En yüksek sıcak para bu yıl çekiliyor
ATO'nun değerlendirmesine göre sıcak para Türkiye'de son 8 yılda gelişmiş ülkelerde 50-100 yılda elde edemeyeceği kadar çok getiri sağladı.
Abone olANKARA - Ankara Ticaret Odasının (ATO) yaptığı değerlendirmeye göre Türkiye, 2005 yılından bu yana en yüksek sıcak parayı bu yıl çekiyor. Sıcak para Türkiye'de son 8 yılda gelişmiş ülkelerde 50-100 yılda elde edemeyeceği kadar çok getiri sağladı.
ATO'dan yapılan açıklamada, sıcak paranın son 8 yılda Türkiye'de kazandığı getirinin, Japonya'da 190 yılda, ABD'de 79 yılda elde edilebildiği, bu yılın ilk 10 aylık döneminde Türkiye'ye net 26,7 milyar dolar sıcak para girdiğinin hesaplandığı belirtildi.
ATO'nun Merkez Bankası, İMKB ve benzeri kuruluşların verilerinden yaptığı değerlendirmeye göre, TL faizlerinin diğer ülkelere göre nispeten yüksek seyretmesi, hisse senedi fiyatlarının yükselme potansiyeli ve TL'nin değerlenme eğiliminin devam etmesi Türkiye'yi sıcak paranın en gözde ülkelerinden biri haline getirdi. Nitekim yabancı portföy yatırımcıları bu yılın ilk dokuz aylık döneminde, başta hisse senetleri olmak üzere iç borçlanma kağıtları, TL mevduat ve repo gibi enstrümanlarda önemli getiriler elde etti.
Türkiye, 2005 yılından bu yana en yüksek sıcak parayı bu yıl çekiyor. Türk parasının değerlenme eğiliminin devam etmesinin de etkisiyle sıcak paranın getirisinin katlanarak arttığı bu yıl Ocak - Ekim döneminde Türkiye'ye gelen net sıcak para tutarı önceki dört yılın toplamını geçti. Sıcak para Türkiye'de son sekiz yılda gelişmiş ülkelerde 50-100 yılda elde edemeyeceği kadar çok getiri sağladı.
Giren para
Merkez Bankasının verilerine göre Ocak-Ekim döneminde Türkiye 3,6 milyar dolarlık kısmı İMKB'de işlem gören hisse senetlerine, 10,2 milyar doları da Devlet İç Borçlanma Senetlerine (DİBS) olmak üzere toplam 13,8 milyar dolarlık portföy yatırımı girişi yaşandı. Bu arada Ocak-Eylül 2010 itibariyle 12,9 milyar dolarlık yabancıların Türkiye'ye getirdikleri net mevduat da dikkate alınırsa, bu dönemdeki net sıcak para girişi 26,7 milyar dolara ulaştı.
ATO'nun değerlendirmesine göre, 1989 yılından bu yana yoğun olarak sıcak para-giriş çıkışları yaşayan Türkiye'ye hiçbir dönemde bu ölçüde yüksek bir sıcak para girişi yaşanmamıştı. Bundan önceki en yüksek yıllık net sıcak para girişi 14 milyar dolarla 2006 yıllında kaydedilmişti. 2007 yılında net sıcak para girişi sadece 12 milyon dolarda kalmış, 2008 yılında 1,1 milyar dolar, 2009 yılında 6,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
Merkez Bankası'nın verilerine göre yabancı yatırımcıların Ekim 2010 sonu itibariyle İMKB'de 68,1 milyar dolarlık hisse senedi yatırımı, 34 milyar dolarlık da Devlet iç borçlanma kağıdı bulunuyor. Ödemeler dengesi verilerine göre yabancıların Türkiye'deki mevduatları ise Ağustos 2010 sonu itibariyle 31,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Merkez Bankasının söz konusu üç verisi Türkiye'deki sıcak para stokunun 133,3 milyar doları bulduğuna işaret ediyor.
Hisse senetlerindeki sıcak para
Türkiye'deki sıcak paranın büyük bölümü İMKB'deki hisse senetlerinde tutuluyor. Yabancı yatırımcıların 3,6 milyar dolarlık net alım yapmış olmalarına rağmen, hisse senedi portföyü bu yılın ilk on aylık döneminde 22,3 milyar dolarlık artış kaydetti. Yabancıların hisse senedi portföylerinin değerindeki bu artışın önemli bir kısmı hisse senedi fiyatlarında yaşanan yüksek artış ve dolar kurunun düşmesinden kaynaklandı.
Hisse senetlerinin TL bazında yüzde 31,7 oranında değer artışı yaşadığı, dolar kurunun ise yüzde 4 oranında düştüğü bu yıl 1 Ocak – 12 Kasım günleri arasında İMKB'nin dolar bazında getirisi de yüzde 37,1 olarak gerçekleşti. Diğer bir ifadeyle 2009 yılı sonunda Türkiye'ye getirilerek hisse senedine yatırılan 1 milyon dolar, 12 Kasım 2010 itibariyle 1 milyon 371 bin dolara kadar yükseldi.
Değerlendirmeye göre, sıcak para sadece bu yıl değil önceki yıllarda da İMKB'de dolar bazında önemli getiriler elde etti. 2003 yılında İMKB'de dolar bazında yüzde 110,3 kazanan sıcak para, 2004 yılında yüzde 39,4'lük, 2005 yılında yüzde 59,2'lik bir getiriye imza attı. Sıcak para, 2006 yılında yüzde 6,5 oranında bir kayıpla karşılaştıktan sonra 2007 yılında yüzde 72,8 oranında kazanç sağladı. 2008 yılında uluslararası kriz nedeniyle yüzde 63,2 oranında kayıp yaşayan sıcak para 2009 yılında ise yüzde 101,2 gibi çok yüksek bir kazanç elde etti.
