Erdoğan: Çok yakışıksız
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 'Askerlik adam öldürme sanatı' açıklamalarını değerlendirdi.
Abone olANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 'Askerlik adam öldürme sanatı. Bunu mu öğreteceğiz askerlere?'açıklamasını değerlendirdi. Erdoğan, "Bir siyasi lider böyle bir ifade kullanmışsa bana sadece böyle bir durum karşısında şaşırdım demek kalır" dedi.
Erdoğan, Irak'a hareketi öncesi Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun askerlikle ilgili yaptığı açıklamalara ilişkin sorulara yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir siyasi lider böyle bir ifade kullanmışsa bana sadece böyle bir durum karşısında şaşırdım demek kalır. Askere giden herkes adam öldürme sanatını öğrenmek için mi gidiyor? Asker hangi görevlerle donanmış olarak döner bu bellidir. Ve adamı öldürmek için de özel bir eğitimden geçmeye gerek yok.
Hiç bu eğitimi almamış olanların da nasıl adam öldürdüklerini görüyoruz. Böyle bir şey söylenmişse çok yakışıksız. Bir siyasi platform içerisinde veya bir siyasi partinin genel başkanı olan şahsa bu tür bir açıklama kesinlikle yakışmaz."
Attığımız örnek adımları görün
Yayınevine yapılan baskının hem AB hem aydınlar tarafından çok sert bir dille eleştirilmesini ve Türkiye'deki basın özgürlüğüne yönelik tehlike olduğu yönündeki iddiaları değerlendiren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'deki şu anda bütün uygulamaların yasama, yürütme, yargı organları tarafından nasıl işlediği malumunuz. Bunlar yeni uygulamalar değil. AB, bu konuda şöyle bir beyanda bulunmuş, bir başka taraf şöyle bir beyanda bulunmuş... Biz bunları dinleriz ama her ülkenin kendine has şartları olduğunu da gayet iyi biliyoruz. AB üyesi ülkelerde neyin nasıl çalıştığını da biz bugüne kadar gördük, görüyoruz.
Şurada yanı başımızda AB lütfen Yunanistan'daki uygulamaları, Bulgaristan'daki uygulamaları görsün ve bizim burada 'orada uygulamalar böyle yapılıyor' diye değil, onların çok ilerisine geçerek attığımız örnek adımlar var. Bu örnek adımları kimse görmüyor. Ben yargının işlettiği bu sürece müdahale etme yetkisine sahip değilim."
Esad'a tavsiyelerde bulunduk
Bir başka gazetecinin "Suriye'de de bir gerilim söz konusu. Türkiye yakından izliyor. Gerilimin dindirilmesine yönelik sizin ne tür temaslarınız var?" sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Sayın Esad ile iki kez görüşme yaptım ve bu görüşmemizin dışında MİT Müsteşarımızı da bu arada tekrar Suriye'ye gönderdik. Yani süreci Dışişleri Bakanlığımızla birlikte yakından takip ediyoruz ve burada özellikle reforma yönelik talepler, yılların talepleri var ve bunları Sayın Cumhurbaşkanıyla sürekli oturup konuştuk.
'Eğer bu halkın taleplerine sizler de reformist bir yaklaşımla olumlu cevaplar verecek olursanız, Suriye'deki sıkıntıları çok daha rahat aşmanızı sağlayacaktır' tavsiyelerini yaptık. Ve nitekim bu son iki görüşmemiz de 3 gün içerisinde olan iki görüşmedir ve bu görüşmelerde de Sayın Esad'a bu düşüncelerimizi yine aktardım. Telefon görüşmelerimizde bunları müzakere ettik. Tabi ki hassasiyetimiz var, bunları vurguladık.
Sessiz kalmamız mümkün değil
Zira Suriye ile olan sınırımız malum. Suriye ile 800 kilometreyi aşan bir sınırımız var. Üstelik akrabalık bağlarının olduğu bir ülke. Oradaki gelişmelere tabi sessiz kalmamız mümkün değil. Tüm bölgeye sessiz kalamadığımız gibi. Atılması gereken her türlü adımı atıyoruz, atacağız ve kendileriyle sürekli görüşme halindeyiz. Yakın temas içerisindeyiz ve temennimiz odur ki; burada da böyle Libya'da olduğu gibi çok daha bizleri gerçekten derinden üzecek, kaygımızı artıracak gelişmeler olmasın. Biran önce şu andaki mevcut kaygıya bizi sevk eden endişeler ortadan kalksın ve bunun için de Dışişleri Bakanlığımızla yakın takipte bu süreci devam ettiriyoruz.
Tüm STK'ları anayasa çalışmasına çağırdık
Başbakan Erdoğan, "TÜSİAD'ın anayasa taslağı açıklandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu taslak üzerinden 'Bu, AK Parti'nin siparişidir' şeklinde eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken de 12 Eylül referandumunun ardından yaptıkları açıklamalarda, tüm sivil toplum örgütlerini bir anayasa çalışması yapmaya davet ettiklerini hatırlattı. 12 Haziran'da gerçekleştirilecek milletvekili genel seçiminden sonra yeni bir anayasa için gerekli tablonun TBMM'de oluşması halinde bu adımları atacaklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Havuzumuzda biriken ne varsa bunları değerlendirmek suretiyle de bir yeni anayasa hazırlığı yapalım dedik. Kaldı ki TÜSİAD, bu çalışmanın örneklerini geçmişte de verdi, Barolar Birliği, TOBB yaptı. Bunlar hep AK Parti'nin siparişi üzerine mi bu çalışmaları yaptılar? AK Parti ortada yokken de bu tür çalışmalar yaptılar. Buradan bir şey ortaya çıkıyor.
Türkiye'nin tavrı açık ve net
Erdoğan, "Libya'ya koalisyon güçlerinin bombardımanı devam ediyor. Yarın Londra'da önemli bir konferans gerçekleşecek. Türkiye'nin tavrı ne olacak?" sorusu üzerine Türkiye'nin tavrının açık ve net olduğunu söyledi.
Türkiye'nin NATO içinde 3 göreve 'evet' dediğini anımsatan Erdoğan, bunların, Bingazi Havalimanı'nın insani yardımların dağıtımıyla ilgili olarak Türkiye tarafından teslim alınması, hava sahasının kontrolüyle ilgili görev ve Girit Adası ile Bingazi arasındaki koridorda Türk deniz kuvvetlerinin yer alması olduğunu kaydetti.