.5 tarafı denizlerle çevrili balıkçılıktan yeterince yararlanılmıyor. Madenlerimiz katma değer üretilmeden satılıyor. Her şeyimiz atıl, sanki bu memlekette kaynakları koymuşlar sanki başında nöbetçiyiz öyle bekliyoruz. Bu fakirliği hak etmiyoruz, bu kader değil. Bunu yenmek bizim elimizde. 6 senedir Türkiye'nin Suriye'de büyükelçisi yok. 4 milyon Suriyeli Türkiye'de ama Türkiye'nin büyükelçisi yok. Niye, Erdoğan Esad'a kızdı. Cumhurbaşkanı olduğumda Şam'a büyükelçiyi göndereceğim. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunacak, Suriye'de yeni bir anayasa yapılacak. Suriye içinde yaşayanlar ve Suriye dışına çıkanların katıldığı BM gözetiminde seçim yapılacak. Ve güle oynaya memleketlerine gidecekler. ABD, problemleri var mı var. Eskiden nasıl birliktelik gösterdiysek aşacağız. Hedefimiz Avrupa Birliği, büyükelçileriyle yarın akşam iftar yemeğinde buluşacağım. Onlara şunu anlatacağım. 'Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan'ın tapulu malı değildir.' Biz demokratik bir ülkede yaşamak istiyoruz, hukuk bir ülkede yaşamak istiyoruz. Biz demokrasimizi geliştireceğiz, zenginleştireceğiz. Eksiklerimizi gidereceğiz. Türkiye'yi AB'ye sokmak istiyoruz. Siz tek dinli bir yapı mı olmak istiyorsunuz yoksa seküler bir yapı mı olmak istiyorsunuz. Eğer seküler bir yapı olmak istiyorsanız Türkiye'ye ihtiyacınız var diyeceğim. Biz Batı'ya karşı gücümüzü Doğu'dan, Doğu'ya karşı gücümüzü Batı'dan alacağız. Dünyada Türkiye'den başka hangi coğrafyaya ait olduğu tartışılan bir ülke yok. Hedefimiz onurlu bir dış politika, bunu başarabiliriz. Atatürk İngiliz kralını ayağında ağırlamıştır. Ama arkadaş geçen gün İngiltere'ye gitti, Londra'da üç gün kaldı. Yani acaba diyorum Türkiye'nin 81 vilayetinde 16 yıl içinde üç gün kaldığı vilayet var mı acaba? Bu milletin evlatları bir araya geldiği zaman yapar. 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı başarımız vardı. Liderimiz kimdi rahmetli Bülent Ecevit ve ortağı rahmetli Necmettin Erbakan'dı. Birlikte başarmadık mi, biz yine 81 milyon beraber olacağız. Bunu başaracağız. İnanıyorum buna."