Yapılan hesaplamalara göre 2002 yılı sonunda Türkiye'ye gelen 1 milyon dolarlık sıcak para 12 Kasım 2010 tarihi itibariyle İMKB'de 7 milyon 652 bin dolara kadar yükseldi.
DİBS'teki sıcak para
Yabancı yatırımcılar, riski hisse senedine göre daha düşük olan Devlet iç borçlanma senetlerine de önemli ölçüde yatırım yapıyorlar. Yabancı yatırımcılar bu yılın ilk on aylık döneminde 10,2 milyar dolarlık net DİBS alımıyla rekor kırdı. Son aylarda ortalama yüzde 8 civarında seyreden Hazine iç borçlanma kağıtları, TL'nin değer kaybetmesinin de etkisiyle sıcak paraya dolar bazında yıllık yüzde 10'un üzerinde bir kazanç sağlıyor.
İMKB DİBS performans endeksi 1 Ocak-12 Kasım 2010 döneminde DİBS'lerin TL bazında ortalama getirisinin yüzde 7,2 düzeyinde gerçekleştiğini gösteriyor. Aynı dönemde dolar kurunda yaşanan düşüşle birleşince DİBS'lerin dolar bazında yılbaşından bu yana olan getirisi yüzde 11,6 olarak gerçekleşti. Yani 2009 yılı sonunda Türkiye'ye getirilerek DİBS'lere yatırılan 1 milyon dolar, 12 Kasım günü itibariyle 1 milyon 116 bin dolara kadar yükseldi.
Mevduatta sıcak para
ATO değerlendirmesine göre, Merkez Bankasının Uluslararası Yatırım Pozisyonu verilerine göre yabancıların Ağustos 2010 sonu itibariyle Türkiye'deki 33,2 milyar dolarlık mevduatlarının' 9,2 milyar dolarlık kısmını yabancı bankaların Türk bankalarındaki mevduatı, 5,5 milyar dolarını yabancıların açtığı döviz tevdiat hesapları, 16,5 milyar dolarını ise yabancılara ait Türk Lirası mevduatlar oluşturuyor.
Bankaların üç ay vadeli mevduata uyguladıkları faiz oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, Türk lirası banka mevduatında tutulan sıcak para bu yılın ilk on aylık döneminde dolar bazında yüzde 13,2 oranında getiri elde etti. 2009 yılı sonunda TL mevduata yatırılan 1 milyon dolar Ekim 2010 sonunda 1 milyon 132 bin dolara ulaştı.
TL mevduat önceki yıllarda da sıcak paraya önemli miktarda getiri sağladı. Sıcak para TL mevduatta 2003 yılında dolar bazında yüzde 75,6, 2004 yılında yüzde 38,3, 2005 yılında yüzde 21,8, 2006 yılında yüzde 11,3, 2007 yılında yüzde 41,8 kazandı. Uluslararası krizin gölgesinde biten 2008 yılında yüzde 10,8 oranında kaybeden TL'deki sıcak para, 2009 yılını ise yüzde 21,9 kazançla tamamladı. 2002 yılı sonunda Türkiye'ye getirilerek TL mevduatta tutulan 1000 dolar, Ekim 2010 sonunda 5 bin 548 dolara ulaştı.
Japonya'da 180 yılda kazanılır
Türkiye'de yabancı yatırımcılar son 8 yılda Borsa'dan dolar bazında elde ettikleri oranda kazancı Japonya'da yaklaşık 180 yılda, ABD'de yaklaşık 79 yılda, Fransa'da 81 yılda, Almanya'da 91 yılda, İtalya'da 56 yılda zor elde edilebiliyor.
Yabancı yatırımcıların Türkiye'de devlet tahvillerinde son sekiz yılda elde ettiği getiriyi ise ABD'de 59 yılda, Japonya'da 141 yılda, Fransa'da 60 yılda, Almanya'da 68 yılda, İtalya'da 42 yılda elde etmek mümkün olabiliyor.
Aygün: Balon şişiyor
ATO Başkanı Sinan Aygün, uluslararası portföy yatırımcılarının, diğer ülkelerde durgunluğun sürmesi ve faiz oranlarının çok düşük düzeylerde seyretmesi nedeniyle Türkiye'yi 'güvenli liman' olarak gördüklerini belirtti. Bu yüzden son aylarda Türkiye'ye yüksek miktarda sıcak para girişi yaşandığını vurgulayan Aygün, şunları kaydetti:
"Ekonominin ihtiyacından fazla döviz girişi, Türk parasının gereksiz yere değerlenmesine yol açıyor. Herkesin bildiği gibi TL değerlendiği için ithalat ihracattan daha hızlı artıyor, net turizm gelirleri azalıyor. Cari işlemler açığı büyüyor. Paramızın değerini korumak gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden paramızın değer kaybetmesine izin vermeyelim ama durduk yerde değer kazanmasına da müsaade etmeyelim. Sıcak para girişini vergi ve benzeri önlemlerle bir şekilde dengeleyebilirsek, Türkiye ekonomisini önemli bir riskten kurtarmış oluruz. Uluslararası piyasalardaki para bolluğu sıcak paraya karşı önlem almak için Türkiye'ye bu günlerde bir daha zor bulunabilecek bir fırsat sunuyor."
Türkiye'ye gelen sıcak paranın yüksek kazanç nedeniyle balon gibi şiştiğini ve rekor büyüklüklere ulaştığını belirten Aygün, "Bu balonun daha fazla şişmesine seyirci kalmamalıyız" görüşünü bildirdi.