”IMF anlaşmaları bünyeyi tahrip ediyor”

Hisarcıklıoğlu, "IMF ile anlaşma yapan ülkelerin hiçbirisinin kredi ve reyting notunda artış gözükmüyor. Tam tersine ya sabit kalıyor, ya da aşağıya iniyor" dedi.

Abone ol

ANKARA- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, önümüzdeki dönemde mali kural uygulamasıyla beraber Türkiye'nin diğer ülkelerde izlemiş olduğu fon girişinin artabileceğini, bunun döviz üzerinde bir baskıya neden olabileceğini belirterek, "Bu özellikle turizm ve ihracat gelirlerimiz üzerinde bir risk yaratabilir. Bunun için muhakkak kısa vadeli fon girişlerine bir tedbir alınıyor olması lazım" dedi.

IMF Türkiye Masası Şefi Rachel Van Elkan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Görüşme sonrasında gazetecilere bir açıklama yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, görüşmede IMF ile Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.

Görüşmede TOBB olarak 2010 yılına ait beklentileri dile getirdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin 2001 krizi sonrasında gösterdiği performansın bölge ve Türkiye açısından aldığı sonucun ne kadar iyi olduğunu anlattıklarını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bölgede refah ve istikrar merkezi haline geldiğini anlatığını belirterek, TOBB olarak IMF anlaşmasının nihayete ermiş olması, yani yapılıp yapılmayacağının yaklaşık 1,5 yıl tartışıldıktan sonra yapılmayacağının ortaya çıkmasının beklentiler açısından iyi olduğunu anlattığını aktardı.

Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"IMF anlaşmalarını fazla kullanıldığı zaman bünyeyi tahrip ettiğini ve Türkiye'nin artık kendisine güvenmesi gerektiği ve bölgesinde artık bir güven unsuru olduğunu ifade ettim. Bir önemli noktadaki tespitimiz de IMF ile anlaşma yapan ülkelerin hiçbirisinin kredi, reyting notunda artış gözükmediği, tam tersine ya sabit kaldığı ya aşağıya doğru indiği ve Türkiye-IMF ile anlaşma yapmayarak reytinginde, kredi notunda yükselme göstererek kendi kendine ayakları üzerinde durabileceğinin göz önüne koymuş olmasının bizim açımızdan olumlu olduğu değerlendirmesini yaptık. Kimseye bel bağlamadan Türkiye'nin ayakları üzerinde durması çok önemli idi."

"2010'da yüzde 6 büyüme bekliyoruz"

2010 için Türkiye'nin büyümesinin itici gücünün iç tüketim olacağını, bunun geçmişte de bugün de böyle olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "Biz 2010 sonu itibariyle, Türkiye'nin büyüme tahmininin IMF'nin de hükümetimize koymuş olduğu rakamın daha üzerinde olacağını tahmin ediyoruz. 2010 için yüzde 6'nın üzerinde bir büyüme bekliyoruz. 2010'un ilk çeyreği için yüzde 12'nin üzerinde bir büyüme bekliyoruz ki bunlar çok önemli" diye konuştu.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesinin devamı için mali kural sisteminin yeni bir dönüm noktası olacağını belirten Hisarcıklıoğlu, mali kural uygulamasının ilk günden bu yana destekçisi olduklarını belirterek şöyle dedi:

"Önümüzdeki dönemde mali kural uygulamasıyla beraber diğer ülkelerde izlemiş olduğumuz fon girişi artabilir bu da döviz üzerinde bir baskı getirebilir. Bu da özellikle turizm ve ihracat gelirlerimiz açısından bir risk yaratabilir. Bunun içinde muhakkak kısa vadeli fon girişlerine bir tedbir alınıyor olması lazım. Ve önümüzdeki dönemde dış ticaretimiz üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Bunun dış ticaretimiz üzerinde yaratacağı olumsuz etki Türkiye'nin büyüme hızını aşağıya doğru çekebilir.

"Enerji hariç, ithalattaki artış yüzde 37"

Baktığımız zaman Türkiye'de ilk üç ay itibariyle enerji hariç ithalattaki artış yüzde 37 olmuş. Türkiye'nin ihracatındaki artış yüzde 5 olmuştur. Bu  özellikle bu dönem cari açık 5 katına doğru yukarı çıkmış ve sanayimizin ithalata olan bağımlılığı artmaktadır. Bu konuda önleme muhakkak ihtiyaç vardır."

Olumlu gidişatın kuvvetlendirilmesi ve Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesinin devamı için çok önemli noktalardan bir tanesinin de kısa sürede ticaret ve borçlar kanunlarının hızla devreye girmesi olduğuna vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, özellikle vergi ve sosyal güvenlik borçlarında yaklaşık 100 milyar lira birikmiş bir alacağın söz konusu olduğunu söyledi. Bunun yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç bulunduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, burada özellikle yüksek olan gecikme faizlerinin normal seviyeye indiriliyor olması gerektiğini anlattı.

Hisarcıklıoğlu bazı kamu kurumlarına göre yüzde 30 ile 35 arasında olan gecikme faizlerinin muhakkak normal, makul seviyelere indiriliyor olması gerektiğini belirterek, akaryakıt üzerindeki yüksek verginin düşürülmesi gerektiğini, bunun bunun Türk sanayisinin kullanmış olduğu enerji girişinde çok önemli olduğunu bildirdi. Rifat Hisarcıklıoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iki kez genelge yayınlamasına rağmen kamunun mal alımlarında yüzde 15 yerli fiyat avantajının kullanılmamasının Türkiye'nin önümüzdeki dönem için ithalatının düşmesi Türk sanayinin harekete geçmesi açısından çok önemli olduğunu kaydetti.

Yine mesleki eğitimin kuvvetlendirilmesi, mesleki eğitimde gerek standartların gerekse orta yaş grubuna meslek edindirme konularının mutlaka ele alınması gerektiğini de belirten Hisarcıklıoğlu, kısa vadede yapılması gerekenlerin bunlar olduğunu söyledi.

Bitlis’te 4,3 büyüklüğünde deprem Yeraltı sularındaki azalma, kârı yüzde 10 düşürecek Mersin'de yan yatan geminin mürettebatı kurtarıldı Borsa günü düşüşle tamamladı 'Ateşkes' derken İsrail yine Beyrut'u vurdu