Hedef, 70 bin ihracatçı firma

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2001 yılında 25 bin Türk şirketinin ihracat yaparken bu rakamın 2009'da 48 bin 551'e yükseldiğini belirterek, "Yaklaşık 50 bin aktif ihracatçı firmamız var. Bizim hedefimiz bunu 70 bine çıkarmak" dedi.

Büyükekşi, KOBİ Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, 6'ıncısı düzenlenen zirvenin Türkiye'nin sanayi politikalarının değerlendirildiği çok önemli bir platform görevi gördüğünü dile getirdi. KOBİ'lerin ülkenin üretim ve ihracat omurgasını oluşturduğunu, çok ciddi anlamda istihdam sağladığını vurgulayan Büyükekşi, "Ülkemizde üretim yapan ve istihdam sağlayan şirketlerin büyük bir kısmı KOBİ'lerden oluşuyor. Aynı şekilde 2009 yılında ihracat yapan 48 bin 551 firmamızın yüzde 98'i de KOBİ'lerden oluşuyor. Bu rakamlar ülke ekonomisinde KOBİ'lerin yeri ve öneminin büyüklüğünü çok net bir şekilde gösteriyor. İşte bu yüzden KOBİ'lerimizin başarısı ülke ekonomisine pozitif yansırken, KOBİ'lerimizin yaşadığı problemler de ekonomimizin sıkıntılı yüzüne ayna tutuyor" diye konuştu.

İhracatın geniş bir tabana yayılması için daha fazla KOBİ'nin ihracat yapması gerektiğini, bunun hem Türkiye için bir gereklilik hem de büyümek isteyen KOBİ'ler için bir zorunluluk olduğunun altını çizen Büyükekşi, "KOBİ'lerin uluslararası rekabet güçlerinin artırılması Türkiye'nin rekabet gücünün artırılması demek, Türkiye'nin geleceğinin kurtulması demek, Türkiye'nin IMF veya başka bir kurumun desteği olmadan yoluna devam etmesi demek" dedi.

Büyükekşi, rekabet gücünün artırılması için verimli üreteceklerini, birim maliyeti düşük tutacaklarını, yeniliklerin peşinden koşacaklarını, Ar-Ge'ye ve inovasyona açık olacaklarını, yüksek katma değerli ürünlere odaklanacaklarını, mevcut pazarlarda paylarını artırırken alternatif pazarlara da yöneleceklerini ifade etti.

Türkiye ekonomisi büyük bir dönüşüm içinde

Türkiye ekonomisinin büyük bir dönüşüm içinde olduğunu vurgulayan Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Eskinin içine kapalı Türkiye'sinin yerini şimdi dünyayı saniyesi saniyesine takip eden bir Türkiye alıyor. Bu sürecin temel dinamiğini ihracatçılarımıza borçluyuz. İhracatçılarımız Türkiye'nin dışarı açılma sürecinde çok aktif rol oynuyorlar. İhracat rakamlarında geldiğimiz nokta bunun en büyük kanıtı. 25 milyar dolarlı ihracat rakamlarından 132 milyar dolara, kriz yılında da 102 milyar dolar ihracat yapar hale geldik. Kriz olmasaydı belki şu an 150 milyar doları konuşuyor olacaktık. Türkiye dünyaya açıldı, ihracatta 100'ler kulübündeyiz. Sektörlerimiz dünyaya açıldı, 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan sektör sayısı 2001 yılında 9'du, 2009 yılında 18 sektör oldu. Şehirlerimiz dünyaya açıldı, 2001 yılında 4 il 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken bu rakam 2009 yılında 12 il oldu. Bizim hedefimiz bunun üzerine 10 tane daha il koymak.

Ve en önemlisi KOBİ'lerimiz dünyaya açıldı, 2001 yılında 25 bin şirketimiz ihracat yaparken bu rakam 2009'da 48 bin 551'e yükseldi. Yaklaşık 50 bin aktif ihracatçı firmamız var. Bizim hedefimiz bunu 70 bine çıkarmak."

İhracatı KOBİ'ler artıracak

KOBİ'lerin ihracatçı olmasının önemine işaret eden Büyükekşi, çünkü KOBİ'lerin üretip ihraç ettikçe dünyaya açıldıklarını, dünya ile bütünleştiklerini, dünyaya daha fazla fazla entegre oldukça ülkenin refahının arttığını, demokrasisinin geliştiğini söyledi.

Gelecek için ümitli olduklarını vurgulayan Büyükekşi, "Bizim büyük bir projeksiyonumuz var. Teknolojik dönüşümü tamamlamış, üretim teknolojilerine hakim şekilde; belirlenmiş alanlarda liderlik pozisyonuna gelerek 2023 yılında ihracat gelirini 500 milyar dolara çıkaracağımızı öngörüyoruz. Planımız var, planımızı gerçekleştirmek için azmimiz var. Bu hedefe ulaşmak için 3 önemli amaç karşımıza çıkıyor. Bunlar mevcut pazarlarda payımızı artırmak, yüksek büyüme potansiyeli olan hedef pazarlara ulaşarak burada pazar payımızı artırmak ve ihracatçı sayısı ile kapasitesini genişletmektir. İhracatçı sayısını ve kapasitesini KOBİ'ler ile artıracağız" şeklinde konuştu.

TİM Başkanı Büyükekşi, bunun yanı sıra düşük teknolojili sektörlerde katma değeri yüksek ürünlere geçişi sağlamaları gerektiğini belirterek, orta düşük teknolojili sektörlerde daha yüksek katma değerli ürünlere geçişi gerçekleştirmeleri gerektiğini kaydetti.