En büyük manipülatör Fed
Abone olAtılım Murat
Amerika, Çin'i her fırsatta 'manipülatör' olmakla suçluyor. Aslında dünyanın en büyük piyasa manipülatörü Fed. Fed'in 'Sürekli Açık Piyasa İşlemleri' adını verdiği operasyonlarla piyasadan tahvil alımı yapıyor. Bu alımlar başta S&P 500 olmak üzere tüm borsa endekslerinin yükselişine katkı yapıyor. Son iki günde yaptığı alım miktarı 11 milyar dolar. Fed, tahvil alımları ile 'tüketici enflasyonu' değil, 'varlık enflasyonu' yaratmak istiyor. Tahvil alımlarının diğer amacı da faizleri düşürmek. Tahvil faizlerini düşürerek, yatırımcıların borsa algısını pozitife çevirmek istiyor. Borsaların yükselmesi moralleri yükseltecek, kendisini daha zengin hisseden tüketici tüketimini artıracak. Ancak piyasa faizlerini düşürme konusunda başarılı olan Fed'in, tüketiciyi tüketime itmekte başarılı olduğu söylenemez. Tüketicinin toparlanması için 2-3 trilyon dolarlık borcun ödenmesi gerekiyor. Borçların azaltılması süreci birkaç sene alabilir. Ara seçimler öncesinde, ABD yönetiminin politik açıdan yeni teşvik önlemleri açıklama durumu yok. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 10 seviyesinde. Tabii maliye politikasından destek gelmeyince, iş para politikasına kalıyor. Fed Başkanı Bernanke, bütün yükü omuzlarında hissediyor. Fed, Dolar'ın değerini düşürmeye yönelik politikalara devam ediyor. Aslında hiçbir ülke güçlü para istemiyor (Türkiye?). Bu açıdan kasım ayındaki G-20 Zirvesi öncesinde, koordinasyon açısından durum pek parlak değil. Brezilya Finans Bakanı, bu hafta Kore'de yapılacak G-20 Finans Bakanları Toplantısı'na gitmekten son anda vazgeçti. Almanya ve Fransa aynı birlik içinde para politikası konusunda anlaşamıyorlar. ABD-Çin arasındaki gerginlik sürüyor. ABD işsizlik gibi büyük ekonomik sorunlarına hızlı çözümler bulmak istiyor. Problemlerin çözümünü Çin'de görüyor. Oysa sorunlar kendi politikalarından kaynaklanıyor. Apple gibi dev şirketler, üretimlerinin önemli bir bölümünü Çin'de yapıyorlar. Çinli işçilerin ücretleri son yıllarda hızla artmasına rağmen, İPhone'ların üretim maliyeti $19 civarında. ABD tartışmanın boyutunu basite indiriyor. Amerikalı bir işçinin ücreti, Çinli işçinin ücretinin 9 katı. Bu durumda Çin ne yapacak? Yuan'ın değerini 9 kat mı artıracak? ABD-Çin arasında gizli bir anlaşma oldu söylentilerine rağmen, Çin ABD'nin istediği oranda bir revalüasyona gidemez. Yüksek oranlı bir revalüasyon; sıcak paranın Çin'den kaçmasına, emlak piyasasının ve bankacılık sisteminin çökmesine yol açabilir.
Dolar'ı düşürmeye çalışan Fed'e rağmen, EUR/USD geçen cuma 1.4160'ı gördükten sonra 1.3830'a kadar geriledi. Almanya-ABD 2 yıllık hazine tahvilleri getiri farkının, EUR/USD ile olan korelasyonu %75-90. Dolar'ın son günlerdeki yükselişine rağmen, 2 yıllık getiri farkı son 10 ayın zirvesine çıktı. Gösterge niteliğindeki Euribor faizi de Avrupa Merkez Bankası'nın politika faizi olan yüzde 1 seviyesine yükseldi. Faiz hareketlerine göre konuşursak, Dolar'daki toparlanma gerçekçi görünmüyor. EUR/USD için 1.37 seviyesi önemli. Fed toplantısına kadar bu bölge korunabilir.