Gelir uçurumu azaldı ama hala büyük
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın "Büyümeye Geçiş 2012" raporu yayınlandı.
Abone olANKARA - Hanehalklarının geliri açısından Türkiye ile OECD ülkeleri arasındaki uçurumun 2000'li yıllarda azaldığı, ancak hala yüksek olmayı sürdürdüğü bildirildi. OECD'ye üye ülkeler arasında yapılan gelir eşitsizliği sınıflamasında, Türkiye alttaki en eşitsiz bölümde, Şili, İsrail, Meksika, Portekiz ve ABD ile birlikte yer aldı. Bu ülkelerle Türkiye'de emek, sermaye ve serbest meslek gelirlerinde yüksek yoğunlaşma görüldüğü yoksulluk oranlarının da yüksek olduğu belirtildi.
OECD'nin "Büyümeye Geçiş (Going for Growth) 2012" raporu açıklandı. Raporun Türkiye bölümünde, "OECD'nin üst yarısındaki ülkelere göre gelir uçurumu 2000'lerde daraldı ancak hala düşük üretkenlik ve iş planlama seviyesine bağlı olarak çok fazla" denildi.
Rapora göre Şili, İsrail, Meksika, Portekiz, Türkiye ve ABD'de hanehalkları arasında işgücü piyasasından kaynaklanan OECD ortalaması üzerinde bir gelir eşitsizliği görülüyor. Düşük istihdam da eklendiğinde, çok sayıda ücret dereceleri ortaya çıkıyor. Sermaye gelirleri ve serbest meslek gelirleri ise küçük bir hanehalkı grubuna ait bulunuyor. Bu sınıftaki ülkelerin çoğunda vergi sistemlerinin çapı küçük. Genel olarak hem hanehalkı harcanabilir gelirlerindeki eşitsizlik hem de yoksulluk bu ülkelerde OECD ortalamasının oldukça üzerinde bulunuyor.
Göstergelerle desteklenen öncelikler
OECD Büyümeye Geçiş 2012 raporunda eğitim ve emek piyasası alanlarında önceki yıllarda Türkiye için dile getirilen tavsiyeler ve gerçekleştirilenler, "Göstergelerle desteklenen öncelikler" başlığı altında şöyle sıralandı:
"Eğitimde başarıyı artırın (2007, 2009, 2011)
Tavsiyeler: Vergi tabanını genişletmek suretiyle yüksek nitelikli eğitim alma olanağını artırın ve finanse edin. Müfredatı işgücü piyasası gereksinimlerine göre gözden geçirin. Okul bütçelerini öğrenci başına yapın ve onlara daha büyük yönetim sorumluluğu ve hesap verilebilirliği tanıyın. Yeni üniversitelerin bütçeleri yeterli olmalıdır.
Alınan önlemler: Ulusal bir beceri sınıflandırma sisteminin oluşturulması, mesleki okul müfredatlarının yeni vasıf grupları itibarıyla gözden geçirilmesi ve yeni meslek kursları için işverenlerle daha yakın işbirliği yapılması dâhil, 37 öncelikli bir Mesleki Eğitim ve İstihdam Bağlarını Güçlendirme Eylem Planı 2010'da çıktı.
Emeğin asgari maliyetini düşürün (2007, 2009, 2011)
Tavsiyeler: Resmi asgari ücret artışını sınırlayın ve bölgelere göre farklılaştırın. Sosyal güvenlik primlerini azaltın ve en azından geçici indirimlerin bir bölümünü kriz döneminde kalıcı hale getirin.
Alınan önlemler: 2008'de işverenlerin sosyal güvenlik prim oranları yüzde 19.5'tan yüzde 14.5'e düşürüldü. Genç ve kadın işçi istihdamında ilk yıllarda (2015'e kadar geçerli olacak) ve belli illerdeki emek yoğun sektörlerde prim ödemelerinde de indirime gidildi.
İş güvencesi mevzuatında reforma gidin (2007, 2009, 2011)
Tavsiyeler: Kıdem tazminatı ve geçici çalışmada liberalleşme reformlarıyla kayıtlı sektörde iş güvencesi hükümlerini hafifletin. Gönüllü temelde daha esnek iş sözleşmelerine olanak tanıyın.
Alınan önlemler: 2009 yılında özel insangücü ajanslarına geçici emek hizmeti sunma yetkisi veren yasa (kiralık işçi yasası) Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. 2011'de geçici işçi sözleşmesi düzenlemedeki kısıtlayıcı koşullar kısmen basitleştirildi.
Türkiye'de şirket kurmalar basitleştirildi
Türkiye ile ilgili, "Ana öncelik alanlarında, şirket kurmalar basitleştirilmiş, yabancı doğrudan yatırımlar teşvik edilmiş, özelleştirmeler kamu mülkiyeti kapsamını azaltmış ve mesleki eğitim eylem planı başlatılmıştır. Emek maliyetini düşürücü ve işgücü piyasası esnekliğini artırıcı reformlar başlamış ancak şu ana kadar çok sınırlı kalmıştır. Diğer alanlardaki büyüme-artırıcı inisiyatiflerin içinde, tek ve daha saydam bir bölgesel ve sektörel yatırım teşvik çerçevesi getirilmesiyle birlikte, sanayi yatırım teşvik sisteminin revizyonu bulunmaktadır" denildi. Türkiye ile ilgili diğer saptamalar şöyle:
"-Emeklilik reformunun öncelikli politika olarak tanımlandığı Türkiye'de aşamalı emeklilik reformu son derece yavaş olmaktadır. Türkiye geçici iş sözleşmeleri koşullarında tedrici olarak hafifletmeye gitti.
-Asgari ücret ve ücret pazarlık sistemleri: Avustralya, Yunanistan, Endonezya, İsrail, Güney Afrika ve Türkiye gibi bazı OECD üyesi ve büyük yükselen ekonomilerde asgari ücrette ya da göreceli düzeyinde indirim düşük vasıflı işçilerin ve kayıtlı istihdamın teşviki için bir araç olarak tavsiye edilmiştir.
-Ürün piyasası reformları: Tüm ülkelere ekonominin bütünündeki düzenlemeci yükleri azaltmaları tavsiye edilmişti. Belçika, Şili, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Kore ve Türkiye bu önceliğe yönelik adımlar attı, kayıt ve ruhsat prosedürlerinde kolaylaştırmalar yapıldı.
-Polonya ve Türkiye'de özelleştirmeler yapıldı. Geniş anlamda mali sürdürülebilirlik endişesi arka planında kriz, özelleştirme adımlarını hızlandırdı, bu özellikle de ülkesel borç krizi bağlamındaki Avrupa ülkelerinde görüldü.
-İnsani sermaye: OECD ülkelerinin yarıya yakını ilk ve orta öğretim reformlarında ‘Büyümeye Geçiş' raporlarındaki tavsiyeler doğrultusunda hareket etti. Genel eğitim reformları şunları içerdi:
1) Müfredat reformları (Yunanistan, İzlanda, Lüksemburg, Meksika ve Türkiye); 2) Lisede mesleki eğitimde kaydedilen artışlar ve işgücü piyasasının gereksinimlerine daha fazla karşılık verilmesi (Avustralya, Portekiz, İspanya, Türkiye ve İngiltere)...
(ANKA)