Dünya üretiminin sadece %8,8'ini karşılıyor
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İslam Birliği Teşkilatı ülkelerinin hammadde ihracatına dayalı ekonomiler olmaktan kurtulması gerektiğine dikkat çekerek, İİT ülkelerinin dünya toplam üretimindeki payının % 8,8 olduğunu söyledi
Abone olİSTANBUL - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısının kapanış konuşmasını yapan Yılmaz, son 5 yılda İİT ülkelerinin dünya toplam üretimindeki payının sadece yüzde 1,8 oranında artarak 2012 yılında yüzde 8,8 olduğunu, bu oranın artırılması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.
İslam ülkelerinin refahının daha yüksek seviyelere çekilmesi için ekonomik anlamdaki yapısal reformlara hız verileceğini dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Dünya nüfusunun yaklaşık 5'te 1'ini oluşturan 57 İİT ülkesi için bu oran oldukça düşüktür. Tek başına ABD için bu oran yaklaşık yüzde 19, Çin için ise yüzde 15'tir. 2008-2012 yılları arasında İİT ülkelerinin toplam GSYH'si sürekli artış göstermiş ve 2008 yılında 7,5 trilyon dolar iken, 2012 yılında yaklaşık yüzde 25 artışla 9,4 trilyon dolara yükselmiştir. Bununla beraber, gelişmekte olan diğer ülkelerle karşılaştırıldığında bu yükselişin yetersiz olduğu görülmektedir. İİT dışındaki gelişmekte olan ülkelerin GSYH'si 2008 yılında 24,4 trilyon dolarken 2012 yılında yaklaşık yüzde 31 artışla 32,1 trilyon dolara yükselmiştir.
Küresel ekonominin batıdan doğuya kaymasına şahit olduğumuz bu dönemde İslam ülkeleri arasında ekonomik iş birliğini güçlendirerek ve böylece de ülkelerimizin kalkınmasına katkı sağlayarak, İslam ümmetinin refahını arttıracak adımları ivedilikle atmamız gerekmektedir."
"Hammadde ihracatına dayalı ekonomiler olmaktan kurtulmalıyız"
İİT ülkeleri arasındaki mali işbirliğinin her geçen gün daha da derinleştiğini belirten Yılmaz, halihazırda yürütülmekte olan İİT Ülkeleri Borsalar Forumu, İSEDAK Sermaye Piyasası Düzenleyicileri Forumu ve Merkez Bankaları ve Finans Otoriteleri Toplantılarının yanı sıra mali işbirliği alanındaki meseleleri makro perspektifle ele alacak Mali İşbirliği Çalışma Grubu'nun oluşturulmasını çok önemsediğini anlattı.
"Toplamda 23 ülke ve 3 İİT Kuruluşundan 98 proje önerisi almış bulunuyoruz"
Geçen yıl Mekke'de yapılan 4. Olağanüstü İslam Zirvesi'nde kabul edilen İSEDAK Stratejisi'nin bu yıl uygulamaya geçmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Yılmaz, "İSEDAK Stratejisi Ticaret, Ulaştırma ve İletişim, Tarım, Turizm, Mali İşbirliği ve Yoksulluğun Azaltılması alanlarında ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesini hedeflemektedir. İSEDAK Stratejisinin iki önemli uygulama aracı bulunmaktadır. Bunlar, Çalışma Grupları ve Proje Döngüsü Yönetimidir" diye konuştu.
Proje Döngüsü Yönetimiyle işbirliği çabalarını somutlaştırmayı hedeflediklerini kaydeden Yılmaz, şu bilileri aktardı:
"Bu kapsamda, İSEDAK Koordinasyon Ofisi eylül ayında proje çağrısına çıktı. Proje başvuru süresi bu ayın başında bitti. Şu anda, üye ülkelerden ve İİT kuruluşlarından sunulan proje önerileri İSEDAK Koordinasyon Ofisi'nce değerlendirilme aşamasında. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, toplamda 23 ülke ve 3 İİT kuruluşundan 98 proje önerisi almış bulunuyoruz.
Sektörel olarak da bunlardan 28'i tarım, 26'sı ticaret, 13'ü ulaştırma, yine 13 tanesi yoksulluğun azaltılması, 9'u mali işbirliği ve diğer 9'u da turizm alanındadır. Bu proje önerilerinden çok taraflı işbirliğimize ve ülkelerimizin kapasite gelişimine katkı potansiyeli daha yüksek olanlar İSEDAK Koordinasyon Ofisi tarafından finanse edilecek."