Hibe verme konusunda daha dikkatli olunmalı
Abone olDİYARBAKIR'DAN / Mahir SOLMAZ
TOOB'un 6'ncı Ticaret ve Sanayi Şurası'nda 7 bölge ve 3 il için belirlenen öneriler hükümete iletilmiş. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için de belli başlı konular seçilmiş: Bölgeler arası sektörel teşviklerin süresinin en az 15 yıl uzatılması; bankaların temerrüte, krediye uyguladıkları faiz oranı kadar faiz uygulaması; vergi oranlarının bölgeler arası gelişmişlik farkı gözetilerek düzenlenmesi; yeni yatırımlara enerji desteği, mevcut üreticiyi kapsayacak şekilde SGK desteği verilmesi; mermercilerin içinde bulunduğu güvenlik ve mülkiyet sorununun giderilmesi; organik tarım için mayınlı sahaların kullanılması; Diyarbakır Askeri Havaalanı'nın sivil havaalanına dönüştürülmesi; sınır illerde üretilen ürünlerin ihracatı için cazip teşviklerin getirilmesi ve Sosyal Destek Programı Projesi (SODES) ödeneklerinin artırılarak kaynak dağılımında sivil toplumlara ağılık verilmesi...
Dikkati çeken en önemli başlıklardan biri SODES ile ilgili olan. Diyarbakır'da SODES alan ve uygulayan kurum ve kuruluşların tabelaları gözüme çarptıkça, proje sahibi veya projenin uygulandığı yerlerde projenin işlerliği ile ilgili bilgiler alıyorum. Gerçekleştirilen projeler güzel, ancak olaya işsizlik rakamlarımızı ve yoksulluğumuzu göz önünde bulundurarak bakınca, bu konuda daha seçici davranmamız gerektiği ortaya çıkıyor. Ayrıca belirtmeliyim ki destek, hibe verme konusuna sadece SODES açısından bakmıyorum. Diğer hibe veren veya tarıma, sanayiye, ticarete, kentin ve ülkenin gelişimine adil olarak destek sunma amaçlı kurulan kuruluşlar da çerçeve içine alınmalı. KOSGEB, kalkınma ajansları, TKDK gibi kurumlar. Amaç önemli; üzüm yemek mi, bağcı dövmek mi?
Uygulanacak ve dağıtılacak hibeler ile ilgili çok bağımsız seçici kurullar oluşmalı. Hedefimiz ileriye taşımak olmalı. O nedenle bağımsız ve her kesimden oluşan kişilerle görüş alışverişinde bulunularak, ortak paydaya gidilmeli. Yok eğer bağımsız seçicilerden uzak, kendi dünya görüşümüz, kendi yaşam tarzımız doğrultusunda karar verirsek veya o dostumuz, bu ahbabımız gibi düşünüp proje seçersek, bugün olduğundan daha fazla yol alamayız.
Geçmişte Diyarbakır'ın ve bölgenin kaybetmesinin en büyük nedenlerinden bir tanesi de bu. Şu aşamada bile bazı kurumlar hala ciddi derecede bu yanlışın içindeler. Kimse yönettiği veya içinde bulunduğu kurumu çiftliği gibi görmesin. Çiftlik gibi görenlere de kimse sessiz kalmasın. Kim hakkı olduğuna inandığı neyi varsa onun için mücadele etsin. Bu yanlıştan dönüldüğünde, bölgemiz için birçok kazanımlar elde edilecektir.
Konuya TOBB'dan geldik; bu vesileyle TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konsey Başkanlığına seçilen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Galip Ensarioğlu'na da yeni görevinde başarılar diliyorum.