İleriye dönük turizm politikası şart
Turizm sektöründeki gelişmeler DÜNYA Gazetesi'nin de iletişim sponsoru olduğu '2012 Türkiye Turizm Zirvesi'nde masaya yatırıldı. Ekonomi ve turizmin önde gelen isimleri turizmin cari açığın panzehiri olduğuna dikkat çekerken ekonomiye destek olacak politi
Abone ol İSTANBUL - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, "Hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde ekonomi ve kalkınma politikalarına destek olacak, ileriye dönük bir turizm politikası oluşturmak, rekabet gücümüzü arttıracak ve ekonomimizi güçlendirecektir. TÜSİAD olarak bu konuda destek vermeye hazırız" dedi.
Boyner, "Derinleşen Global Krizde Türk Turizmi İçin Riskler ve Fırsatlar" başlığıyla düzenlenen DÜNYA Gazetesi'nin iletişim sponsoru olduğu "2012 Türkiye Turizm Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, 1980'li yıllardan itibaren teknolojik gelişmelerin ve seyahat edebilirlik kalıplarının farklılaşmasıyla dünya ile birlikte Türkiye turizminin çarpıcı bir ivme kazandığını söyledi.
Dünyadaki bu talep artışı sonucu turizmin, gelir ve istihdam arttıran, özellikle Türkiye gibi cari açık problemi olan ülkelerde döviz girdisi sağlayan önemli bir sektör haline geldiğini belirten Boyner, turizmin artık Türkiye'nin en büyük hizmet sektörlerinden biri olduğunu kaydetti.
Turizmin kendileri için de giderek daha fazla odaklandıkları sektörlerden biri olduğunu aktaran Boyner, "Cari açıkla başetmeye çalıştığımız bu dönemde hem konjonktürel resmi doğru analiz etmemiz, hem de turizm sektöründe rekabet gücümüzü kaybetmemek açısından, hedeflediğimiz daha yüksek gelirli turistin Türkiye'yi öncelikle tercih etmemesinin nedenini iyi tespit etmemiz gerekiyor" dedi.
Boyner, dernek bünyesinde oluşturulan "Turizm Çalışma Grubu"na da değinerek, turizmde sürdürülebilirliğin öneminden bahsetti.
Türkiye turizminin bir sürdürülebilirlik markası haline getirilmesinin yaratacağı katma değerin sektöre rekabet avantajı sağlayacağını ve farklılaşma getireceğini vurgulayan Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünyamız hızla büyük bir köy haline geliyor. İnternetin sağladığı bilgiye erişme hızıyla, turizmde rekabet eden ülkeler arasında fark yaratabilmek gittikçe daha zor hale geliyor. Sürdürülebilirlik anlayışıyla doğal kaynakları ve tarihini koruyan ülkeler, kirlenen, betonlaşan ve neredeyse birbirinin kopyası haline gelen yaşam merkezlerine göre daha avantajlı duruma gelecekler. Altyapıda, mimaride, çevre düzenlemesinde teknoloji kullanımı, doğal, kültürel ve tarihi kazanımlarımızı ortaya çıkarmak üzerine yoğunlaşabilir. Hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde ekonomi ve kalkınma politikalarına destek olacak, ileriye dönük bir turizm politikası oluşturmak rekabet gücümüzü arttıracak ve ekonomimizi güçlendirecektir. TÜSİAD olarak bu konuda destek vermeye hazırız."
Avrupa ve Ortadoğu'daki kriz turizmi olumsuz etkileyebilir
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı da, Türkiye'nin geçen yılı 31 milyonun üzerinde turist sayısı ile dünya ortalamasının üzerinde kapattığını söyledi.
Avrupa'daki ekonomik kriz ile Orta Doğu'daki siyasi krize işaret eden Taşbaşı, "Avrupa'daki ekonomik kriz ile Orta Doğu'da yaşanan siyasi kriz, Türkiye ve dünya turizmini olumsuz etkileyebilir. Biz turizmde komşularımızın huzursuzluğunun üzerine plan yapmıyoruz. Turizm bir barış sektörüdür, barış olursa turizm gelişir. Turizm gelişirse barış gelişir" diye konuştu.
Hep İstanbul'a yatırım yaptınız, Anadolu insanının yatırıma ihtiyacı var
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ise Türkiye'de turizm sektörünün büyük bir gelişme gösterdiğini söyledi.
Ulusoy, dünyadaki daralmaya rağmen Türkiye'nin büyümeye devam ettiğini ifade ederek, "Kendi insanımızı tatil yapma imkanına kavuşturan bir sektörüz. Hedefimiz 2023 yılında 35 milyon insanımızı gezdirmek ve ekonomiye 35 milyar lira katkı sağlamak" diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik olarak büyümesinin 2005-2010 yılları arasında yüzde 5 olarak gerçekleştiğini, turizm sektörünün de bu dönemde yüzde 12 oranında büyüdüğünü aktaran Ulusoy, şunları kaydetti:
"Bunlar sektörün başarısı. Şimdi biz patronlardan şunu istiyoruz. Hep İstanbul'a yatırım yaptınız, Anadolu insanının yatırıma ihtiyacı var. Otele ihtiyacımız var. İstanbul'da ortalama kalış süresi 3,6 gündür. Biz bunu 7 güne çıkarmak istiyoruz. Müzeye ihtiyacımız var. Patronlar biraz müze yapsınlar. Belediye başkanları da 3 kattan fazlasına izin vermeyin kıyıda."