Geleceğin dünyasında makineler konuşacak
Turkcell Kurumsal Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş ile M2M’in şirketlere sağladığı faydaları, Türkiye’deki gelişimini ve Turkcell olarak bu alanda hayata geçirdikleri özel projeleri konuştuk
Abone olMURAT YILDIZ
Geleceği şekillendirecek önemli üç trendin buluştuğu noktada, şirketlerin iş yapma şekillerini dönüştüren önemli bir teknoloji yer alıyor; o da M2M. Makineler Arası İletişim (Machine to Machine) olarak Türkçeleştirilen ve makinelerin ve cihazların belli bir bağlantı üzerinden veri gönderip, gönderdiği veriye göre yönlendirilebilmesine izin veren bu teknolojinin bir tarafında mobilite yer alırken, diğer tarafında bulut bilişim ve büyük veri bulunuyor. M2M, geleceğin bir başka önemli trendi olan “Nesnelerin İnterneti” olgusunun da temelini oluşturuyor.
Machina Research araştırma şirketinin açıkladığı rakamlara göre 2013 sonu itibariyle dünyadaki M2M bağlantılarının sayısı 3.2 milyar idi. 2014 sonu itibariyle bu rakamın 4.1 milyara ulaşması bekleniliyor. M2M teknolojileri son yıllarda Türkiye’de önemli bir gelişim içinde ve bu gelişimde mobil operatörlerin hayata geçirdikleri projelerin önemli bir payı var.
Turkcell Kurumsal Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, hali hazırda Türkiye’de, M2M uygulamalarıyla 2 milyon makinenin birbiriyle konuştuğunu, konuşan bu makinelerin yaklaşık 1.7 milyonun Turkcell sistemlerini kullandığını söylüyor. Turkcell, sadece 2013’te hayata geçirdiği M2M uygulamalarıyla ülke ekonomisine 1.5 milyar TL tasarruf sağladığını açıklıyor. Bu 300 okulun, 150 hastanenin ve 300 fabrikanın yapımına eşdeğer. Avrupa Birliği (AB), 2020’de, 150 milyon makinenin M2M teknolojileriyle birbiriyle konuşmasını bekliyor. Kocabaş ise “Türkiye için bu rakam neden 40-50 milyon olmasın? Türkiye’de M2M ile sağlanabilecek tasarruf neden 40 milyar TL’ye ulaşmasın?” diye soruyor.
3 fazda M2M
Kocabaş, M2M teknolojilerine geçişin üç fazdan oluştuğunu söylüyor ve ilk fazın, makinelerin veya genel anlamıyla nesnelerin uzaktan takip edilebilmesini içerdiğini açıklıyor. Bu uygulamalarda şirketler sahada takip etmeleri gereken noktaları M2M uygulamalarıyla gerçekleştirebiliyorlar. Türkiye’de yaygın olarak kullanılmakta olan araç takip veya sayaç takip uygulamaları birinci faza örnek.
Kocabaş, ikinci fazda M2M’in takip özelliğinin bir adım öteye taşınarak, yönetme imkânı sunduğunu söylüyor. Bu yönetme imkânının içinde akıllı bir panel veya yazılımla belli bir noktadan raporlama yapmak veya belli bir noktadaki sistemleri tetikleyebilmek yer alıyor. Buna örnek olarak da enerji dağıtım şirketlerinin akıllı bir sayaçta arıza olduğu zaman bunu anında görüp, uzaktan bunu düzeltmeye çalışması ya da uzaktan düzeltilemiyorsa sahadaki ekiplerinden sayaca en yakın olanı otomatik olarak oraya yönlendirmesi verilebilir.
Üçüncü fazda ise M2M uygulamalarının büyük veriyle beslenmesi söz konusu. Bu konuda ise Kocabaş şu örneği veriyor: “Turkcell’in veri tabanına baktığımızda 35 milyon kişi hakkında bilgiye sahip olduğumuzu görüyoruz. Kullancıların lokasyon bilgisi, bir takım kampanyalara cevap verme tarzları, yurtdışına çıkma aralıkları, ödeme trendi gibi bilgilere sahibiz. Bu büyük veriyi, M2M sistemleriyle de konuşturabiliyorsunuz. Böylece bir şirket ‘Hangi lokasyonda açık havada müşteri etkinliği yapayım?’ diye sorduğunda kendinin hedef kitlesine de uygun olan lokasyonları gösterebiliyorsunuz. Bu sayede M2M bir servis paketine dönüşebiliyor” diyor.
20 okulda 39 bin TL’lik tasarruf
Turkcell M2M çözümlerini Akıllı Enerji, Akıllı Endüstri, Akıllı Araç, Akıllı Bina ve Akıllı Sağlık olmak üzere beş ana bağlık altında sunuyor. Kocabaş, bazı alanlara odaklanarak fırsatları yakalamaya çalıştıklarını söylüyor. Enerji bu alanlardan bir tanesi. Kocabaş, M2M uygulamasıyla faturası 1000TL düzeyinde olan bir KOBİ için bile sunulabilecek faydayı şu şekilde açıklıyor: “Faturalarda reaktif enerji, endüktif enerji diye bir takım kavramlar var. Reaktif enerji için yazılan değer aslında ceza. Şirketlerde enerji regüle edilmiyor. Bu, bir şirketin olması gerekenden fazla enerjiyi şebekeden çekmesine neden olabiliyor. Oysa M2M uygulamasıyla enerjinizi uzaktan kontrol edebilir, şirketinizin cezai noktaya gelmesini engelleyebilirsiniz.” Turkcell böyle bir projeyi Bursa’daki meslek okulları bünyesinde hayata geçirmiş. Kocabaş, “20 okulda 39 bin TL düzeyinde bir tasarruf yarattık” diyor ve ekliyor: “Projenin Bursa’dan çıkarak tüm Türkiye’ye yayılmasıyla sadece enerjide 180 bin kamu binasında yılda 675 milyon TL tasarruf sağlanması mümkün.” Reaktif cezaların kaldırılmasıyla kurumlarda yüzde 30’a yakın tasarruf sağlanabileceğini belirtiyor.
M2M, aynı zamanda yeni iş alanları da yaratıyor. Kocabaş, Türkiye’nin büyük jeneratör üreticilerinden Aksa’nın başlatmış olduğu jeneratör kiralama işini buna örnek olarak gösteriyor. “Özellikle bazı dönemlerde jeneratör ihtiyacı artabiliyor. Aksa da buna yönelik olarak jeneratör kiralama işini başlattı. Aksa, sahada bulunan kiralık mobil jeneratörlerini üzerlerine yerleştirdiği SIM kartlar ile takip edebiliyor. Böylece arızlanan jeneratörlere anında müdahale edebiliyor ya da jeneratörlerini gerekli noktalara yönlendirebiliyor. Aksa, M2M ile etkin bir şekilde yönettiği jeneratör kiralama işinin gelecekte ciddi büyüyeceğini düşünüyor.”