G20 ülkelerinin korumacılık rüzgarı dünya ticaretini frenledi!
Dünya Ticaret Örgütü, G20 üyesi ülkelerinin ticarette uyguladıkları korumacı önlemleri aşırı artırdıkları konusunda uyardı.
Abone olAydın ŞAHİNALP
DIŞ HABERLER - Dünya ekonomisinde serbest ticaret ilkesi genel olarak kabul edilmesine karşın korumacı uygulamalar endişe verici boyutlara ulaştı. Dünya Ticaret Örgütü, (DTÖ) önde gelen ekonomilerin korumacı tedbirleri artırmasının kaygı verici seviyelere çıktığına dikkat çekti. DTÖ’nün hazırladığı rapora göre, G20 ülkeleri; Ekim 2015-Mayıs 2016 döneminde 2008 krizinden bu yana görülen en hızlı tempoda korumacı ticaret önlemleri uygulamaya koydu. Bu eğilim beşinci yılını dolduran küresel ticaretteki yavaşlama ile çakışıyor. DTÖ raporunda korumacı önlemlerin küresel ekonomide kalıcı yavaş büyümeyi tetiklediğine vurgu yapılarak, dünya genelindeki korumacı söylemlerin endişe verici boyutlara ulaştığı belirtiliyor.
Korumacılık, ithal ürünlere koyulan gümrük vergileri, kısıtlayıcı kotalar ve çeşitli diğer hükümet düzenlemelerini içeriyor.
‘Düşük büyüme döneminde aksine ticaret canlandırılmalı’
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Roberto Azevêdo, “ İçinde bulunduğumuz düşük büyüme sürecinde ticarete kapıları kapatmamalıyız aksine, ticareti canladırmalıyız” diye konuştu.
Verimlilik Japonya'da yüzde 0,3 Güney Kore'de yüzde 7 artabilir
Dünya 2008 finansal krizinden çıkarken G20 üyesi ülkeler, 1930’lu yıllardaki yapılan hataları tekrar etmemeyi ve ticaretin önüne engel koymamayı taahhüt etmişlerdi. Verilen bu sözler genel olarak uzun bir süre tutuldu. Ancak son yıllarda DTÖ ve benzeri kuruluşlar uluslararası ticarette uygulanan korumacılık politikalarının artışı konusunda uyarılarda bulunuyor. Bazı ekonomistler izlenen korumacılık politikaları nedeniyle dünya ekonomisinin durgunluğa itildiğini ifade ediyor. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) blogunda görüşlerini belirten IMF ekonomistleri, ülkelerin verimliliği artırması için ticaret bariyerlerini kaldırması gerektiğini savunuyor. IMF ekonomistleri gümrük tarifelerini düşürmesiyle birlikte Japonya’da verimliliğin yüzde 0.3, Güney Kore’de de yüzde 7 yükseldiğini belirtiyor.
2008'den bu yana 387 bariyer kaldırıldı, yeni 145 bariyer geldi
DTÖ raporunda, 2008’den bu yana G20 ekonomilerinin uygulamaya koydukları bin 583 ticaret sınırlamasından sadece 387’sini kaldırması dikkat çekiyor. Ekim 2015-Mayıs 2016 tarihleri arasında ise 145 koruma önlemi alındı. Bu aylık 21 önlemle DTÖ’nün G20 ekonomilerini izlemeye başladığı 2009’dan beri en büyük artış anlamına geliyor.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’de Ticaret Bakanlığı, ABD’nin çelik sektöründeki korumacılığından çok endişeli. Pekin çelikte Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarına sadık kalınması konusunda ısrar ediyor.
Bakanlığın açıklamasına göre, ABD çelik sektörü aşırı koruma durumunda ve koruma da ABD’yi sektörde rakipsiz yapıyor. Çin’de çelik fabrikaları, hükümetin aşırı kapasiteyi azaltmak çabalarına rağmen üretimi arttırıyor. Öte yandan gelişmekte olan ülkelerin dünya ticaretine daha fazla katılımlarını sağlamak ve bu yolla kalkınmalarına yardımcı olmak için kurulan Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), bu yıl uluslararası doğrudan yabancı yatırım ve projelerinde yüzde 10-15 arasında bir düşüşün yaşanacağını öngördü.
UNCTAD bu düşüşe gerekçe olarak siyasi belirsizlik ortamında şirketlerin karar alım sürecini uzatmasını gösteriyor. UNCTAD, hazırladığı ‘Dünya Yatırım Raporu’nda geçtiğimiz yıl küresel doğrudan yatırım akışının 1.8 trilyon dolarla 2008’den bu yana en yüksek seviyeye çıktığını belirtti. Bu global ekonomi için iyi bir haber. Ancak bu yıl için öngörülen uluslararası yatırım ve projelerdeki yüzde 10-15’lik düşüş küresel ekonominin kırılganlığını gözler önüne seriyor.
Kısıtlamalarda antidamping lider
Dünya Ticaret Örgütü’nün raporunda son ticaret kısıtlamalarının büyük çoğunluğunun anti-dampig konusunda olması dikkat çekiyor. Ticaret kısıtlama hamlelerinin 145’inin 89’u antidampingi içeriyor. Geri kalan kısım ise ticaret ortaklarının rekabette adil olmalarını sağlayacak önlemleri kapsıyor. Korumacılık uygulamalarının yüzde 40’ından fazlası çelik ve diğer matallerin ticaretiyle ilgili. Küresel çelik sektöründe fiyatların çöküşü Çinli üreticilerin talepten fazla üretim yapması olarak gösteriliyor. Bu durum ABD ve Avrupa Birliği’nde (AB) çok sayıda anti-damping uygulamalarını beraberinde getirdi. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Çin Ticaret Bakanlığı, ABD çelik sektöründeki korumacılık konusundaki endişelerini dile getirerek Dünya Ticaret Örgütü’nün kurallarına sadık kalınması konusunda ısrar ediyor. Bakanlığa göre, çelikteki aşırı koruma ABD’yi sektörde rakipsiz yapıyor.