Herkesin cevabını aradığı soru: Kaşıkçının cesedi nerede?
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayıyla ilgilenen aktivistler, yazarlar ve gazeteciler, herkesin merak ettiği, "Cesedi nerede?" sorusuna yanıt arıyor. Washington Post ise, CIA yetkililerinin, Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin ses kayıtlarını dinlediğini iddia etti.
Abone olGazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de giriş yaptığı Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğundan çıkmamasının ardından geçen 18 gün sonrasında Suudi makamları, orada çıkan bir kavga sonucu öldüğünü itiraf eden açıklamalarda bulundu.
Gelişmeleri ilk günden itibaren yakından takip eden herkesin birinci gündeminde "Kaşıkçı'nın cesedi nerede?" sorusu yer alıyor.
Kaşıkçı'nın ölümüne dair Suudilerden gelen açıklamalar, olayın nasıl geliştiğine ışık tutmazken, cesedin şu an nerede olduğuna dair de herhangi bir cevap barındırmıyor.
Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayıyla ilgilenen aktivistler, yazarlar ve gazeteciler, Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğunu bilmek istiyor.
Amerikan Newyork Times gazetesi yazarı Roger Cohen, öldürülme haberinin ardından kaleme aldığı yazısında, alaycı üslupla ölüm olayına ilişkin "Kavgada elle boğularak mı?" öldürüldü sorusunu soruyor.
Cohen yazısında, "Kaşıkçı'yla görüşmek için 15 kişi mi gönderildi? Onların birinde testere mi vardı? Kaşıkçı Başkonsolosluktan 17 gün sonra mı çıktı?" şeklinde sorular da soruyor.
"Pompeo, Riyad'a daha kabul edilebilir bir hikaye yazmaları için mi yollandı?"
Cohen, Suudilerin hikayeyi yeniden kurguladığına ilişkin düşüncesini ise, "ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Riyad'a daha kabul edilebilir bir hikaye yazmaları için yollandıysa, bu görevin başarısızlıkla sonuçlandığı müjdesini vermek gerek" şeklinde ifade ediyor.
Öte yandan Nobel Barış ödülü sahibi Yemenli aktivist Tevekkul Karman ise, Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ile Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud bin Abdullah el-Kahtani'nin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı "suikastını skandalsız bir şekilde tamamlamada başarısız oldukları için görevden alındıkları" yorumunu yaptı.
Adı geçen iki şahsiyetin görevden alınmalarının ardından Kral Selman bin Abdulaziz, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın başkanlığında kurulacak yeni bir komisyonla ülkenin genel istihbarat teşkilatının yeniden yapılandırılması emrini verdi.
Mısırlı düşünür ve akademisyen Seyfeddin Abdulfettah ise, Kaşıkçı olayına ilişkin Suudi Arabistan'ın tavrını eleştirerek, "Suudi Arabistan, Kaşıkçı'nın öldürülüşünü defalarca niye inkar etti? Adamın cesedi nerede? Kayboluşundan iki hafta sonraki bir zamana dek ölümüne neden olan 'Kavga hikayesi' niye gecikti?" sorusunu yöneltti.
Mısırlı ünlü aktivist Vail Guneym, Suudi Krallığı'ndaki akil adamların, bu vahşi suça katılan, planlayan ve onaylayan üst düzey olduğuna bakılmaksızın her kim varsa cezalandırılmasının önemini kavramalarını temenni etti.
Suriyeli gazeteci Musa Ömer ise Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğunu sorarak, Kaşıkçı'nın Medine'ye defnedilme vasiyetinin olduğunu hatırlattı.
Lübnanlı gazeteci Necla Ebu Mera da benzer ifadelerle, "Kavga sonucu vefat ettiyse cesedi nerede?" diye sorarak açıklamanın ciddiyetsizliğine işaret etti.
Yemenli gazeteci Hamdi el-Bekkari, Twitter'da "Herkesin merak ettiği, 'Cesedi nerede?' sorusuna cevap istiyoruz" ifadelerini paylaştı.
Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğuna dair cevabın zorunlu olarak verilmesi gerektiği konusunda hemfikir yorumculardan Bahreynli gazeteci Nezihe Said ise, adaletin tesisi için Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından Suudi yetkilileri görevden almasının yeterli olmadığını vurguladı.
Washington Post: CIA, Kaşıkçı olayının ses kayıtlarını dinledi
ABD’nin Washington Post gazetesi, ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) yetkililerinin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin ses kayıtlarını dinlediğini iddia etti.
Washington Post, bu iddiayı ismini açıklamadığı CIA yetkililerine dayandırdı.
"CIA yetkilileri, Türk yetkililerin belirttiği ses kayıtlarını dinledi" ifadesine yer verilen haberde, gazete bu iddiaya kaynak olarak “konuya yakın kişileri” gösterdi.
CIA sözcüsü yorum yapmaktan kaçındı
CIA sözcüsü ise habere ilişkin yorum yapmaktan kaçındı.
Suudi Arabistan yönetimi, 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" açıklamıştı.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan haberde, Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğu'na geldiği sırada burada bulunan "başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği" iddia edilmişti.
Arap Birliği ve Ürdün'den Suudi Arabistan'a destek açıklamaları
Arap Birliği ve Ürdün de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından aldığı kararlarla ilgili olarak Suudi Arabistan'a destek verdi.
Arap Birliğinden yapılan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı olayını aydınlatmak için yürüttüğü soruşturmadan övgüyle söz edildi.
Kaşıkçı'nın ailesine başsağlığı dileğinde bulunulan açıklamada, olayın siyasileştirilmesi ve Suudi Arabistan'a karşı ekonomik yaptırım uygulanması veya tek taraflı adımlar atılması gibi girişimlere karşı olunduğu belirtildi.
Ürdün hükümetinden yapılan açıklamada da Suudi Arabistan'ın attığı adımların olayın aydınlatılması ve sorumluların hesap vermesi için gerekli olduğu ifade edilerek, Riyad yönetiminin yanında olunduğu mesajı verildi.
İslam İşbirliği Teşkilatı, Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Parlamentosu, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Filistin, Yemen ve Cibuti de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından aldığı kararlarla ilgili Suudi Arabistan'a destek açıklaması yapmıştı.
Suudi Arabistan yönetimi, 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" açıklamıştı.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan haberde de Suudi Arabistan Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğuna geldiği sırada burada bulunan başka Suudi vatandaşlarla tartışmaya başladığı, tartışmanın arbedeye dönüştüğü ve bunun sonucunda Kaşıkçı'nın hayatını kaybettiği belirtilmişti.