Emirates’in hedefi göklerin hakimi olmak
Emirates CEO’su Tim Clark, şirketin büyümesinin devlet desteğinden değil, ticaret stratejisinden kaynaklandığını söylüyor.
Abone olDidem ERYAR ÜNLÜ
İSTANBUL - Emirates Havayolları’nın kâr oranı 2010 yılının ilk döneminde yüzde 351 oranında artış kaydederek, 662 milyon euroya ulaştı.
1985 yılında kurulan Emirates Havayolları, Dubai hükümetine, yani Şeyh Mohammed Bin Raşid Al Maktoum ailesine ait. Yaş ortalaması beş olan 151 uçağa sahip olan şirket, yakın dönemde, 78’i Airbus A380 olmak üzere, 202 yeni uçağa sahip olacak.
“İran-Irak savaşını, Kuveyt’in işgalini, Afganistan savaşını yaşadıktan sonra artık hiçbirşeyden korkmuyoruz” yorumlarında bulunan Emirates Havayolları CEO’su Tim Clark, “Rakiplerimiz korkudan hareket edemez hale geldiler. Biz yeni uçaklara yatırım yaptık, yeni hatlar açtık, hizmet kalitemizi artırdık” diyor.
Her ne kadar Clark, “Şirketin bu boyuta ulaşabileceğini rüyamda görsem inanmazdım” dese de, Emirates Havayolları‘nın hedefi, dünyanın en büyük havayolu şirketi olmak.
Al-Maktoum ailesinin bir diğer “takıntısı“ da” petrol sonrası dönemi hazırlamak. Bunun başlıca nedeni, Dubai’nin Körfez Bölgesi’nde petrol ve gazın çok sınırlı olduğu ender bölgelerden biri olması. Dolayısıyla, Dubai’nin gelişmek için turizm ve iş merkezi olması gerekiyor.
Yeni İpek Yolu’nun tam ortasındayız
Clark, ilk başlarda sadece Hindistan, Pakistan ve Maldivler gibi yakın mesafe uçuşlara odaklanmayı düşündüğünü, fakat daha sonra bu kararını değiştirdiğini ifade ediyor. Clark, şu yorumlarda bulunuyor: “Asya’nın uyanması, güney Amerika ve Afrika’nın yükselmesiyle birlikte, dünyanın çekim merkezi değişti. Transatlantik eksen çoktan aşıldı. Biz yeni İpek Yolu’nun tam merkezindeyiz. Avrupalılar bunu farketmedi.”
Dubai’ye mecburi iniş
Emirates’ın amacı dünyanın herhangi iki noktasını birbirine bağlamak; ve bunu yaparken Dubai’ye mecburi bir iniş yaptırmak. Yani tek bir aktarma ile dünyayı gezdirmek. Şirket bu amacında başarıya ulaşmış durumda. Emirates yolcularının üçte ikisi, başka bir ülkeye ulaşmak içinj Dubai’den transit gerçekleştiriyor.
Uluslararası göçler konusunda uzman bir isim olan Clark, bugüne kadar kullanılmamış rotasyonlar yaratmaya çalışıyor. Örneğin Brezilya’nın ekonomi başkenti olarak önplana çıkan Sao Paulo’da büyük bir Japon topluluğunun yaşadığını öğrendiğinde, Osaka-Dubai-Sao Paulo hattını açtı.
Avrupa havayollarından yoğun eleştiri
Bu arada dünyanın önde gelen havayollarının Emirates’e yönelik eleştirileri ve suçlamaları her geçen gün artıyor. Bu suçlamalardan birincisi, Emirates’in sınırsız devlet kredilerinden yararlanıyor olduğu yönünde. İkinci suçlama ise şirketin, vergiden muhaf tutulma gibi dolaylı yardımlar aldığı yönünde.
Air France Genel Direktörü Pierre-Henri Gourgeon, Fransız Le Point dergisine yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki on yıla yönelik en büyük tehdit, Körfez ülkelerindeki şirketlerin gelişmesi. Buna dayanmak koymak zorundayız, çünkü aldıkları devlet desteği sayesinde, bizim asla ulaşamayacağımız fiyatlar sunabiliyorlar. Eğer Dubai’de faaiyet gösteriyor olsaydık, havayolu masraflarımızı altıya bölebilirdik” diyor.
Clark ise bu eleştirilere oldukça sakin bir şekilde cevap veriyor: “Biz hile yapmıyoruz. Gizli bir para almıyoruz. Hesaplarımız halka açık. Vergi yada herhangi bir sosyal sigorta ödemediğimiz doğru. Alan vergileri ise son derece düşük. Fakat aynı uygulamayı Fransız hükümeti de yapabilir. Air France’ın sorunları varsa, bu bizim suçumuz değil.”
Clark’ın gündeme getirdiği bir diğer konu da, vergi ödememesinin karşılığında, Emirates pilotlarının dört odalı villalarda bedava oturdukları; elektrik, çocukların eğitimi ve sağlık konularındaki tüm harcamalarının Emirates tarafından karşılandığı yönünde.