Feyzioğlu'ndan ilginç istek

ANKARA – Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Anayasa Mahkemesi’nin Başbuğ hakkında verdiği kararın önemine dikkat çekerek, “Kırk yıl Türk Milletine şerefle hizmet etmiş ve en son Genelkurmay Başkanlığı'ndan emekli olmuş İlker Başbuğ’un, bakan çocuğu veya yakını olmasa da, konumunun tahliyeye elverişli olduğunu mütalaa ediyorum. Sayın Başbakan, bir medya grubunun yöneticisinin mahkum edilmesi için o zamanki Adalet Bakanı'na talimat vermeyi memleket ve millet meselesi olarak takdim ettiğine göre, bir zahmet, Genelkurmay Başkanı'nın da tahliyesini sağlamak için Adalet Bakanı'na telefon eder diye düşünüyorum” dedi.

"İki noktada ihlal kararı verildi"

Anayasa Mahkemesi’nin, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un bireysel başvurusuna yönelik ihlal kararını değerlendiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Yüksek Mahkeme’nin iki noktada temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine karar verdiğini belirtti. Feyzioğlu, “Bunlardan ilki tutuklama kararının yeterince incelenmeden dolayısıyla eksik gerekçeyle verilmiş olmasıdır. İkincisi çok uzun süredir mahkemenin vermiş olduğu hükmün gerekçesini yazıp dosyayı Yargıtay’a göndermemekle, Yargıtay incelemesini kabul edilemez şekilde geciktiriyor olmasıdır” dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon Davası ile ilgili mahkumiyet kararının gerekçesini 8 aydır yazmadığını anımsatan Feyzioğlu, “Elbette mahkeme emrinde 700 bin kişilik dev bir silahlı güç bulunan Genelkurmay Başkanı'nın bu gücü kullanarak değil, Milli Güvenlik Kurulu kararları çerçevesinde açılması gereken dört adet web sitesini açmaya teşebbüs etmek yoluyla darbeye nasıl kalkıştığının gerekçesini bulmakta zorlamaktadır” değerlendirmesinde bulundu. Feyzioğlu, Ergenekon davasında terör örgütü PKK’nın ikinci adamının gizli tanık olarak ifade vermesinin de gerekçe üzerinde biraz daha çalışılmasını gerektirdiğini belirtti. 

"Derhal tahliye edilmeli"

Anayasa Mahkemesi, tutuklama kararı verilirken yeterince inceleme yapılmadığından söz ettiğini belirten Feyzioğlu, “Türk hukukunda bizzat Başbakan tarafından onaylanmak suretiyle en değerli içtihat özelliğini kazanmış ‘bakan evlatları ve Sarraf Kararı’ vardır. Ne iş yaptıklarını hiç kimsenin bilmediği fakat oldukça kazançlı işlerle uğraştıkları anlaşılan zat-ı muhteremlerin konumları dolayısıyla tahliye edilmiş olmaları, binlerce tutukluya bir umut ışığı olmuştur. Bu çerçevede, kırk yıl Türk Milletine şerefle hizmet etmiş ve en son Genelkurmay Başkanlığından emekli olmuş İlker Başbuğ’un, bakan çocuğu veya yakını olmasa da, konumunun tahliyeye elverişli olduğunu mütalaa ediyorum” ifadelerini kullandı.